Giriş
Bence Türk dizi sektörü ilk alarmını ‘Muhteşem Yüzyıl’da oynayan Meryem Uzerli tükenmişlik sendromuna yakalandığında verdi. Ama kadının pılını pırtını toplayıp ülkesine geri kaçması üzerine kimse setlerin şartları hakkında kalkıp konuşmadı.
Neslihan Atagül geçtiğimiz günlerde yakalandığı bağırsak hastalığı yüzünden oynadığı diziden ayrılmak zorunda kaldı. “Ben tolerans göstersem de bedenim o toleransı bana göstermedi” dedi. Bugüne dek hiç sağlık şikayeti olmayan şarkıcı Aleyna Tilki oyunculuğa soyunup diziye başlayınca hastalandı. Kas spazmı geçirip hastanelik oldu.
Ev yaptıran Hande Erçel’in inşaat stresine çalışma yoğunluğu da eklenince ondan da bir spazm haberi geldi. Seti tatil edildi. Yapımcılar, yönetmenler! Siz bu kızlara ne yapıyorsunuz? Ne kadar çalıştırıyorsunuz? Böyle giderse sağlıklı oyuncu kalmayacak piyasada. Benden uyarması.
Hayalet mutfak
Hayalet mutfak ya da sanal mutfak gibi isimlerle anılan yeni bir restoran modeli, pandemi döneminde iyice öne çıktı. Nedeni de bu modelin tamamen paket servise yönelik olması. Platform sahibi aynı çatı altında farklı markalara mutfak ve kurye hizmeti sunuyor.
Ve o marka az sayıda personelle kendi yemeklerini bu sanal mutfağın bulunduğu bölgeye servis edebiliyor. Bu mutfaklardan biri de Alican Karaca’nın geçen yıl Reşitpaşa’da açtığı Bundle Kitchen. Şu an bünyelerinde iki marka var. İlki hamburger, çıtır tavuk, sosisli sandviç gibi sokak lezzetlerini farklı soslarla servis eden Rebel. Diğeri ise Şef Müge Ergül’ün danışmanlığını yaptığı Green Box. Adından da anlaşılacağı gibi burada sağlıklı seçenekler ağırlıkta.
Sebze yemekleri, son dönemin modası ‘bowl’lar ve salata çeşitleri var. Müge Ergül’ü Bebek’te açtığı Tutti’den tanıyoruz. Ergül burada da yerel üreticiden alınan ürünlerle sağlıklı, lezzetli ve yeniliklerle dolu, heyecan verici bir mutfak sunuyor. Bundle Kitchen’a dönersek, ikinci şubeyi açmaya hazırlanan mutfak Yemeksepeti, Getir, Trendyol, Fuudy ve WhatsApp sipariş hattıyla hizmet veriyor.
Tılsımlı Momo
Akşamları restoranlara, hafta sonları kulüplere gittiğimiz, dostlarımızla buluştuğumuz o günleri hatırlarken en çok Momo’yu özlediğimi fark ettim. “Bebeköy’deki Momo da olur, Çeşme’deki de” diye geçirdim içimden. Sonra Momo’nun adının Michael Ende’nin yazdığı kitaptan geldiğini hatırladım. Nereden aklıma geldi derseniz, önüme ‘Tılsımlı Köpek Momo’ adında başka bir kitap geldi de.
İşte oradan. Didem Gürçay’ın kaleme aldığı ve Tara Kitap tarafından yayımlanan ‘Tılsımlı Köpek Momo’ sadece çocukların değil, büyüklerin de seveceği bir hikayeye sahip.
Kitabın kahramanı Momo ve kız kardeşi Koko’yu Tarabya Sümer Korusu’nda bulan yazar Didem Gürçay, yakın arkadaşının hayvanları çok seven kızı Aylin’den ve sokakta baktığı sokak hayvanlarından ilham alarak bu fantastik hikâyeyi kaleme almış. Kitabının gelirinin bir bölümü, Yedikule Hayvan Barınağı’na bağışlanacak. O yüzden ilgisiz kalmayın.
Aşıklar otellerde
Bu yıl Sevgililer Günü’nü dışarıda kutlamak isteyenlerin tek seçeneği oteller. Pazar gününe denk gelmesi de çiftlere hafta sonu kaçamağı için güzel bir fırsat veriyor. Birçok otel özel paketler hazırladı. Bahçesinde ateş yakacak olan da var, restoranında romantik yemekler organize eden de.
Diğer işletme sahiplerine haksızlık gibi görünse de otellerdeki restoranlar müşterilerinin aç kalmaması için açık aslında.
Ama bu durumu kullanıp işi canlı müzikli eğlenceye kadar götürmek tabii ki adil değil. Bunun ortasını bulmak mümkün. Lütfen aşıklara mum ışığında romantik bir yemeği çok görmeyelim. Bari onlar kendilerini kurtarsın, bizim gibi evlere hapsolmasınlar.
