Giriş
Geçen hafta Galatasaray’daki Sade Meyhane’ye gidip izlenimlerimi yazacağımı söylemiştim.
Öncelikle duvarları koruma altındaki resimlerle dolu 170 yıllık mekanın tarihi atmosferi mükemmel.
Burada Beyoğlu’nun parlak günlerindeymişçesine dans edip eğleniyorsunuz.
4 yıl önce açılan Sade, modern meyhane konseptinin ilk örneklerinden. Mezeler, sıcaklar, modern meyhane konseptine son derece uygun.
Kullanılan malzemeler kaliteli ve lezzetli.
Kokoreç favorim.
Bu arada fasıl yapan müzisyenler ortamı ateşliyor.
Bir de Oryantal Neda sahneye çıktı mı Sade Meyhane adeta yıkılıyor.
Burayı diğerlerinden ayıran en önemli özellik gece 1’de eğlencenin sona ermemesi.
Son masa kalkana kadar açık Sade.
Ha bir de kaliteli müşteri kitlesi.
Güzel kızlar, yakışıklı erkeklerle renklenen ve eğlencenin dozu en yükseldiğinde bile herkesin birbirine son derece saygılı davrandığı bir ortam var.
Zaten önemli olan da bu değil mi?
Gece hayatında dışarı çıktığımızda, kendimiz gibi insanlarla eğlenmek istemiyor muyuz?
Rahatsız olmadan vakit geçirebileceğimiz bir ortamlar aramıyor muyuz?
İşte o işin adresi burası: Sade Meyhane
Gençlerin festivali
Artık yıl boyu neredeyse her hafta sonu bir festival var.
Çoğu 18 yaş üstü için.
Ama bugün Küçükçiftlik park’ta düzenlenen Genç Bi’Şenlik sadece 21 yaş altı katılımcılara açık.
Mor ve Ötesi, Ceza, Gripin, Fatma Turgut sahneye çıkıyor. Gün boyu sosyal sorumluluk, atölye çalışmaları, teknoloji, kült ür, sanat ve spor etkinlikleri de yapılacak.
Çocuklarını getirecek veliler için de özel bir alan ayrılmış.
Ustaların karışımı
Nişantaşı’ndaki Sofa Otel’in terasına konuşlanan Frankie, yıllardır iyi müziğin ve iyi yemeğin adresi.
Üstelik bunu hiç çizgisini bozmadan, kitlesini yapmadan istikrarlı bir biçimde devam ettirmeyi başaran bir marka.
Şef Melih Demirel’in mutfağı ise hem ağırlığı olan ama dinamik, hem de güven veren ama yenilikler içeren bir tarza sahip.
Bu yüzden Frankie’nin menüsü herkesi mutlu edebilecek yemeklere sahip.
Neredeyse her gün canlı müzik sunan Frankie’de gece hayatının sahnelerinde fırtına gibi esen genç sesleri dinlemek mümkün.
Biz biraz daha ağır davranıp, pazartesileri düzenlenen ‘Ustaların Karışımı’ adlı geceye katıldık.
Güvenç Dağüstün, Burçin Büke, Erdinç Şenyaylar ve Hakan Güngör dörtlüsü mezelerle süslü masalara şahane eşlik edecek şarkılar söylüyor.
Şefin bu geceye özel hazırladığı farklı bir menü var.
Deniz ürünleri tabağı, ev turşusu, kuzu beyin, et tartar, lakerda farklı yorumlarıyla hem tanıdık hem yepyeniydi.
Baklava böreği, atom kokoreç, ahtapot yahnisi ve son olarak Frankie baklavası gerçekten bu menüyü çok özel kılıyordu.
Frankie’nin diğer günler sunulan yeni menüsünü de en kısa zamanda deneyip sizlerle paylaşacağım.
Et denince
Ben et restoranı, steakhouse deyince, o meşhur isimler yerine Nihat Güzeldere’yi tercih ederim.
Etiler-Akatlar’daki MeatNG adlı restoranında İstanbul’un en iyi etlerini tatmak mümkün.
Öncelikle kendi yaptığı sosis ve sucuklara adeta hastayım.
Dana kaburga asadoyu bence en iyi Nihat Usta yapıyor.
Onun tadına bakmadan ölmemek lazım.
MeatNG’in Instagram hesabında şahane et videoları var.
Ama biraz uzun bakarsanız acıkıyorsunuz uyarayım.
Bu arada steakhouse’lar arasında en hesaplılarından biri MeatNG.
Uygun fiyata, iyi et.
