Giriş
Birkaç gün önceydi. Melek, kocasını silahla vurup öldürdü. Mahkemeye çıkarıldı ve tutuklandı. Avukatı Melek’in meşru müdafaa durumunda olduğunu iddia etti. Bu haber gazetelerde geniş yer aldı. Peki meşru müdafaa nedir? Avukatının bunu ileri sürmesinin nedeni nedir?
*****
Ceza Kanunu’nda bir madde var. Şöyle diyor: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.” Bu gibi olaylar için bir başka madde daha var, orada da, “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmişse faile ceza verilmez” deniliyor. İşte Melek’in avukatının ileri sürdüğü hususlar bunlar.
Demek ki bir kimse öldürülme tehdidi altında iken karşısındakini öldürürse kendisine ceza verilmeyecek. Ama iş bu kadar basit değil. Olayın meşru müdafaa sayılması için bir saldırının bulunması, saldırının haksız bir saldırı olması, savunma ile saldırının aynı anda olması gerekir. Kin beslenerek sonradan işlenen fiil meşru müdafaa sayılmaz. Meşru müdafaada savunma zorunlu hale gelmiş olmalı. Daha önceki bir yazımda örnek vermiştim. Saldırıdan kaçarak kurtulmak mümkünse yapılan fiil meşru müdafaa sayılmaz. Dolayısıyla bu hususlar göz önüne alınıp karar verilmelidir.
*****
Son günlerde kadın cinayetlerinin inanılmaz bir hal alması karşısında Ceza Kanunumuzun bu maddelerinin göz önünde bulundurulması şarttır. Zira kadınlarımız inanılmaz şekilde öldürülmekte, adeta bir salgın haline dönüşmektedir. Değindiğim olayda ağır bir işkence gördüğü vücuttaki izlerden belli olan birinin öldürülmeyi beklemesi istenmemelidir. Ortada korunması gereken iki de çocuk vardır. Dolayısıyla Melek’in avukatının ileri sürdüğü husus eldeki delillerle değerlendirilmeli ve acilen bir karar verilmelidir.
