Tamer Heper Herkes akıl hastası değil
HABERİ PAYLAŞ

Herkes akıl hastası değil

Haberin Devamı

Annem ölmeden sekiz ay önce 74 yaşındayken yaptığı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile sahibi olduğu tarlayı diğer kardeşime bırakmış. Şimdi bu sözleşmenin iptalini dava ettim. Şayet davayı kazanırsam, annemden kalan miras nasıl bölüşülecek, mahfuz hisseli alabilecek miyim? S.E.

Okuyucuma yanıt vereceğim ancak sorusu içinde gizli ikinci bir soru var. Önce onu açalım. Gizli soru şu: Annem 74 yaşındaydı. Bu yaşta birinin yaptığı işlem geçerli kabul edilir mi veya edilmeli mi?

[[HAFTAYA]]

Bu düşünce ne yazık ki bazı resmi kurumlarda da var. Kısa bir süre önce yazdım, okuyucumun sorusu üzerine tekrar hatırlatayım. Vatandaş notere vasiyetname tevdi edecek, noter akıl sağlığı raporu getirmeden vasiyetnameyi almıyor. İşte okuyucumun sorusu kafalarda genişlemiş genişlemiş ‘raporsuz hukuki işlem yapılamaz’ haline dönüşmüş.

Bir insanın hukuki işlem yapabilmesi esastır. Yapamaz halde olması istisnadır. Bir insanın sadece yaşına bakarak akıl sağlığı konusunda karar vermek hatadır. Yetmiş yaşın üzerinde devlet adamları var, bunların yaptığı her işlem için akıl sağlığı raporu mu isteyeceğiz? Kitleler bu kimselerin peşinden gidiyor, devlet adamına, politikacıya gelince yaşı ne olursa olsun aklı sağlam, vatandaşın yaşı ne olursa olsun akıl hastası! Böyle bir mantık olur mu? Bir insanın akıl sağlığı yerinde kabul edilir, aksini iddia eden aksini ispatlamak zorundadır.

Bunun istisnası, çok açık olarak akıl sağlığının yerinde olmadığının anlaşılması halidir. Hukuki işlem yapan hiçkimse de ‘Valla ben akıllıyım’ diye ispatlamak zorunda değildir. Anneniz için de durum bu. 74 yaşında olması akıl sağlığının yerinde olmadığı anlamı taşımaz. Var ise bunun aksini siz ispatlamak zorundasınız. Şayet talebiniz kabul edilecek ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptal olunacak ise siz mahfuz hissenizi değil, miras payınızı alacaksınız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder