Giriş
Kardeşim eşinden altı yıl önce boşandı. Boşanma, anlaşmalı boşanma şeklinde gerçekleşti ve anlaşmanın bir hükmünde nafaka talep edilmeyeceği belirtildi. Ancak kardeşim sonradan öğrendi ki düğünde takılan takılar eşi tarafından 2 milyon 500 bin liraya satılmış ve para da babasına verilmiş. Baba ise 7 milyon 500 bin liraya tarla satın almış. Bugün dahi buna tanık olanlar var. Şimdi bu takıların parasını isteyebilir mi? M.Y.
***
Okuyucumun sorusu çok tartışma nedeni olmuş bir soru. Tartışılan husus şu: Medeni Kanunumuzun 178’inci maddesinde, ‘evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar’ denilmektedir. Dolayısıyla bu husus da ‘zamanaşımına uğradı’ denilebilir.
Ancak 2010 tarihli bir Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı var ki bu kararın bir yerinde kullanılan cümle aksini ileri sürmektedir. Cümle şu: “.....bu alacak eşler arasında Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine tabi akdi ilişkiye dayanır. Borçlar Kanunu’nun 125’inci maddesine göre aksine düzenleme bulunmayan hallerde her dava 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.”
Bu karar katkı payı alacağına ilişkin bir davada verilmiş olup katkı payı alacağının Borçlar Kanunu hükümlerine göre zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul olunmuştur. Katkı payı bir Borçlar Kanunu ilişkisi gibi değerlendirilecek ise takılar da bu çerçevede değerlendirilir.
Bu karara göre olaya bakarsak, okuyucumun bahsettiği olay bir nafaka veya evlilikte kusurlu tarafın ödeyeceği bir tazminat olmayıp karşılıklı borç ilişkisi olarak kabul edilebilir ve zamanaşımı 10 yıl olarak değerlendirilebilir.
***
Son olarak şunu da hatırlatmak isterim ki Yargıtay Daire kararlarında aksine hükümler de mevcuttur. Ancak ben genel kurul kararı çerçevesinde değerlendirileceği kanaatindeyim.
