Giriş
Adliyede sıkıntı var. ‘Hangisinde’ demeyin hepsinde. “Peki hangisinden söz edeceksiniz” diyebilirsiniz. Bugün için sadece birinden söz edeceğim. Sulh hukuk mahkemeleri müdürlerinden.
Hatırlatayım. Ortaklığın giderilmesi davaları var. Bir gayrimenkul ortak mal ise ortaklardan biri artık ortaklık ortadan kalksın, herkes kendi payını alsın diye dava açar. O mal şayet ortaklar arasında paylaşılabiliyor ise mesele yok, hakim bunu ortaklar arasında paylaştırır. Ancak çoğu zaman bu gayrimenkul ortaklar arasında paylaştırılamaz. Bu halde de satışına karar verilir, açık artırma ile satılır ve parası ortaklar arasında paylaşılır. İşte mesele burada.
★ ★ ★ ★ ★
Son aylara kadar satış kararını yerine getiren kuruluş icra daireleri idi. Son aylarda yapılan bir değişiklik ile bu iş sulh hukuk mahkemeleri müdürlerine verildi. Ancak bu bir tecrübeyi gerektirmektedir. Bir seri prosedürü vardır, sonuçta da ihale açarak satış işlemini yapmak vardır. Bütün bu işlemler yapılıyorken de önemli bir sorumluluk vardır. Evet her işte bir sorumluluk var bu tamam. Denilebilir ki bu sorumluluğu biri alacak, o biri niye kalem müdürleri olmasın.
★ ★ ★ ★ ★
İşte burada ikinci problem devreye giriyor, o kalem müdürlerinin büyük şehirlerde zaten işi başından aşmış durumda. Dosya sayıları çok, işlemler ise yığınla, kadrolar sınırlı. Yani ilave bir iş, hele hele uzun bir prosedürü, tebligatları, ilanları ve mali sorumluluğu gerektiren böyle bir işi üstlenmek neredeyse mümkün değil. Bunun için sıkıntıdalar ve mağdurlar. Yaklaşık 46 senedir adliyenin içinden biri olarak bu sıkıntılarına tanık oluyorum ve dertlerini dinliyorum. Umarım bu sıkıntı idari mekanizmaya yansır da bu konuda bir düzenleme yapılır.
