Verda Özer Türkiye'nin gerçek kurtuluşu
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'nin gerçek kurtuluşu

“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.”

EN BÜYÜK ATILIM

Mustafa Kemal Atatürk bu sözüyle, eğitimin bir ülke için ne kadar yaşamsal olduğunu çok çarpıcı ortaya koymuş. Bir toplumun eğitim sistemi sağlamsa, sırtı yere gelmez. Gücü olur, sözü olur. Ama zayıfsa, büyük çoğunluğu yeterince eğitim almamışsa, o ülkenin ayakta durabilmesi mümkün değil. Hatta Atatürk’ün dediği gibi, bir toplum olma vasfına bile sahip değil o zaman. İşte tam da bu bilinçle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarihindeki en büyük atılımı başlattı. Türkiye’nin en ücra köşelerinde, imkanı en kısıtlı olan köylerindeki okullara yönelik bir ‘kalkındırma’ harekatı bu. Ülkenin en yoksul, ulaşılması en zor, imkanları en az olan tam 1001 köy okulu belirlendi.

Haberin Devamı

Türkiyenin gerçek kurtuluşu

DEVLET ELİNİ UZATIYOR

‘1001 köy okulu projesi’yle şimdi bu okullara devlet elini bizzat uzatıyor. Hem bu okulların imkanları arttırılıyor. Ki buna tüm akademik materyaller dahil. Hem öğretmenleri özel bir kursa tabi tutuluyor. Hem de çocukların dil becerileri gelişsin diye ders kitapları dışında bol bol okuma kitapları ulaştırılıyor. Belki de en önemlisi ve bu projenin en büyük farkı ise bu çocukların izlenmeye, gelişimlerinin takip edilmeye devam edilecek olması. Elbette bizler de ‘gerçekten takip ediliyor mu?’ diye takip edeceğiz.

Türkiyenin gerçek kurtuluşu

EĞİTİM HEPİMİZİN ÖDEVİ

Yalnız her ne kadar devlet, bakanlık elini uzatsa da bu kadar geniş çaplı bir seferberlik için bizlerin de farkındalığı ve desteği şart. ‘1001 köy okulu projesi’ adına açılacak web sitesinden ve sosyal medyadan hem süreci takip edebilir hem kitap kalem- bilgisayar gibi malzeme desteğinde bulunabiliriz. Tabii sivil toplum kuruluşlarının da dahli önemli. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dediği gibi, “Eğitim bir millet ödevidir” hakeza. Hepimizin el ele vermesi, o ücra köşelerde çok zor koşullar altında okumaya çalışan çocuklara ve hayatını buna vakfeden o öğretmenlere nefesimizi hissettirmeliyiz.

Haberin Devamı

Türkiyenin gerçek kurtuluşu

GERÇEKTEN BİZLE Mİ ÇALIŞACAKSINIZ?

“Bunlar inanın daha önce hiç gidilmemiş, el uzatılmamış, unutulmaya yüz tutmuş okullar Verda Hanım. Gittiğimizde oradaki öğretmenler ‘Gerçekten bizimle mi çalışacaksınız?’ diye soruyorlar, inanamıyorlar” diyor, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un Danışmanı İpek Coşkun. “Doğu ve batı arasındaki gelir ve imkan uçurumunu kapatmak belki imkansız ama eğitim uçurumunu kapatabiliriz” diye ekliyor. Hedef, imkansızlıktan dolayı eğitimde geri kalan çocuklara sahipsiz olmadıklarını hissettirmek ve eğitimde fırsat adaleti sağlayarak onları da çarka dahil etmek. Bu köy okullarındaki öğretmenlere de özel bir kurs verilecek. Zira genelde en deneyimsiz olan eğitimciler buralarda görevlendiriliyor, malum. Bu öğretmenler sosyal ve duygusal beceri eğitimine tabi tutulacaklar. Böylelikle hem kültürel farklılıklara daha duyarlı olacaklar hem de çocuklarla daha sağlıklı ilişki kuracaklar.

Haberin Devamı

Türkiyenin gerçek kurtuluşu

Yusuf yanında getirdiği kardeşiyle.

TARLADA OKUL

Bakanlığın başlattığı bir diğer muazzam proje de ‘Tarlada Okul’. Mevsimlik işçilerin çocukları anne-babalarıyla birlikte nisan-ekim ayları arasında göç ediyorlar ve gittikleri tarlalardaki çadırlarda yaşıyorlar. Bu dönemde eğitimden tamamen kopuyorlar. Onun yerine genelde tarlada ya kardeşlerine bakıyorlar ya da çalıştırılıyorlar. E bu kadar uzun süre okuldan uzaklaşmak da o senenin tümünü heba ediyor aslında. Yani sonuçta bu çocuklar eğitim alamadan büyüyor. İşte şimdi onlar için tarlalarda seyyar okullar kuruluyor!

Türkiyenin gerçek kurtuluşu

İLKİ BEYPAZARI‘NDA

İlki geçtiğimiz Perşembe günü Ankara Beypazarı’nda kurulan tarlada okul, bir pilot model aslında. Tamamen gönüllü, çoğu kadından oluşan öğretmenler eğitim veriyor. Yine gönüllü olan lise öğrencileri de gidip o çocuklara gitar çalıyor, dans dersi veriyor, onlarla resim yapıyorlar. Elbette bu öğretmenlere ve lise öğrencilerine önceden, çocukların sosyal ve duygusal gelişimleriyle ilgili bir kurs veriliyor. Tamamen gönüllülük üzerine kurulu, insanın kalbine dokunan bir proje bu. Başarılı olduğu takdirde ise tüm tarım işçilerinin ve mevsimlik işçilerin çocuklarına ulaşmak, bakanlığın asıl hedefi.

GÖNÜLLÜ KATILIM

Bizler de kitap kalem göndererek, gönüllü eğitime katılarak elimizi taşın altına koymalıyız. Ancak ve ancak ‘orada bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür’ dersek, gerçek gücümüze kavuşabiliriz. Çünkü o en uzak köydeki çocuk ne kadar güçlüyse, bu ülke o kadar güçlü aslında.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder