Giriş
Bir ülke düşünün ki geleceğini, 5 yıl sonrasını ve 10 yıl sonrasını tamamen tesadüflerle belirliyor. Sınavlar dışında geleceğimizi şekillendirecek hiçbir aygıta sahip değiliz.
Hangi öğrencinin hangi kriterlere göre yönlendirilmesi gerektiği, gelecekte hangi alanlarda ne kadar insana ihtiyacımız olduğu öğrencilerin hangi alanlara yöneltileceğini bilen yok.
Milyonlarca öğrenci boşluk doldurma yöntemi ile bölümler seçmekte ve seçtiği alanı sadece bugünkü verilerle, çevresindeki insanların hiçbir vizyona veya bilimsel bilgiye dayanmayan sözleri ile karar vermekte.
Bu süreç ülke için hayati önemde; ama bu süreci yönetecek dinamikler oldukça kötü durumda.
Sadece bu yıl bir milyon öğrenci üniversiteleri ya tercih etmedi ya edemedi ya da yanlış tercih yaptı. Ama daha da önemlisi; onu tanıyan ona geleceği anlatan, onu beş yıl sonrasına yönlendirecek bir sistem veya kişi de yoktu.
Peki, bu neden bu kadar önemli?
Çünkü geleceğimizin tek çıkış yolu; katma değer üreten, işini seven, çoklu ve analitik düşünebilen, yetişmiş insan gücüdür. Bu insan gücünü bu kadar tesadüflerle ve bu kadar yetersiz insanlarla yapamayız.
En önemlisi de okullarda hali hazırda görev yapan ve alanı bu olmayan rehber öğretmenler öğrencilere geleceğin dünyasını, geleceğin alanlarını, dünyanın değişimini hedef olarak gösterememekteler. Bu sebeple ülkemizde gençler rastgele sistem ile geleceğe hazırlandığını zannedip bugünde kalıyorlar. Bu da bize işsizlik, üretimsizlik ve dışa bağımlılık olarak geri dönüyor.
REHBER ÖĞRETMEN TANITIMI KALDIRILSIN
Bu sebeple MEB’e önerim ‘rehber öğretmen’ tanımını kaldırın ve ‘psikolojik danışman’ ve ‘kariyer danışmanı’ olarak iki alan tanımlayın. Neden mi? Birincisi okullarda psikolojik danışmana ihtiyaç had safhada, şiddet, yasaklı madde kullanımı, başarısızlık, intihar ve en önemlisi yüzde 30’u geçen okul terki gibi çok büyük sorunlarımız var.
Ama en önemlisi ‘kariyer danışmanlığıdır’ bu ülkenin kaybedecek bir tek insana tahammülü yoktur. Milli Eğitim Bakanımız ‘bulma’ konferansında “eğitimde ortalığı ayağa kaldıralım” dedi.
Sayın Bakan ortalığı ayağa kaldırmanın ilk yolu, geleceği doğru tasavvur edecek insanlarla gençleri çalıştırmaktır. Toparlarsak ‘rehber öğretmen’ diye tanımladığımız insanların ‘gelecek’ dizaynı yapması mümkün görünmüyor. Bu sebeple liselerden başlayarak değişime gençleri umutla, inançla, önyargısız geleceğe hazırlayacak ‘kariyer danışmanları’ almakla başlayalım. Yarın çok geç olmadan bu yapılanmanın MEB’in gündemine girmesini hayati önem taşıdığını düşünmekteyiz.
