Giriş
Bir klinikte doktor olarak çalışırken, benimle birlikte diğer çalışanların ücretleri verilmemeye başlandı. Klinik bir şirkete ait. Bu şirketin hissesini alsak alacağımız tahsil edilmiş olur mu? Borçlunun aracını tespit ettik, haciz koyduk ama araç ortada yok. Bu aracı nasıl buluruz? ● L.O.
★ ★ ★ ★ ★
Bir kişi ile sözleşme yapılıp bir yerde çalışmaya başlandığında, iş ilişkisi elbette sözleşme imzalanan kimse ile kurulmuş olur. Ancak çalışılan yerin şirket olması, karşınıza ilginç bir sahteciliği çıkartmış olur. Şayet çalışılan yere hizmet verilmişse yani şirkete hizmet verilmişse ve iş ücret alacağı ihtilafına gelmişse şöyle düşünülebilir: Bir kişi bir işyerinde çalıştığında yasanın söylediği yazılı iş akdi yapılmasıdır.
Peki yazılı iş akdi yapılmazsa o işçinin çalışması karşılıksız mı kalacak? Hayır, işçi ücretini ve yasalardan gelen sosyal haklarını talep edebilecek. Buna göre yaşanan olayda bir şirkete hizmet verilmişse o şirketten ücret talep edilebilecek ve yasalardan gelen haklar istenilebilecek. Yani yazılı sözleşme yok diye çalışma boşa gitmeyecek.
★ ★ ★ ★ ★
Ancak çalışanı böyle bir sahteciliğe yönlendirenler başka türlü yasa dışı önlemler de almış olabilir. Bunlardan tahsilat zora girebilir. Örneğin sorudaki gibi, bu şirketin hissesini almalı mı? Doğrusu “Almalı, iyi olur” diyemem. Zira o şirketin kimlere ne kadar borcu bulunduğu, kimlerle ihtilaflı olduğu bilinmeden böyle bir riske girilmez.
Çoğunlukla, “Şirket borçlarından ortaklar şahsi malvarlığı ile sorumlu değil, problem yaşamazsın” denirse de vergi ve SGK borçlarından şahsi sorumluluklar söz konusudur. Bir de bunları ödemek zorunda kalınabilir. Araç hacizleriyse evet kayden haciz tatbik edilir ama fiili haciz yapıp aracı yed-i emine tevdi için fiilen el koymak lazım.
Bunun için de icra dairesinden belge alarak aracın peşini takip edip bir yerlerde yakalamak ve zabıta vasıtasıyla garaja çekmek lazımdır ki kolay iş değil.
