Giriş
İOS ve Android işletim sistemleri hayatımıza girdiğinden beri bilgiye ulaşmak saniyelik bir mesele olup çıktı. Artık hayat çok daha kolay. En kısa rotayı oluşturmak, borsayı takip etmek, gazete ve televizyonlara ulaşmak, nabzınızın ritmini kontrol etmek, adımlarınızı ve harcadığınız kaloriyi saymak, iş takviminizi dijital ortamda planlamak derken liste uzayıp gidiyor.
Ancak kesin olan bir durum var ki, tuşlu telefon döneminde çok daha kaliteli zaman geçiriyorduk.
Her şey sosyal medya için!
Sabah uyanır uyanmaz gözünü açınca ilk iş Instagram’da gezinen kaç kişiyiz? Ya da gün içinde her fırsatta otomatik olarak eli telefona giderek sosyal hesaplarda gezinenler?
Akıllı telefonlarda ekran saati diye bir uygulama var, günün ne kadar saatini telefon başında geçirdiğimizi hesaplıyor. Ben kendi süremi gördükten sonra durumun vahametinin farkına vardım.
Sinema seanslarına gazeteden bakıp da gişeye gittiğimiz dönemlerde bence insanlar hayatı daha çok kendileri için yaşıyordu. Şu an yapılan birçok eylemin sosyal medya hesaplarında paylaşılmak üzere hayata geçirildiği su götürmez bir gerçek.
Ayrıca sürekli ulaşılır olmak da çok güzel bir durum değil. WhatsApp sayesinde gece-gündüz, mesai, hafta sonu, bayram seyran ayrımı kalmadan herkes herkese günün her saatinde ulaşabiliyor ve bence bu ulaşılabilirlik her durumda keyif vermiyor.
İstanbul Modern’in kapılarını ziyaretçilere açtığı günlerde Instagram’da gördüğüm bir paylaşım ilgimi çok çekti. ‘’Story’ye koymanız yasak olsa, yine de İstanbul Modern’e gider miydiniz?’’ diye yazıyordu. Vurucu bence.
Güncel sanat etkinliklerine katılmak artık popüler kültürün bir gerekliği ve bana kalırsa birçok kişi çıplak gözle görme keyfini yaşayamadan etkinlik ve konseri takipçileri ile paylaşırken anı yaşayamıyorlar.
Tuşlu telefon dönemini özlüyorum, bence o dönem özgürlüktü. Sadece kısa mesajları kontrol edip hayata devam ederken, bence insanlar ‘’nasıl göründüğünden çok’’ ne yaşadığını umursuyordu. Telefon bu kadar vaktimizi çalmıyordu ve hayatı yaşamaya daha çok zaman kalıyordu. Ayrıca hepimizin en sevdiği şarkısından polifonik melodisi vardı.
Günün güzellik tüyosu
Madem konuya telefonlardan girdik, o zaman günün güzellik tüyosu da teknolojiden geliyor. Cildimizi daha hızlı yaşlandıran onlarca farklı faktör var ama telefonlardan ve elektronik cihazlardan yayılan mavi ışığı da hiç yabana atmayın. Bu mavi ışık yaşlanma belirtilerini gösteren ince çizgilerin oluşumunu hızlandırıyor. Yani ne kadar az teknoloji, o kadar gençlik.
