Giriş
Kahve zinciri Starbucks anlamlı bir kampanyaya imza atıyor. İşitme engellilerin siparişlerini alabilmek için baristalara işaret dili eğitimi veriliyor. Türk işaret dilinde hazırlanan kahve sözlüğüne bakarsanız Americano, latte, cappuccino, Türk kahvesi demeyi öğreniyorsunuz. Ülkemizde dört milyondan fazla işitme engelli yaşıyormuş. Hedef, markanın 33 ildeki mağazalarındaki dört bin baristanın hepsine bu dili öğretmek. Gerçekten alkışlanacak bir proje.
HARBİYE'DE GÖKKUŞAĞI
Harbiye’de heyecan demişken Mabel Matiz’in geçen hafta Harbiye Açıkhava’da verdiği konser müthişti. Hem Mabel’in hem dansçıların kostümleri, ışıklar, dekor, her şey çok etkileyiciydi. Anıl Can farkı yine hissedildi. LGBT hakları konusunda sık sık söz söyleyen Mabel Matiz’in, ülke istatistikleri baz alınırsa, en az yarısının muhafazakar olduğu beş bin kişiye “Dün gece bir cankiyle yattım”, “Vurmasınlar oğlanları”, “Aman şeker oğlan” gibi sözler içeren parçalar söylemesi çok manidardı.
KABATAŞ'A MEKSİKA GELDİ
Kabataş Setüstü’ndeki ‘Setup’, kısa sürede şehrin en popüler noktalarından biri oldu. Bence büyük bir başarı hikayesi. Cihangir kafelerinden bıkan semt sakinleri her fırsatta buraya geliyor. Kokteylleri zaten çok güzeldi, yemeklerini de beğeniyordum. Yaz menüsü kafasına girip yeni yeni şeyler yapmışlar. Çoğu da Meksika mutfağından. Meksika dürümü diye bilinen burrito’lar, taco’lar, ve chili con carne (acılı kuru fasulye) Setup’ta masaları süslüyor. Yanlarına tabii ki margarita yakışıyor.
NEFİS BİR MEYHANE
Karaköy’deki Purl Hotel’in terasında eskiden ‘Zelda Zonk’ vardı. Semtin adını gündeme getiren mekanlardan biriydi. Şimdi o püfür püfür terasta modern meyhane konseptini başarıyla yerine getiren ‘Endam’ var. Manzaraya diyecek söz yok. İnsanın içi açılıyor. Menüye de bayıldım çünkü bir kere beyin söğüş var. Yediğim en güzel kokoreçlerden birini burada tattım. İçi peynir ve patlıcanlı kırmızı biber dolmasının tadı hâlâ damağımda. Zeynep Alphan’ın işletmeciğini üstlendiği ‘Endam’, tam müdavimi olunacak yer.
DENİZ SEFASI
Tepebaşı’ndaki Pera Müzesi’nde harika bir sergi var: ‘İstanbul’da Deniz Sefası: Deniz Hamamından Plaja Nostalji’. Adından da anlayacağınız üzere şehrin plaj tarihçesini anlatıyor. Moda’daki deniz hamamının fotoğrafları, tabloları, döneme ait videolar müthiş. İsmet İnönü’nün meşhur mayosu bile var. Müzeye kadar gitmişken kafesine mutlaka uğrayın. Yemekleri, tatlıları kurabiyeleri çok güzel. Ortamı da pek keyifli. Sergi 26 Ağustos’a kadar görülebilir.
İLK DİVA NİLÜFER
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda her gün bir isim sahnede. Çoğu da maşallah mekanı dolduruyor. Ama beni burada heyecanlandıran 22 Eylül’de Nilüfer’in vereceği konser. ‘Senfonik Divalar’ serisinin ilk gecesinde sahneye çıkacak Nilüfer, şarkılarını dev bir senfoni orkestrası eşliğinde söyleyecek.
