Ev sahibim ile tahliyemle ilgili ihtilafa düştük. Benim kendilerine tahliye taahhüdü verdiğimi ileri sürerek takip başlattı, itiraz ettim, konu mahkemeye yansıdı. Mahkeme tahliye taahhüdünü geçerli buldu, tahliyeme kesin olarak karar verdi. Şimdi imza benim olmadığı halde ben kararın bozulmasını isteyemeyecekmişim, bu adil mi? M.C.
* * * * *
Okuyucuma eldeki belgeleri incelemeden verilen kesin kararın doğru veya yanlış bir karar olup olmadığını söyleyemeyeceğim. Zira buna vakıf olmak için eldeki belgelerin ve dosya içeriğinin incelenmesi gerekir. Bu nedenle vereceğim yanıt yanıltıcı olur. ANCAK kesin verilen kararlar için söyleyeceğim bir çözüm vardır. Yasalarımızda bu konudaki çözüm Hukuk Mahkemeleri Kanunumuzun 346’ncı maddesindedir ve madde şöyledir: “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344’üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” Okuyucumun kararı almasının üzerinden iki hafta geçmedi ise yukarıda aldığım madde çerçevesinde girişimde bulunabilir, girişimi bir sonuç verebilir.