Tolga Çevik ‘Tolgshow’ adlı gösterisini hem İstanbul’da hem de Anadolu’nun dört bir yanında sahnelemeye devam ediyor. Önümüzdeki günlerde Trabzon, Mersin, Adana, Antalya, Denizli, İzmir ve Kocaeli’nde Çevik ve yönetmen Fırat Parlak’ın atışmalarıyla ortaya çıkan kahkaha tufanı şovu izlemek mümkün olacak.
Ben geçen pazartesi Zorlu PSM’nin en büyük salonu, 2 bin 200 kişilik Turkcell Sahnesi’nde izledim kendisini. Salonda bir tane boş koltuk yoktu. Tolga Çevik sahneye çıktığı andan itibaren gülmeye başladık. Bazen o kahkaha düzeyi o kadar arttı ki az daha nefes alamıyordum! Öyle bir komiklik! Stand up var, tiyatro var, doğaçlama var, interaktif durumlar var. Yalnız en azından konunun gelişeceği çerçevenin yazıldığını ve temel bir metin olduğunu düşündüm ama yokmuş! Bu da ‘Tolgshow’un başarısını benim için 10’a katlıyor. Yarınlar yokmuş gibi gülmek ve deşarj olmak için lütfen gidin izleyin.
UNUTULMAZ BİR YAZ OLACAK
Bu yaz İstanbul’da yabancı yıldızların konserleri açısından çok renkli geçecek. İrili ufaklı gruplar, dev isimler ayağımıza gelecek. Maximum Uniq Açıkhava, Küçükçiftlik Park ve Harbiye Açık Hava’da izleyebileceğimiz bazı konserler şöyle…
THE BLAZE (LIVE) / 18 MAYIS
Oyuncunun işi yer aldığı yapımda yönetmen ne diyorsa yapmaktır. Hatta bu işin sektörleşme anlamındaki kalesi olan ve dünya standartlarını belirleyen Hollywood’da yönetmen-oyuncu ilişkisi yasalarla belirlenmiştir. Örneğin yönetmen çekimi komut verip durdurmadığı sürece oyuncu oyununa devam etmek zorundadır. Sonuçta o yapımda en büyük imza yönetmenindir ve onun vizyonunu ekranda ya da beyazperdede izleriz. Yani yönetmenin bir numaralı işi oyuncu yönetmektir. Oyuncu Gizem Karaca katıldığı bir programda adını vermediği bir yönetmenin kendisini ‘yönetmesinden’ rahatsız olduğunu anlatıyor! “Robot gibi hissettim, en sevmediğim işim” diyor. Sonra sunucuyla birlikte bu tür yönetmenliğin eskide kaldığından bahsediyorlar! Yahu yönetmenin işinin oyuncuya ne yapması gerektiğini söylemesi olduğunu nasıl bilmezsiniz, dahası kabul etmezsiniz? Ben sektör adına utandım açıkçası. Yönetmenin verdiği komutu yerine getiremeyen zaten öncelikle kötü bir oyuncudur. Hangi yönetmen onunla çalışmak ister ki? Gizem Karaca çok istiyorsa kendisi yönetmenlik yapabilir, hatta yönettiği yapımda oynayabilir. Böylece robot gibi hissetmez. Keşke adını vermediği yönetmen de çıkıp konuşsa yaşadıkları hakkında.
OYUN ALMAYAN OYUNCU
Bu konu hakkında görüşlerini almak için adını vermek istemediğim bir yönetmen arkadaşımı aradım! Bir dokundum bin ah işittim. Yönetmenin verdiği oyunu almamakta ısrar eden hatta bunu ustalık sanan oyuncularla çok uğraştıklarını anlattı. Yönetmenin kurduğu oyunu beğenmeyip kendi kafasındakinin daha iyi olduğunu savunan oyuncular yüzünden mesleği bırakmayı bile düşünmüş. Özellikle tiyatro kökenli oyuncuların oyun alması çok zor oluyormuş. Hatta bunlar arasında ünlü isimleri bile saydı. “İyi oyuncu yönetmenin istediğini verip o vizyona fikirleriyle katkıda bulunarak karakteri geliştiren oyuncudur” da dedi. Ancak yönetmenin istediğini vermeden katkıda bulunmaya kalkanlar sektörde ‘çalışılması zor’ olarak ün salıyormuş. Sonunda yönetmen de bezip ne halin varsa gör deyince işte 5 haftada final yapan tutmayan diziler ortaya çıkıyor.
5 ŞARKI BİRDEN
Yeni şarkısı ‘Söyleme’ ile dijital platformlarda kısa sürede çok dinlenenler arasında yerini alan Simge bir rekora imza attı. Şarkıcının aynı anda beş parçası birden en popüler dijital müzik platformu olan Spotify’da Türkçe Pop listesine girdi. Bu şarkılar ‘Söyleme’, ‘Bir Şehri Sevmek’ (Mavi Gri grubuyla), ‘Yakışıklı’ (KÖFN grubuyla), ‘Görmem Böylesini’ ve ‘Harcandıkça’.
SAHNE ŞOV YERİDİR
Biliyorsunuz Büyük Ev Ablukada’nın solisti Bartu Küçükçağlayan’ın sahnede etek giymesi diğer tüm şarkıcıların bir numaralı fikir belirtme konusu oldu. Bizim muhabirlerin de bunda payı var tabii. Her mikrofon uzattıklarına bunu soruyorlar. Sahneyi, oranın bir şov ve performans yeri olduğunu bilenler şahane cevaplar verdi. Tabii bu isimler kendilerini geliştirmek için dünyaca ünlü starların konserlerini de izliyor ne yaptıklarına bakıyor. Kaldı ki kimsenin dünyadan haberi yokken Zeki Müren sahnede devrim yapıp inanılmaz kıyafetlerle seyircisinin karşısına çıkmış ve Türk halkının sevgilisi olmuştu. Kimse de ‘yok o kadın kıyafeti yok geleneklerimiz’ falan diye konuşmuyordu. Sahne sanatçının en özgür olduğu, kendini en rahat ifade edebildiği yer olmalı. Bunu anlamamak ve sahnenin sadece müzikten ibaret olduğunu sanmak hem yaratıcılıktan uzak hem de sanatın ruhuna aykırı.
Fatma Turgut’un son dönemdeki yükselişini yakından takip ediyorum. Şehirden şehre koştuğu konserlerinde sevenleriyle buluşuyor. Bir yandan yoğun programından vakit bulup stüdyoda üretmeye devam ediyor.
Turgut, Can Bonomo imzalı yeni şarkısı ‘Dönmem Ona’da eski aşklarının gölgesinden kurtulamayanların sesi oluyor… Defalarca ayrılıp barışılan, uzatmalı ilişkilere sesleniyor. Kesin bir dille bu defa dönmeyeceğini belirtiyor!
BAYRAM COŞKUSU
Antalya’da geçen yaz Christina Aguilera’yı izlemiştim. Burası Jennifer Lopez, Dua Lipa, Jason Derulo gibi dünya yıldızlarını sahnesinde ağırlayan bir tesis. Konserler serisi de 10 yıldır devam ediyor. 10. yıl kutlamaları kapsamında bayramın ikinci günü Kenan Doğulu sahneye çıktı. Özel bir konser veren Kenan Doğulu her zamanki gibi seyircisini coşturdu.
SONAR’A AZ KALDI
Bayram ve dokuz günlük tatil nedeniyle İstanbul bomboş! Nedense pek fazla turist de yok. Yollarda araç da olmadığı için trafik bile yok! Pandemideki kapanma dönemlerinde gibiyiz. Tatile giden de çok memlekete aile ziyaretine de. Restoranlarda birkaç masa doluydu dün ama İstanbul’daki yemekli ve yemeksiz eğlence mekanları edindiğim bilgiye göre yoğun olacak. Çok rezervasyon varmış. Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’taki beş yıldızlı oteller de dolu. Çoğunda ünlü şarkıcıların konserleri var. Yani bayram turizme ve eğlence sektörüne hatırı sayılır bir hareket getirdi. Ben mi? Ben evde gündüzleri çalışıp akşamları da çekirdek eşliğinde dizi izleyeceğim. Bence en güzel bayram programı!
BAYRAM ŞEKERİ
İstanbul’da kalanlardansanız size ikinci gün için harika bir önerim var. Seda Mete, Maslak 1453’te yeni açılan The Sizzle’da sahne alıyor. The Sizzle dekoruyla, yemeğiyle benzerlerine fark atıyor. Yüksek teknoloji donanımlı ses sistemiyle de canlı müzik mekanları arasında öne çıkıyor. Ortam güzel, ses mükemmel. Buna bir de Seda Mete’nin kusursuz performansı eklenince şahane bir bayram gecesi geçirmek garanti!
ESKİ DEFTERLER
Ece Seçkin’in İzzet Yıldızhan’a karşı yaptığı çıkış çok konuşuldu. Yıldızhan’ın iki yıl önce söylediği “Sahneye külotla çıkmasınlar” sözünü unutmayan Ece Seçkin türkücünün teknede çekilmiş yarı çıplak videosunu ve içtiği viskinin şişesini saklamasını hedef aldı. İzzet Yıldızhan kendini “Teknede takım elbise mi giyecektim” sözleriyle savunsa da Ece Seçkin aslında ortada bir ikiyüzlülük olduğunun altını çizmeye çalışıp “Sen bizim kıyafetimize karışırsan birileri de seninkine karışma hakkını kendinde bulur” demek istemişti. Neyse efendim madem bu meseleyle ilgili geçmiş deşildi, konuyla ilgili bir ayrıntıyı daha hatırlasak iyi olur. O dönem İzzet Yıldızhan bu açıklamaları yaptığında en büyük tepkiyi Hande Yener verip “Ülkeye rezil olanlar ahkam kesiyor. Google’a geçmişinizi sildirin” demişti. Bu sözleriyle de Yıldızhan’ın 2011’de basına yansıyan fuhuş skandalına gönderme yapmıştı. Tüm ünlülere eski defterlerin açılmadığı bir bayram dilerim!
ADAM OLMAK
Berdan Mardini katıldığı ‘Aramızda Kalsın’ programında demiş ki “Varoşlardan gelen rapçiler bile parayı bulunca estetik yaptırıyor. Para insanı adam eder!” Belli ki Berdan Mardini için adam olmak sadece burnunu yaptırıp göz altı torbalarını aldırmakla falan mümkün. Benim bildiğim adam olmak; adil olmak, sözünde durmak, haksızlığa karşı çıkmak, yardımsever olmak ve iyi bir insan olmakla eş anlamlı. Yani doktora tipini düzelttirip yakışıklı görünmeye başlayınca birden adam olmuyorsun. Ne günlere kaldık!
İyisiyle kötüsüyle bir seçimi daha geride bıraktık. Sosyal medyada ünlülerle ilgili birçok haber düştü önümüze. Her zaman şahane kombinlerle sandığa giden şarkıcı Hatice bu kez de geleneği bozmadı. İrem Derici de benzer bir ruh halinde gece elbisesiyle oy verdi. Bu tür hareketleri, böyle güzel renkleri bir dahaki seçimde daha çok görmek istiyorum. Görmek istemediğim ise artık Cem Yılmaz’ın her seçim söylediği “Ben espri yapmadım” sözleri. Ha bir de seçim günü yurtdışında olup seçim gündemiyle ilgili sosyal medya yorumu yapan ünlüleri görmek istemiyorum. Teşekkürler.
ŞŞŞT SESSİZLİK!
Gizo ve Şenol Evgi’nin şarkısı ‘İyi Ki Sen’ “Şşşt sessizlik” diye başlayan sözleriyle bir süredir sosyal medyada popülerdi. Birçok videoda karşıma çıkıyordu. Şarkıyı şimdi ünlüler de keşfetti. Hande Ataizi ile Serra Arıtürk ‘Taş Kâğıt Makas’ın setinde bu Roman havası içerikli şarkıyla pek güzel oynamışlar. Ama ben şarkıcı Dicle Olcay’ın videosunu daha çok beğendim. Orkestrasıyla o kadar güzel dans etmiş ki Olcay, izlerken pek eğlendim. O zaman bir kez daha söylüyoruz: “Şşşt sessizlik! Bugün en mutlu günüm!”
AİLE TRAVMALARI
Köşe yazarımız Şirin Sever İstanbul’da ne çok tiyatro yapıldığını fark edip izlenimlerini paylaşmıştı geçen hafta. Ama hep ünlü isimlerin oyunlarını tavsiye etmiş. Oysa şehirde irili ufaklı o kadar çok tiyatro ve çok iyi oyunlar var ki. Önceki akşam 50 seyirci alan Asmalı Sahne’de ‘Hepimiz Sustuğumuz Yerden Yaralıyız’ adlı oyunu izledim. Deniz Bulut yazmış, Tuğçe Tanış yönetmiş. 4 kişilik kadroda Güneş Sayın, Dilek Uluer, Can Yılmaz ve Ezgi Yılmaz var. Bir akşam yemeği etrafında gelişen olaylar toplum baskısı, aile travmaları ekseninde hızlı bir hesaplaşma sunuyor seyirciye. Tüm ekip çok iyi bir performans çıkarsa da Güneş Sayın sahneye çıktıktan sonra ortam daha bir güzelleşiyor. Kendisini ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’ filmindeki mükemmel performansından hatırlayabilirsiniz. Sürpriz sonuyla ters köşe yapan oyun 8-22-29 Nisan’da Asmalı Sahne’de izlenebilir.
BELKİ ŞEHRE NAZAN GELİR
Beyonce (Biyonse diye okuyun lütfen) siyahi mirasına sahip çıktığı ‘Lemonade’i 2016’da yayınladığında Amerika’nın yarısı “Nee! Beyonce siyah mıymış?” şeklinde bir farkındalık yaşamıştı.
O dönemden beri müziği bir kültürel fenomene dönüşen Beyonce şimdi de Amerikan beyazlığının kalesi country müziğe el attı. Amerika’da country müzik bizdeki sanat müziğine benzer. Belli bir başarıyı yakalamış her pop şarkıcısı nasıl sanat müziği albümü yapıyorsa, oralardakiler de bir albümlüğüne country müzik söyler. Madonna da Lady Gaga da o yollardan geçti. Ellerinde gitarları başlarında kovboy şapkaları sahneye çıktılar.
SIRA BEYONCE’DE
Sıra Beyonce’de. ‘Cowboy Carter’ adlı 27 şarkılık albümüyle bize country müziğin siyahlardan çalındığını hatırlatıp, “Biz de country yapabiliriz” diye başlayıp “Hepimiz Amerikalıyız, aynı toprağın çocuklarıyız, hadi barışalım” şeklinde bitiriyor. Bu albümü iki türlü dinleyebilirsiniz. Sadece müziğe odaklanıp keyifli saatler geçirmek mümkün. Ya da internete dalıp country müziğin tarihi, Beyonce hangi şarkının sözlerini nasıl değiştirmiş ve aslında ne demek istemiş soruları arasında sörf yaparak da. Ama uyarayım, ikincisinin sonu yok!
YALIN’I UÇURDULAR
Taylor Swift ve Jay Z’nin 2025 Şubat ayında İstanbul’da konser vereceği açıklandı. Hem de stadyum konseri. Ancak kafama takılanlar var. Kapalı stadyumumuz yok malum. Şubat soğuğunda bir stadyum konseri nasıl mümkün olacak? Ayrıca stadyumların sahipleri olan futbol takımları konserlere sadece haziran ayında izin veriyor. Bunun da sahaların yeni sezona hazırlanması gereken zaman dilimiyle ilgili teknik nedenleri var. Daha da ötesi, Jay Z veda konseri verdi, sahneleri bıraktı ve özel bir organizasyonla “Super Bowl’un devre arasında acaba bir gösteri yapar mı” meselesi tartışılıyor. Yani o bile kesin değil. Kalkıp Türkiye’ye gelip konser vermesi için tekrar sahnelere dönmek gibi radikal bir karar alması gerekiyor. Taylor Swift’e gelince…
Biliyorsunuz ünlü isimler Türkiye’ye dünya turneleri kapsamında, günleri, rotaları uyarsa geliyor. Taylor Swift turnesini 2024 sonunda Kanada’da bitiriyor. Avrupa konserleri ise çoktan yapılmış olacak. Yani Kanada’dan tırları tekrar Avrupa’ya getirmeleri pek olası görünmüyor. Umarım Jay Z ve Taylor Swift tüm bu engelleri aşar ve Türkiye’ye konser vermeye gelirler. Tabii çok güzel olur.
19 YAŞINDA BİR ORKESTRA ŞEFİ
Genç Filarmoni Orkestrası Münih’in kurucusu, 19 yaşındaki şef, piyanist ve besteci Maximilian Cem Haberstock, Türkiye’de ilk kez İzmirli müzikseverlerin karşısına çıkacak. Annesi Türk babası Alman olan genç sanatçı klasik müziğin dahi çocuklarından. 6 Nisan Cumartesi akşamı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, Haberstock yönetimindeki Ahmed Adnan Saygun Senfoni Orkestrası, Tchaikovsky ve Schumann’ın eserlerini seslendirecek. Konserin solisti yine genç ve başarılı bir keman sanatçısı olan 21 yaşındaki Tassilo Probst.
ROCK EFSANESİ
Slipknot, Stone Sour gruplarının solisti olarak tanıdığımız, muhteşem solo kariyeriyle rock müzik tarihine adını altın harflerle yazdıran Corey Taylor, 26 Mayıs akşamı uzun bir aradan sonra ilk kez Maximum Uniq Açıkhava’da Charm Music Türkiye organizasyonuyla konser verecek. Dünya çapında milyonlarca albüm satan Grammy ödüllü sanatçı, bu konserde son solo albümü ‘CMFT’nin şarkılarını ve klasikleşmiş hitlerini seslendirecek. Rock müziğin en karizmatik ve enerjik performanslarından birini sergileyecek olan Corey Taylor, Türk rock severlere unutulmaz bir konser deneyimi yaşatacak.
‘İnsanlar İkiye Ayrılır’ ve ‘Karışık Kaset’ gibi filmlerden tanıdığımız yönetmen Tunç Şahin’in ilk tiyatro oyunu ‘Canavar’ iki sezondur sahneleniyor. Şahin’in hem yazıp hem yönettiği oyunun başrollerinde Tülin Özen, Gülçin Kültür Şahin ve Hakan Emre Ünal var.
Üç kuzenin geçmişle hesaplaşmasını anlatan oyun bugüne kadar sahnelerde karşıma çıkan en gerçekçi ve vurucu hikayelerden birine sahip. Konunun aile içi istismar olması ise birçoklarını rahatsız edebilecekken Şahin’in her satırı ince ince işlenmiş metni oyuncuların zaman zaman seyirciyi nefessiz bırakacak kadar yoğunlaşan kusursuz performanslarıyla birleşince bize sarılmak isteyeceğimiz üç karakter bırakıyor. Bizim neslin mutlaka gördüğü, yaşadığı tipte eski bir mutfakta geçen 80 dakikalık oyun biraz gülümsetiyor, biraz ağlatıyor. ‘Canavar’ sürüklendiğiniz inişli çıkışlı yolculukta içinizi burkan şeylere şahit olsanız bile en sonunda sizi evinize yine de umut dolu yollamayı başarıyor. ‘Canavar’ 27 Mart Perşembe günü Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda izlenebilir.
ÇOK EĞLENECEĞİZ
Basketbolun en eğlenceli takımı Harlem Globerotters turne rotasına bizi de aldığından beri sağ olsunlar sık sık geliyorlar. Dünyanın en çok kazanan takımı olarak bilinen Globerotters eğlenceli gösterileriyle meşhur. 24 Mayıs Cuma günü Ankara Spor Salonu’nda ve 26 Mayıs Pazar günü İstanbul Volkswagen Arena’da bizlerle olacaklar. Yine çok eğleneceğiz.
10 YIL SONRA