Giriş
Gelecek teknolojik anlamda nereye gidiyor, biz hangi alanda eğitim almalıyız ki günün şartlarına adapte olabilelim? Hangi alana yatırım yapmalıyız ki gelecek bizim için daha başarılı, maddi açıdan daha güvenli hale gelebilsin?
Çünkü Korn Ferry Enstitüsü’nün de dediği gibi, “Şu an iş dünyasında adeta bir ‘Sıçan yarışı’nın içinde, toksik ortamlarda kalmayı göze alıyor, hayatın nasıl olması gerektiğini ve nasıl daha güvenli hale gelebileceğini” gözden kaçırıyoruz.
Bu sorularla karşısına çıktığım 10 yıldır üst üste dünyanın 1 numaralı video yönetim yazılımı üreticisi seçilen Milestone Systems’in Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nden Sorumlu Özgür Uygur’la konuştum.
-Video yakın zamanda yazılı olanın, fotoğrafın tamamen önüne geçmeye hazırlanıyor. Peki bu gelişme aşama aşama nasıl gerçekleşecek?
Son on yıldır hayatımıza giren akıllı telefonlar ve sosyal medya ile bu dönüşümü günlük hayatımızda yaşıyoruz. Geçmişte yazı ve fotoğraf tabanlı olan iletişim metodu yerini ses de içerdiği için görsel iletişime bırakıyor. Yakın gelecek tamamen görüntü ve sensörlerden gelen verileri işleme üzerine kurulacak.
-Gelecek video derken açılımını da yapar mısınız?
Hem günlük hayatımızda hem de ticarette hareketli görüntü yani video, yorumlanabildiği anda en anlamlı veri kaynağı halini alıyor. Bunun doğal sonucu olarak üretimde veya işletmede maliyetleri düşürmek, riskleri azaltmak ve verimliliği artırmak için görüntü, tüm uygulamaların merkezine yerleşiyor. Üretim yapan bir fabrika, üretim süreçlerini barkodlar ve video yönetim yazılımı ile takip ederek, üretim sürecini hızlandırıp hataları ve riskleri azaltırken, bir mağaza görüntü ile müşteri davranışları analizi yaparak mağazasını daha akıllı bir şekilde tasarlayıp, müşterilerinin beklentileri doğrultusunda hareket ederek satışlarını artırabiliyor.
-Siz partner şirketlerinizi, çalışanlarınızı buna nasıl hazırlıyorsunuz?
Milestone Systems ilk dijital kamera icat edildiğinden beri, yirmi yıldır sadece açık platform video yönetim yazılımı üzerine çalışıyor. Video tabanlı ya da video ilintili çözüm geliştiren iş ortaklarımız için, geliştirdikleri uygulamaların üzerinde çalışacağı bir açık platform sağlıyoruz. Şirketimizin yarısından fazlası Ar&Ge üzerine çalışıyor ve bu platformu sürekli geliştiriyor. Geleceğin görüntü merkezli iletişim dünyasında sadece imaj değil, öğrenen makinalar, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, sensör teknolojileri ve diğer elementleri bir arada kullanacağımız için, biz de tüm bu elementlerin bir araya gelmesini sağlayan açık platformu geliştiriyoruz. Amacımız dünya üzerinde video ile ilintili her sistemin bir parçası olmak.
-Yeni sosyal medya platformları açılacak mı?
Sosyal medya platformlarının geçmişten bugüne nasıl evrildiğini şöyle bir düşününce, ileride günlük hayatımıza yeni mecraların gireceğini düşünmek kehanet sayılmaz. Bir tahminde bulunmak gerekiyorsa; yakın gelecekte internete bağlı kontak lensler ile görüntü kaydetmek ve bu görüntüleri düşünce gücüyle paylaşacabileceğimizi söylemek çok mu hayalperest olur?
-Çoğu gelişme artık bizi şaşırtmıyor ama hayatımızı değiştirecek neler girecek hayatımıza?
Benim bireysel olarak yaşadığım ve çevremde gözlemlediklerimden yola çıkarak, teknolojiye bu kadar alışmış bir neslin artık yeni bir buluş karşısında kolay kolay şaşıracağını sanmıyorum. Şaşırmaktan çok günlük hayatımızı kolaylaştıran, daha iyi yaşamamızı sağlayan gelişmeleri beğeniyle takip edeceğimizi düşünüyorum.
-Genel mutsuzluk hali insanların üç boyutlu gözlüklerle sanal alemde konumlandırmasını sağlayacak mı?
Sanal gerçeklik bugün biraz eğlence ve biraz da ticari boyutta hayatımıza girdi. Şüphesiz ilerleyen yıllarda daha gelişmiş uygulamalar göreceğiz. Bence bu uygulamaları mutsuzluktan kaçış mecrası olarak görmek yerine, hayatımızı kolaylaştıran ve güzelleştiren tamamlayıcı öğeler olarak gördüğümüzde mutsuzluk girdabından sıyrılabiliriz.
