Giriş
Sınav sonuçlarınız hayırlı olsun. Bazılarınız çok sevindi, bazılarınız üzüldü. Şimdi sıra kendinize uygun mutlu olacağınız üniversite ve programları tercih etmeye geldi. Hepinizin kafasında amansız sorular; puanlar, taban puanlar, başarı sıraları. Tabii, bu da önemli; zaten hep söylediğimiz gibi bu bir sıralama sınavı, siz de tercihlerinizi buna göre yapın. Kısaca söyleyecek olursam; SAY puan türünde çok değişim beklemiyorum, EA’da olabildiğince geniş tercih aralığı yapın. Örneğin, 100 binde iseniz tercih listenize 50 binden başlayın. SÖZ daha fazla aralıklı, orada kontenjan az ama yine de 100 binde iseniz 30-40 binden yazmaya başlayın. Dikkat edin, sıranız orası veya oraya yerleşirsiniz demiyorum; tercihleri oradan başlatın diyorum. Sizler sınav puanına kilitlendiniz. Çünkü size o puanların çok önemli olduğu, o puanlar yükseldikçe iyi üniversiteye gideceğiniz, iyi üniversitede iyi hocalar olduğu, hocaların size her şeyi öğretebileceği söylendi. Siz de haklı olarak buna kilitlendiniz. Acaba bu doğru mu? İyi üniversite, iyi hoca, iyi bölüm diye bir şey var mı? Yoksa bunlar kocaman bir kandırmacadan mı ibaret?
Tercih için size birkaç öneri
● Hepinizin amacı üniversite bittiğinde hedeflediğiniz sektörde kariyer yapmak. Yani bu demek oluyor ki, hepiniz mezun olduğunuzda bir CV yazacaksınız. İşte şimdi sizler CV’nizde ne olacağına karar veriyorsunuz.
● Tercihlerde bölüm değil, üniversite seçin. Çünkü siz 2022 yılının dünyasına merhaba dediğinizde ABD çalışma bakanlığının araştırmasına göre, bu mesleklerin yüzde 65’i olmayacak. Olacak tek şey, her şeye hazırlıklı, 21.yy becerilerine sahip ‘yeni dünya insanı.’ Bu yüzden sizi bu amaca ulaştıracak üniversiteyi bulun.
● Bu yüzden sizlere en önemli öğüdüm, ‘geleceğin insanı’ olma becerisi kazanabilmenizdir. Bunun için çalışmanızı size tavsiye ediyorum.
● Gittiğiniz üniversitede yurt dışı imkânlar yoksa, hele hele de öğretim dili İngilizce değilse işiniz çok zor.
● Kampüs üniversiteleri yerine kent üniversitelerini tercih edin, kentten kopmayın, hayatın içinde kalın. 5 yıl aynı binada ders görmenin bu çağda üniversite olmadığını bilin.
Çünkü geleceğin insanı, iletişim becerisi güçlü, girişimci, inovatif, yaratıcı, dil bilen ve dünya vatandaşı olmalı. Siz siz olun, puanı yüksek diye yanlış yere gitmeyin. Unutmayın, sizden önce de yüz binlerce hatta milyonlarca genç aynı yolu denedi; sonuç hep başarısızlık oldu. Şimdi siz yeni bir yol deneyin. Şimdi üniversiteleri araştırmaya başlayın. Unutmayın, üniversite eğitimi kişiye özeldir. İsteyin, talep edin, araştırın ve dünyada doğrusu neyse onu isteyin. Çünkü bu imkanı bir kere yakalayacaksınız.
turgay.polat@posta.com.tr
