Uğur Alkapar En iyi 10 otel restoranı
HABERİ PAYLAŞ

En iyi 10 otel restoranı

Haberin Devamı

İstanbul’un ünlü otelleri çok havalı lokantalara ev sahipliği yapıyor. En az turistler kadar yerli lezzet tutkunları da buraları takip ediyor. İşte kentteki en iyi otel restoranları...

SPAGO (ST. REGIS)

Oscar törenlerinin aşçısı Wolfgang Puck’ın restoranı Spago açıldığından beri, özellikle sosyetenin gözdesi. Yeni geçtiği kış menüsü ile deniz ürünlerinde pek iddialı. Yeni yıl için yaptıkları kestane çorbası ise merakla bekleniyor.

AROLA (RAFFLES)

Michelin yıldızlı Şef Sergi Arola’nın adını taşıyan bu restoran istisnasız şehirdeki en iyi İspanyol mutfağına sahip. Tapas denen paylaşımlı mezeleri ile meşhur Arola bu günlerde tadilatta. Önümüzdeki ay açılacak.

AZZUR (MÖVENPICK)

Otel İsviçreli olabilir ama şefi Giovanni Terracciano İtalyan. Bu yüzden menüde iki ülkenin de etkisini görmek mümkün. Beef tartarı en iyi yapan yerlerden biri. Risotto müthiş. Sütte dana harika. 4. Levent’teki otel yol üstü olmasa bile mutlaka gidilmeli.

PALOMAR (THE PURL)

Karaköy’deki bu otel mütevazı olabilir ama lokantası Michelin yıldızlı restoranlarla yarışır. Şef Ersin Avşar’ın yaptığı trüf yağlı ahtapot carpaccio, orkinos tartar, karidesli ravioli, uykuluk risotto, beyaz morina tava ve minekop buğulamaya şapka çıkarıyoruz.

RAİKA (THE MARMARA)

Müthiş bir Boğaz manzarası eşliğinde Anadolu mutfağı. Servis hızlı. Garsonlar kibar ve güleryüzlü. Yemekler lezzetli. Ama porsiyonlar biraz küçük. Molten çikolatalı kek tatlısı pek beğeniliyor. Rezervasyon şart.

CHALET (SWISSOTEL)

Chalet’de (Şale okunuyor) Kendinizi Dolmabahçe’de değil de Alpler’de bir dağ evinde sanmanız olası. Yerel kıyafetlerle servis yapan garson kızlar ile iyice havaya gireceksiniz. Peynirli ve etli fondü buranın spesiyali. Olmazsa olmazı da raklet peyniri.

TUĞRA (ÇIRAĞAN PALACE)

Adından da anlaşılacağı gibi tam bir Osmanlı mutfağı ile karşı karşıyasınız. Ama menüdeki kaz ciğeri, ıstakoz, sorbe gibi batılı tatlar sizi şaşırtmasın. Özellikle ana yemekler ve hamur işlerine bakarsanız padişahlar gibi yiyeceğinizden emin olabilirsiniz.

AQUA (FOUR SEASONS BOSPHORUS)

Four Seasons gibi bir otelin lokantasındaysanız ucuza çıkmayı beklemeyin. 60 liralık çorbası, 180 liralık ıstakoz salatası, 375 liralık deniz mahsulleri tabağı ile Aqua sizi önce bütçenize bir göz atmaya çağırıyor.

ATELIER REAL FOOD (RITZ CARLTON)

‘Gerçek yemek atölyesi’ anlamına gelen iddialı isminin karşılığını veren lokanta, doğal malzeme kullanma konusunda hassas. Bugünlerde 695 TL’lik yılbaşı menüsü ve pazarları sunduğu ‘anne kahvaltısı’ ile konuşuluyor.

AGATHA (PERA PALACE JUMERIAH)

Adını otelin ünlü misafiri, polisiye roman yazarı Agatha Christie’den alıyor. Agatha, Şark Ekspresi’nin üç ana durağı olan Paris, Venedik ve İstanbul’dan esinlenerek; Fransız, İtalyan ve Türk mutfaklarını bir araya getiriyor.

CİHANGİR’DE UCUZA ‘TAKILMAK’

Dışarıdan gelenler Cihangir’in pahalı olmasından şikayet etse de çok az paraya bir Cihangirli gibi takılabileceğiniz mekanlar hakkında buyurun birkaç ipucu:

Firuzağa Kahvesi

Mahallenin en piyasa noktası. Tanesi 2.5 liradan 2 çay içip saatlerce oturabilir, gelen geçeni izleyebilirsiniz. Semt sakinleri öyle yapıyor.

Savoy Pastanesi

Genel olarak çok ucuz olmasa da 2 poğaça bir çay fazla tutmayacaktır. Sıraselviler Caddesi’ni izleyerek, yaklaşık 10 TL’ye Cihangir’in havasına girmek pekala mümkün.

Holy Cafe

Çukurcuma’ya doğru uzansam da olur diyorsanız, Holy Cafe’de günün keki 10 TL. Retro ve salaş dekorun içinde kendinizi çok ‘hipster’ hissedeceksiniz.

Not Just Coffee

Bergüzar Korel’in sahibi olduğu bu kafede bir kahve bir kek alsanız servet ödemezsiniz. Artı, ünlülerle karşılaşmak cabası. Filtre kahve 8 TL.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder