Verda Özer Ve iklim savaşları başladı
HABERİ PAYLAŞ

Ve iklim savaşları başladı

Dünyada neler olduğunun farkında mısınız? Çok yakında sokağa çöp attığınız için ya da arabanız fazla egzoz çıkardığı için mahkemeye çıkabilirsiniz. Bu dediğim mesela Fransa’da olmak üzere. Ülkede 3 yıl önce ilk defa belediyelerin çoğu Yeşiller Partisi’ne (EELV) geçtiğinden beri, çevre konusu ülkenin en tepesinde. Son seçimlerde oyları yükselen tüm siyasi partilerin de çevre politikalarını öne çıkaran partiler olduğu tespit edilmiş. Arka plana atanlar ise ciddi oy kaybetmiş. Tüm Avrupa bu durumda. Çevreye zarar vermek artık “ekolojik tahribat suçu” sayılıyor. Buna göre, ciddi miktarda vergiler ve cezalar getiriliyor. Zaten malum, Avrupa Birliği (AB) 2019’un sonunda iklim kriziyle mücadelede dünyada öncü rol üstlenerek bir eylem planı açıklamıştı. Buna da “Yeşil Anlaşma” demişti. İşte bu “yeşil dalga” artık sadece Avrupa’ya değil, tüm kıtalara hakim oluyor. Dünyanın en güçlü devletleri ve şirketleri iklim-çevre üzerinden büyük bir güç mücadelesine giriyor. Hem de kıran kırana!

Haberin Devamı

Ve iklim savaşları başladı

ÜRETİM ABD’YE KAYIYOR

Geçtiğimiz ağustosta ABD’de Biden yönetimi Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) diye bir kanun çıkardı. İklim teknolojilerine ve dijital teknolojilere teşvik vermek üzere çıkarılan bu yasa, karbonsuzlaşmaya tam 369 milyar dolardan fazla kaynak ayırıyor. Yalnız bu teşviki alabilmek için, şirketlerin ABD’de üretim yapıyor olması şartı var. Yani bir Asya ülkesinde imalat yapan Amerikan şirketi, hiçbir destek alamıyor. IRA’nın bu avantajlarından yararlanmak isteyen çoğu şirket de haliyle üretim sürecini ABD’ye çekmeye başladı. Dahası; birçok Avrupa markası da imalatı ABD’ye kaydırma hazırlığında. İşte bu hamleye karşı AB de 1 Şubat’ta benzer bir strateji açıkladı. Zira Avrupa rekabetçiliğini kaybetmekten korkuyor. Öyle ki Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Beyaz Saray’da ABD’li muhafazakar Senatör Joe Manchin’in yüzüne “Ülkeme zarar veriyorsun!” diye sesini yükselttiği birçok kaynakta geçiyor.

ÇİN DE KATILDI

Elbette Çin de bu mücadeleden geri kalmadı ve küresel üretimin yüzde 97’sini elinde bulundurduğu güneş paneli wafer’larında (plaka) kullanılan teknolojilere, ihracat yasağı getirmek üzere olduğunu açıkladı. “Bu korumacı yasanın küresel etkileri ise beklenenden farklı olabilir. ABD’de üreticilerin teşvik alması, bu teknolojilere yatırım talebini arttıracak. Bu da ürünün fiyatını yükseltecek. Bu ise kısa vadede ABD’ye ihracat yapan şirketler için avantajlı, zira aynı ürünü daha yüksek fiyattan satacaklar. Dolayısıyla ihracatçı firmalar mallarını ABD’ye göndermeyi tercih edecektir” diyor Ussal Şahbaz. Teknoloji Politikaları Uzmanı, Ussal Danışmanlık Kurucusu Ussal Bey’e göre; Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde ise (talep düşeceği için) bu ürünlerde fiyat artışı olacak. Bu yüzden gelişmekte olan ülkelerde yerlileşme yavaşlayabilir. “Kısacası ABD onların yenilenebilir enerji yatırımını çalabilir” diyor Şahbaz. IRA’nın Çin’den gelen ithalatın önünü kesmeyi amaçladığını da unutmamak gerek. Bu başarıldığı takdirde ise Çin, mallarını başka pazarlara kaydırabilir.

Haberin Devamı

İKLİM TEKNOLOJİLERİ

Haberin Devamı

“İklim teknolojileri”nden kasıt ise; batarya, elektrikli araba, havadaki karbonu azaltmak için kullanılan filtreler, hidrojen yakıtı, küçük nükleer reaktörler, karbon ayak izini ölçen aletler, temiz enerji santrallarının/şebekelerin dijital yönetimi gibi araçlar ve yöntemler. Peki neden iklim teknolojileri bu kadar önemli? Niye bu uğurda IRA gibi bir kanun çıkarıldı ve dünya güçleri birbirine girdi? 1’incisi, bundan böyle ülkeleri ve şirketleri “karbon cezası, karbon vergisi” gibi çok ciddi mali yükümlülükler bekliyor. Karbon ayak izine göre herkesin cebinden büyük miktarda paralar çıkacak. Bu yüzden de iklim teknolojileri hiç olmadığı kadar önemli. 2’ncisi; “karbon nötr olmak, karbon ayak izini sıfırlamak” gibi sürdürülebilirlik alanında herkes koca koca sözler vermişken, bunları yerine getirebilmeleri için bu teknolojilere muhtaçlar. “Bu yüzden geçen sene bütün teknolojilere yapılan yatırımlar muazzam düşerken, iklim teknolojilerinde neredeyse hiç düşüş yaşanmadı” diyor Ussal Şahbaz.

Ve iklim savaşları başladı

YEŞİLİN TONLARI

Tüm bunlar ise şu anlama geliyor: İklim krizi ve çevre konularında duyarlı olmasalar da, artık herkes en azından cebini düşünerek karbon ayak izine dikkat etmek zorunda kalacak. Bu süreç ise elbette zaman alacak. “Bir anda tüm şirketler ve siyasetçiler yeşil olmayacak. Her ülke, her kurum aynı derecede ve hızda dönüşemez. Ama unutmayın, yeşilin değişik tonları vardır. Artık herkes olduğundan daha koyu bir yeşile bürünmek zorunda kalacak. Bu dönüşüm zamanla her ülkeye göre belli derecelerde olacak” demişti daha önce konuştuğum Bosphorus Enstitüsü’nün Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası. Kısacası; dünyada artık çevre, iklim etrafında şekillenen yeni bir “küresel düzen” oluşuyor. Bu konulara önem ve değer veren kurumlar, ülkeler yükseliyor. Yeni savaşlar, mücadeleler bu eksende yürüyor. Sistemin dışında kalmak istemiyorsak, bizim de kendi tonumuzu acilen koyulaştırma vakti.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder