Verda Özer Farkında mısın?
HABERİ PAYLAŞ

Farkında mısın?

GÜNDEMİN ZİRVESİNDE

Dünya artık insanın ve doğanın sağlığına o kadar önem veriyor ki herkes oturup kalkıp ‘sürdürülebilirlik’i konuşuyor. Hem ülkelerin kendi içinde, hem ülkeler arası gündemin en tepesinde bu var artık. Bunun en son örneği de Çin ve Almanya arasında yaşandı. Almanya’nın yeni kurulan koalisyon hükümetinin Çin’le yaptığı ilk görüşmeye, yeşil ve dijital dönüşüm damga vurdu.

İŞBİRLİĞİ KARARI

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Almanya’nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz’un salı günü yaptıkları telefon görüşmesi, herşeyden önce yeşil ve dijital dönüşümün artık dünyanın en büyük güçlerinin en çok önem verdiği konu olduğunu gösterdi. Dünyanın ikinci (Çin) ve dördüncü (Almanya) en büyük ekonomilerinin iklim krizi konusunda işbirliği yapma kararı alması, bu konuların ancak ve ancak küresel işbirliği yapılarak çözülebileceğini anlaşıldığına işaret.

Haberin Devamı

Farkında mısın

SİYASET ÜSTÜ BİR KONU

Bununla birlikte sürdürülebilirliğin siyaseti aşan, siyasetüstü, siyaset-ötesi bir mesele olduğunun da kanıtı. Zira Çin ve Almanya birçok konuda çatışmalarına ve hatta Almanya’nın yeni koalisyonunun içinde Çin’le görüşülmesine karşı çıkanlar olmasına rağmen konu iklim krizi olunca iki ülke el sıkıştı.

YENİ LİDERLİK

Çin, kendi içinde yeşil ve dijital dönüşümde zaten uzun süredir ataktaydı. Dahası, dünyada bu hareketin öncülüğüne soyunmuştu. Cinping, 2020 Eylül’de yapılan Birleşmiş Milletler (BM) 75’inci Genel Kurul zirvesindeki konuşmasında yeşil büyüme ve sürdürülebilirlik alanında dünyaya öncülük etmek istediğinin sinyalini açıkça vermişti. “İnsanlık tarihi, insanın karşılaştığı sorunlarla mücadele etme ve onları yenme tarihidir.

Biz insanlar, şu an bir virüsle mücadele ediyoruz. Kovid süreci dünyanın son 100 yılda geçirdiği en büyük değişimleri getiriyor. Artık insan hayatını ve sağlığını en öne koymak zorundayız. Bunu da ancak hep birlikte başarabiliriz. O nedenle küresel bir mücadele yöntemi oluşturmalıyız. Dünya üzerinde ekonomik ve sosyal düzeni ve canlılığı yeniden sağlamak için bunu başarmaya mecburuz.

Haberin Devamı

Sadece kendi ülkemizi değil, ancak tüm dünyanın iyileşmesini düşünerek bunu yapabiliriz” demişti Cinping. Pandemiyle birlikte insanoğlu yepyeni bir döneme girerken, bu yeni çağın öncülüğünü yapan ülkenin Çin olacağını ortaya koyan bir konuşmaydı bu. Hakeza lider; o zamanın değerlerini taşıyan, simgeleyen ve öne çıkarandır. İşte şu an dünyaya hakim olmaya başlayan yeni değer de bu.

ÇİN’İN YEŞİL YOLU

Peki Çin yeşil-dijital dönüşüm adına ne yapıyor? Bir kere Cinping Çin’i tamamen yeşil kalkındıracağını ve dünyanın ‘yeşil merkezi’ yapacağını söyleyip duruyor. Güneydoğu Asya’nın yeni finans-ekonomi-ticaret-teknoloji merkezi haline gelen ve bu yüzden de ‘Yeni Hong Kong’ denilen Şenzen kentinde, 2017’de toplu taşıma araçlarını ve taksileri elektrikli araçlarla değiştirmişti. Böylelikle şehirdeki karbondioksit salımı yarı yarıya düştü.

Kamyonlar ve özel araçlar dahil şehirdeki tüm araçların yüzde 35’i elektrikli hale geldi bile. Ki bu vatandaş-odaklı şehirleşme planlaması şehirde ta 2000’de hayata geçirilmişti. Şenzen’in süper hızlı gelişmesi karşısında, yönetim tüm binaları sürdürülebilir olarak inşa etti. Çok daha geniş yeşil alanlar oluşturuldu.

Haberin Devamı

Geçen yıl açıklanan 5 yıllık kalkınma planı da tamamen sürdürülebilir. Nasıl ki 40 yıl önce 1970’lerin sonlarından itibaren Çin yaptığı ekonomik ve siyasi reformlarla, dışa açılarak, modernleşerek yükselişe geçtiyse şimdi de dünyada yükselmenin, lider olmanın, kalkınmanın yeni kodu olan sürdürülebilirlik üzerinden yapıyor bu atılımı.

Farkında mısın

KÜRESEL DEĞERLER

Almanya deseniz, yeşil politikalar bir önceki Şansöyle Merkel zamanında zaten gündemin en tepesindeydi. Merkel, tamamen yenilenebilir enerjiye geçilmesinin altyapısını kurmaya başlamıştı bile. Ki üyesi oldukları Avrupa Birliği (AB) 2019 sonunda imzaladığı Yeşil Mutabakat ile ülkeyi yeşil dönüşüm kriterlerine uymaya mecbur bırakıyor zaten.

Kısacası yeni bir küresel değerler ağı oluşuyor ve sağlık, eğitim, çevre, iklim, gelir dağılımı, cinsiyet eşitsizliği gibi insanın ve doğanın yaşamını kökten etkileyen konular dünyanın gündemine hakim oluyor. Merkez siyaset, ekoloji etrafında şekilleniyor. Bu değerleri önemseyen ülkeler yakınlaşıyor. Coğrafi konumdan bağımsız, bu değerlerden oluşan yeni bir medeniyet doğuyor.

Bir süredir sürekli yazdığım ‘yeni dünya’nın kazananları da işte bu medeniyetin üyeleri olacak. Kaybedenlerin kimler olacağı ise belli. Telefonda konuştuğum Asya uzmanı ve Atlı Global’in Başkanı Dr. Altay Atlı’nın sözleri bunu çok güzel özetliyor: “Herkes aynı gemide olduğumuzu görüyor şimdi.

Düzen zaten böyle devam edemezdi. Bundan sonra uzun vadeyi düşünen, hayatını ona göre kurgulayan devletler tutunabilir. Yani sürdürülebilir bir dünya için çalışan ve yaşayan ülkeler. Ya uzun vade için hep birlikte çalışacağız. Ya da tükenip gideceğiz...”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder