İyi niyet esastır

Babam ve amcalarım sahibi oldukları arsayı kayıtsız şartsız müteahhide vermişler, müteahhit arsaya beş blok yapacak. İnşaat karkas haldeyken 99 depremi oluyor ve inşaat için yeni şartlar getiriliyor. Bunun üzerine yarım kalan inşaat bir kooperatife veriliyor. Bu arada babam ve annem vefat ediyor ancak kooperatif de inşaatı süresinde bitirmiyor. Sözleşmede şart var. İnşaat süresinde bitmezse sözleşme fesholunur. Şimdi biz ne yapmalıyız? Ö.Ö.

Önce bir-iki küçük bilgi vereceğim sonra da ne yapacağınızı söyleyeceğim. Önce birinci kural. Bir sözleşme yapılır taraflar da imzalarsa kanuna ve ahlaka aykırı olmadıkça bu sözleşmenin hükümlerine uyulur. Sizin de elinizde bir sözleşme var, buna uyulacak. Örneğin babanızın mirasçısı olmanız nedeni ile sözleşmede taraflardan birinin ölümü halinde mirasçıları devam eder anlamına bir hüküm varsa siz sözleşmeyi sürdüreceksiniz. Sözleşmede zamanında teslim edilmezse sözleşme son bulur diyor ise sözleşme son bulur.

[[HAFTAYA]]

Ancak kanunlarımızda bir hüküm daha var, bu hakkını kullanırken karşı tarafı zarara uğratma maksadı ile hareket etmeyeceksin. Yani karşındaki inşaatın yüzde 95’ini tamamlamışsa artık sözleşmeyi feshetmek iyi niyetle bağdaşmaz. Bunları göz önüne alacaksınız. Sonrası için ne yapacaksınız, bu da açık. Sonrası için bir meslektaşımla işbirliği yapacaksınız. Artık inşaatın yüzde kaçının yapıldığının tespiti için tespit talebinde mi bulunur, yoksa feshin tespitini mi talep eder, tazminat mı ister. Buna o karar verecek. Çünkü buna karar vermek için elinizde bulunan sözleşmenin incelenmesi şart. Umarım elinizdeki sözleşme geçersiz bir sözleşme değildir. İşte buna da meslektaşım karar verecek.

Araç kimin?

Ben 22 yaşında bir genç kızım. Bir trafik kazası geçirdim, karşı taraf tazminat davası açmış. Benim hiçbir varlığım yok. Annemin malını alabilirler mi? A.D.

Genel kuraldan sık sık söz ediyorum. Borç şahsidir. Kim borçlanırsa onun ödemesi lazım. Şayet bir icra takibi söz konusu olacak ise muhatap yine asıl borçlu olacaktır. Borçlunun malvarlığı yok, anasına babasına gidelim demek mümkün değil. Yani sizin borcunuz için annenize gelemeyecekler. Ancak aklıma takılan bir husus odu. Trafik kazası geçirmişsiniz. Bu trafik kazasında karşı taraf size dava açtığına göre demek ki siz araçtaydınız ve aracı kullanıyordunuz. Peki sizin malvarlığınız yok ise araç kimin? Böyle bir trafik kazasında aracın sürücüsü ile birlikte aracın maliki de müteselsil sorumludur. Yani demem o ki araç annenizin ise işte bu nedenle annenize başvurabilirler. Araç başkasının ise bu defa elbette annenize değil sizinle birlikte aracın malikine başvuracaklar. Bununla birlikte bir de aracın sigortasını hasım gösterecekler. Zaten tazminat davası açılmış dediğinize göre. Bu davada kimlerin davalı olduğunu görüyorsunuz, içinde anneniz var mı? İşte bu duruma göre annenizin sorumlu olup olmayacağına karar verin, önce bakacağınız şey aracın kimin olduğu?