Verda Özer Yine Avrupa'nın çöplüğü mü olacağız?
HABERİ PAYLAŞ

Yine Avrupa'nın çöplüğü mü olacağız?

‘Türkiye Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük plastik atık çöplüğü oldu.’ Geçtiğimiz yıl bu haberi çoğunuz görmüşsünüzdür. İnsanın kanını donduran bir haber. Verilen bilgiye göre; Avrupa’dan geri dönüşüm için ithal edilen tonlarca plastik atık, çoğunlukla yasa dışı olarak alınıyordu ve doğaya atılıyordu.

Bu da çevrede muazzam çöp dağları oluşturuyordu. Yani Türkiye’yi Avrupa’nın çöplüğü haline getiriyordu! İşte bu haberin hemen akabinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, plastik atık ihtalatını 1 Ocak 2021 itibarıyla yasaklamıştı. Hepimiz derin bir ‘oh’ çekmiştik.

Haberin Devamı

Ama ne olduysa, 10 Temmuz’da o kötü haberi aldık; plastik (polietilen) atık ithalatı yeniden yasal hale getirildi. Peki şimdi ne olacak? Yine Avrupa’nın çöplüğü haline mi geleceğiz?

Yine Avrupanın çöplüğü mü olacağız

HAMMADDE YAPMAK İÇİN

Soruların cevabını doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldım ama önce bir durumu anlayalım. Olmakta olan nedir? AB, artan yeşil politikalarına rağmen hâlâ plastik atıkların 3’te birinden daha azını geri dönüştürebiliyor. Kalan plastik atıklar da ya geri dönüşüm için bizim gibi ülkelere gönderiliyor ya da yakılıyor, gömülüyor.

İşte Türkiye de maalesef Avrupa’nın çöplerinin toplandığı en kilit ülke konumuna gelmiş. Sebebi de plastik atıktan hammadde üreten firmaların yasal ya da yasa dışı olarak bu atıkları ithal etmesi. Düşünün ki bu atık ithalatı 2016-2019 döneminde 10 kat artmış. Bu da her gün 213 kamyon dolusu plastiğin ülkemize boşaltılması demek. Eurostat verilerine göre, Türkiye, Avrupa’nın ihraç ettiği plastik atıkların 4’te birini almış.

İşte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu gidişata ‘dur’ demişti ve 1 Ocak 2021 itibarıyla ‘belirli’ plastik atık ithalatını durdurmuştu. 18 Mayıs’ta da bir adım daha ileriye giderek, ‘polietilen plastik atık’ ithalatını yasaklamıştı. Bu, plastik ithalatında en büyük paya sahip olan atık grubu.

YASAK NEDEN KALKTI?

Ne oldu da plastik ithalatı yeniden başlatıldı? Sebebi, atıkları hammadde olarak kullanan şirketlerin veryansın etmeleri, baskı yapmaları. Zaten yıllar içinde atık ithalatındaki artış da bu şirketlerin hammaddeyi karşılama ihtiyacındandı.

Haberin Devamı

Malum, son yıllarda geri dönüşüm sanayii epey büyüdü. Aslında bu güzel bir gelişme, çünkü çöpün yeniden kullanılması ve bir kaynak olarak görülmesi demek. Ama tabii ki bunun, atıkları doğaya boca etmeden yapılması gerekiyor!

Yine Avrupanın çöplüğü mü olacağız

SIFIR ATIK UYGULAMASI ÖNEMLİ

Atık ihtiyacını karşılamanın yolu, illa yurtdışından atık almak mı? Değil. Eğer ki ‘Sıfır Atık’ uygulaması iyice hayata geçerse, ülke içinde toplanan plastik atıklar bu şirketlerin hammadde ihtiyacını karşılamak için yeterli olacak. O zaman da başka ülkelerden atık satın almak zorunda kalmayacaklar.

Hakeza 2017’de başlatılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesindeki ‘Sıfır Atık Projesi’, bu bakımdan umut verici. Atıklardan geri kazanım oranı 2017’de yüzde 13 iken, 2020’de yüzde 23’e çıkmış. 2022 başında devreye girecek olan ‘depozito sistemi’ (içecek ambalajlarının zorunlu olarak toplanması) ile de bu oranın yüzde 35’e çıkması bekleniyor. İşte o zaman da atık ithalatına gerek kalmayacağı öngörülüyor.

Haberin Devamı

Yine Avrupanın çöplüğü mü olacağız

ZORUNLULUK VAR

Gelelim asıl soruya: 10 Temmuz’da kalkan yasakla birlikte, şimdi yeniden Avrupa’nın çöplüğü mü olacağız? Alınan tedbirlerle, umuyoruz ki cevap ‘hayır’. Şöyle ki; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aslında plastik atık ithalatına prensipte tamamen karşı. Telefonda konuştuğum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan, “İlke olarak atığın ülkeye girmesini doğru bulmuyoruz” diyor. Ancak ‘Sıfır Atık’ projesi hammadde sektörünün ihtiyacını karşılayana dek, bu atık ithalatının yapılmak zorunda olunduğunu söylüyor.

Yine Avrupanın çöplüğü mü olacağız

GENELGE YAYIMLANDI

İşte buna yönelik bakanlık bu hafta bir genelge yayımladı ve atık ithalatını zapturapt altına aldı. Genelgeye göre 1’incisi; artık önüne gelen plastik atık ithal edemeyecek. Bunu yapanların komplike, entegre tesisleri olması şart. Yani ayrıştırma, kırma, yıkama, kurutma, mamül haline getirme gibi tüm faaliyetleri kendi içinde halletmek zorundalar.

Yeterliliklerini ise bakanlığın il müdürlükleri belirleyecek. 2’ncisi; bu iş artık ithal edilen kaynak ülkeden başlayıp, atık tesisinden çıkana kadar izlenecek. Denetime tabi tutulacak. 3’üncüsü; gelen atıklar mümkün olduğunca hammadde olarak kullanılan plastik atıklara indirgenecek. ‘Mümkün mertebe’ diyorum çünkü bu ayrıştırmanın tam anlamıyla yapılması çok güç.

SADECE ŞİŞELER DEĞİL

Dileyelim ki alınan önlemler işe yarasın ve Türkiye başka ülkelerin atık yığını haline gelmesin. Aslında sadece şişe gibi içecek ambalajları değil, tüm plastik atıkların geri dönüşüme gönderilmesi bu süreci çok hızlandırır. Bunun için ise tüm yerel yönetimlerin ve vatandaşların da elini taşın altına koymaları geliyor. Artık kaybedecek vakit yok.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder