Verda Özer Yangın sonrası ormanlarımız ne durumda?
HABERİ PAYLAŞ

Yangın sonrası ormanlarımız ne durumda?

DOĞADA HAYAT DEVAM EDİYOR

  • Ege ve Akdeniz bölgelerinde geçtiğimiz haftalarda yaşanan yangın sonrası ortada bir sürü rivayet var. Kimi diyor ki: “Toprağa kesinlikle dokunulmamalı. Ağaç dikilmemeli. Doğa kendini zaten yeniler.” Bir başkası alelacele fidan bağışında bulunuyor. Bir taraftan da yangın küllerinin toprağa çok yaradığını söyleyenler var. Küllerinden yeniden doğan Anka Kuşu misali...
  • İşin aslı astarı nedir, araştırdım. Ama önce şunu yazmam gerekiyor: Şu an bulunduğum Muğla Marmaris’te ağaçlar yer yer yeşermeye başladı bile. Yanan ormanlarda topraktan yeşil makiler çıkıyor. Yani biz birşey yapsak da yapmasak da ‘tabiat ana’ hızla kendini yeniliyor. Doğada hayat gürül gürül devam ediyor. Hem de göreceksiniz; yangın öncesine göre çok daha yeşil bir Türkiye geliyor.

KÖKLERİ YENİDEN YEŞERENLER

Soruların doğru cevaplarını almak için Türkiye’de ormancılık faaliyetlerini yürüten Orman Genel Müdürlüğü’nü arıyorum. 1839’da Tanzimat Fermanı’yla kurulmuş ve Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’nin ormanlarına göz kulak olmuş olan kurum, Orman Müdürlüğü. Genel Müdür Bekir Karacabey, yangın sonrası çalışmalarını detaylı anlatıyor.

Bu süreçte 3 temel esas var aslında: Birincisi, ‘doğal gençleştirme’ çalışması. Buna göre; yaprakları tamamen yanmış olan ağaçlar ormandan çıkarılıyor ki zararlı böcekler üreyip sağlıklı ağaca da zarar vermesin ve yeni gelen fidanlara alan açılsın. Ancak burada muazzam bir mucize var. Bazı ağaç türleri tamamen yanmış olsa da köklerinden yeniden yeşeriyor. Zeytin ağacı, meşe ve maki türleri bunlardan... İşte bu ağaçlar, kökleri toprakta kalacak şekilde kesiliyor. İlkbahara kadar fidanlanmış olacaklar bile.

Haberin Devamı

TOHUMLAR TOPRAĞA DÖKÜLÜYOR

Gelelim tamamen yanmamış olan ağaçlara. Onlara dokunulmuyor, olduğu gibi bırakılıyor. Havadaki nemle, yağmurla zaten yeniden yeşeriyorlar. Burada da muazzam bir mucize var. Yanan bölgelerin yüzde 90’ı kızılçam ağaçlarından oluşuyor. Yaşlı kızılçamların da tohum tutma kapasiteleri çok. Zira genç olanlara göre çok daha fazla kozalakları var ve tohumlar da kozalaklarda. İşte yangın sırasında bu ağaçlar tohumlarını toprağa döküyorlar.

Yangından sonra bu tohumlar topraktan yeşillenerek çıkıyor. Dolayısıyla yaşlı ağaçların olduğu bölgelerde, yangın öncesine göre çok daha fazla sayıda ağaç oluyor! Bu arada yanan bölgelerde kızılçam dışında karaçam ve maki türleri var. Makiler de dediğim gibi zaten köklerinden yeniden yeşilleniyorlar.

Yangın sonrası ormanlarımız ne durumda

YAPAY GENÇLEŞTİRME ÇALIŞMASI

Peki ya tamamen yanmamış ama genç, toprağa yeterince tohum dökememiş olan ağaçlar ne oluyor? İşte onlar için de ‘yapay gençleştirme’ denilen çalışma uygulanıyor. Orman Müdürlüğü elemanları böyle bölgelerde ya toprağa tohum ekiyor ya da fidan dikiyorlar. Bununla birlikte eğimli olan, yani toprağa müdahale edildiğinde erozyon tehlikesi bulunan yerlerde yapılan tek şey, tamamı yanmış ağaçları çıkarmak.

Haberin Devamı

Onun dışında toprak kendini yenilemeye bırakılıyor. Kısacası Orman Müdürlüğü ekipleri sahada canla başla ağaçları tetkik ediyorlar. Adeta zamana karşı yarışıyorlar, sağlıklı ağaçları korumak ve alanı hemen yeniden yeşillenmeye elverişli hale getirmek için.

DAYANIKLI AĞAÇLAR

  • Peki bundan sonrası için ne yapılıyor? ‘Biz doğayı taklit ediyoruz, Verda Hanım’ diyerek önce çalışma felsefelerini özetliyor Bekir Bey. İklim krizi nedeniyle küresel çapta yangınların artması beklendiği için yerleşim yerleri etrafına yangına dayanıklı ağaçlar dikmeye başlamışlar. Zeytin ağacı, iğde, selvi, ahlat, alıç ve keçiboynuzu bu ağaçlar arasında. Toprağın ve iklimin uygun olduğu yerlere bunları dikerek, gelecekte yangınları durdurabilmeyi hedefliyorlar.
  • Bir diğer hazırlık da elbette yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin satın alınması. Geçtiğimiz yangınlarda toplamda 18 uçak kullanıldı. Bunların 3’ü zaten kiralık olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yangın öncesinde mevcuttu. 15’i ise Rusya, Ukrayna, İran, Hırvatistan, İspanya ve Azerbaycan’dan geldi (hediye ya da kiralık olarak). Şimdi ilk defa bakanlık bu uçaklardan 5 adet satın almak için ihale açtı. Ancak bu sayının elbette kat be kat artması şart.

Yangın sonrası ormanlarımız ne durumda

KIZILÇAM DOĞRU SEÇİM Mİ?

  • Biliyorsunuz, ‘kızılçam bu bölgeye ve yangına dayanıklı değil’ sözü çok yaygın. Bekir Karacabey, Anadolu coğrafyasında 4 bin yıl öncesine kadar giden kızılçam fosil ormanları olduğunu anlatıyor. Bekir Bey, “Kızılçam Anadolu’nun doğal ağaç türüdür, sonradan buraya getirilmemiştir” diyerek noktayı koyuyor.
  • Bekir Bey, “Verda Hanım, yanan yerlerin imara açılacağı söylentisi en çok sahadaki arkadaşlarımızı üzüyor. Anayasa’nın 169’uncu maddesi, yanan ormanları zaten güvence altına alıyor. Biz de Orman Müdürlüğü olarak her bir karışın yeniden yeşilleneceğini taahhüt ediyoruz. Her vatandaşımıza çalışmalarımızı bizzat yerinde göstermeye hazırım” diyerek son bir not daha düşüyor.
  • Elbette hep birlikte takipte kalacağız. Her bir ağacımızı.

KÜLÜ FAYDALI MI?

Evet, yangının külü faydalı. Karbon taşıdığı için toprak ve altındaki mikroorganizmalar için son derece yararlı. Zaten köylerde ocak külleri hep toprağa dökülmez mi?

Yangın sonrası ormanlarımız ne durumda

Sıradaki haber yükleniyor...
holder