Giriş
Emniyet Genel Müdürlüğü, korna sesi hakkında açıklama yaptı. Korna sesi sadece rahatsız etmiyor, tıbbi problem de yaratıyor. İnsanları strese sokuyor, dikkatleri dağıtıyor, bir korna sesinin 120 desibel olduğunu düşünürsek duyma problemi de yaratıyor.
Bunları niye yazdım? Gençler hatırlamaz, ben yaştakiler hatırlar mı bilmiyorum. Gençliğimde bir dönem İstanbul'da korna çalmak yasaktı. Her ne olursa olsun kornaya basamazdınız.
İyi ama önünüzde bir vatandaş var, yolun ortasında, nasıl uyaralım. Şoförler kendilerine göre çözüm bulmuştu. Sürücü kapısının camını açar, kollarını dışarı çıkarır, sürücü kapısına elleri ile davul çalar gibi vururlardı. O gümbürtüyü duyan vatandaş neye uğradığını şaşırırdı. Eee, çözüm bulmakta üstümüze yok.
★ ★ ★ ★ ★
Bir zamanların sürücü yasaklarına değinmişken bir durumu daha hatırlatayım. Özellikle günümüzde cam filminin serbest bırakılması karşısında bir hatırlatma. Yine bir zaman araçların iç ışığının yakılı olarak sürülmesi mecburiyeti vardı. Nedeni, araç içinin görülmesi gerektiği idi.
O zaman bir nevi emniyet tedbiri olan bu hususta bugün araç içini perdeleme imkanı tanımış durumdayız ki, evet araç içi ışığının devamlı yanması doğru değil ama cam filmli araç hiç ama hiç doğru değil.
Buna şiddetle karşıyım. Gerek yaya gerek sürücü olarak karşılaştığım araçta kim var, davranışı ne yönde görmeliyim. Karşılıklı olarak bazen bakışlardan bazen davranışlardan izlenim edinilir, bu çok önemlidir ama cam filmi bunu ortadan kaldırıyor. Sürücü haberleşmeleri dışında da emniyet olarak, güvenlik güçlerinin araç içinde olabilecek ve dışarıdan tespit edilebilecek suç unsurlarını gizliyor. Bu serbest bırakma kararı son derece hatalıdır, tehlikelidir.
★ ★ ★ ★ ★
Bugün için komik ama eski bir olayı anlatayım. Bir zamanlar 52 model bir aracımız vardı, fenni muayenesi yapılmadı. Gerekçesi de araç tavanının kumaş kaplı olmasıydı. Oysa o tarihte tavanlar bu ve benzeri malzeme ile fabrikasyon kaplı olurdu. Bakın korna açıklaması neleri aklıma getirdi, yaşlılık işte...
