Giriş
10 Karaköy Otel’in teras katı bugüne dek farklı konseptlerle İstanbul’u eğlendirdi. Bu sezon karşımıza Bahane ON10 adıyla çıkıyor. ‘Meze restoranı’ olarak kendini tanımlayan Bahane ON10 sıcak buluşmalar, uzun sohbetler için çok uygun.
Rahatsız etmeyecek hafiflikte ve yükseklikteki müzikler gecenin ilerleyen saatlerinde biraz daha hareketleniyor; olur da keyfiniz yerine gelir, kıpırdanmak istersiniz diye. Yemekler ise iyi malzeme kullanılmış, taze mezelerle başlıyor. Sonra şefin küçük dokunuşlarla renklendirdiği hellim saganaki, karides mantı, mücver ve karidesli beğendi ile sofra güzelleşiyor. Bahane ON10 Karaköy’de güzel bir alternatif.
TAZE TATLAR
Küçük kafeleri seviyorsanız ve Nişantaşı’na yolunuz çok düşüyorsa Valikonağı ile Prof. Dr. Orhan Ersek sokağın buluştuğu noktadaki Habitude’ü tavsiye ediyorum. Minik birkaç masası olan kafede günlük çıkan taze sandviçler, kekler, tatlılar var. Kişler ve cheesecake’leri çok lezzetli. “Enerjisi çok huzur verici” denen yerlerden. Bir kahveye uğrayın derim.
SALATA KIŞI
Bomontiada’daki Monochrome en sevdiğim mekânlardan. Menüsü her değiştiğinde koşarak denemeye gidiyorum. Bu kez çorbalar harika. Havalar soğudu ya.
Balkabağı çorbası ve İtalyan usulü sebze çorbası çok iyi. İçinde bin bir türlü ot ve sebze bulunan, tahıllarla zenginleştirilen salatalar da form tutmak isteyenler için güzel bir alternatif.
Tavuk salatası, Akdeniz salatası, mozarella salatası... Balık peşindeyseniz kavrulmuş susamla kaplanmış levrek filetosu pek lezzetli. Ayrıca menüde levrek salatası da bulunuyor. Belli ki bu kış salatalarla geçecek!
UZAKTA BİR BALIKÇI
Biliyorsunuz İstanbul Nişantaşı, Beyoğlu, Boğaz üçgeninden ibaret değil. Bazen uzaklara da bir uzanmak lazım. İstanbul’un gizli cenneti Beylikdüzü West İstanbul Marina’da 2013’ten bu yana hizmet veren Calisto Balık’ta deniz ürünleri restorancılığı büyük bir ciddiyetle yapılıyor. Her balık kendine has pişirme teknikleriyle hazırlanıyor. Bir kez gitseniz müdavimi olursunuz. Afiyet olsun.
