Çılgın Türkler bir uyansa

Cuma akşamı, hafta sonunu Afyon’da geçirmek için uçağa binmeden önce Mustafa Süzer’le beraber olunca ananas esprileri havada uçuştu. Bir taraftan Aziz Yıldırım’ın onanan cezası, sadece FB’lilerin değil, yerine gelebilecek olandan hazetmeyen GS’lıların bile içine ateş düşürmüş. Uçaktan indik, telefonları açtık, 40 dakika içinde Sarıgül bombası patlamış! 16 yıl önceden kalma bir hesap hatasından seçime girmeye hazırlanan bir belediye başkan adayının mal varlığına TMSF el koyuyorsa bunu mağdur duruma düşürülmek için Sarıgül’ün yaptırdığı bile düşünülebilir!

Afyon, Atatürk’ün Büyük Taarruzu gerçekleştirdiği, 200 bin askeriyle Yunan Ordularını söküp Akdeniz’e yürüme emri verdiği yer. Kocatepe’yi ziyaret edip onu ve bu vatan uğruna koşa koşa ölüme gitmiş olanları şükranla andık. Bir de yaptıklarının hesabı sorulacak korkusuyla İstiklal Savaşı göndermesi yapanları düşündük. Hele şehitlikte 16-46 yaş arası yatanların mezar taşlarında Diyarbakır’dan Edirne’ye bu toprakları vatan bellemiş olanları gördükçe Türk adını heryerden silip ümmet yaratma politikalarından utandık. Çılgın Türkler silkinip uyansa, bu yaşadıklarımız bir kabus olsa keşke!

[[HAFTAYA]]

Gen testi yaptırmak?

Ünlü bir Amerikalı onkolog, konferansına 8’er kişi oturduğumuz masalara bakarak şöyle başlamıştı: “Her masadan bir kişi meme kanseri olacak! Belki de siz?” Meme kanserine yakalanma riski sekizde bir. Peki siz “meme kanseri olacağınızı bilmek ister misiniz?” Bilsem ne olacak demeyin eğer bilirseniz Angelina Jolie gibi dünyanın en güzel göğüslerine de sahip olsanız, içini boşalttırıp riski üzerinizden atabilirsiniz! Meme kanserinin kalıtımsal risk olduğu uzun zamandır biliniyor. Eğer böyle bir riskiniz varsa gen testi uygulamak ileride kemoterapi olmaktan daha uygun değil mi? Tabii testler pahalı, herkes yaptıramaz, ama hiç olmazsa parası olan yaptırmalı, böylece çok yapılırsa ucuzlar; sağlık sigortaları da ailesinde kan bağı olan akrabalarının birden fazlasında özellikle genç yaşlarda meme kanseri olanlara yaptırmalı. İleride kanser tedavisine para ödemekten daha karlı. Niye yazıyorum bunu? ABD’de gen testi bir milyon kez uygulanmış, Türkiye’de ise 15-20 kişi yaptırmış. Kimbilir risk taşıyan kaç kadının kolunda 2-3 bin dolarlık çanta var? Hiç düşündüler mi?


*

Organik pahalı ama sağlıklı

Galata’dan sonra Karaköy de ne kadar hızla değişiyor? Bir basın toplantısı için konuk olduğumuz Dem Kafe’ye bayıldık! Türk Ortodoks Kilisesi’nin hemen yanında hoş kadınlar tarafından açılmış, sempatik bir atmosfer ve harika yiyecekler! Tabii bizim yediklerimiz iyice özeldi çünkü hemen hepsi City Farm’dan geliyordu ve etinden böreğine, kurucusu ve Genel Müdürü Ayhan Sümerli’nin elleriyle yapılmıştı! 36 yıldır gıda işi yapan Ayhan Bey, artık 60 yaşıma geldim, emekli olup keyif yapayım demiş ama ne mümkün, eskisinden daha fazla çalışıyor! Organik Gıda üretimi için kurduğu CityFarm’a ortak olarak Gedik Yatırım’ı da almış, 3 yıl içinde 3 misli büyümeyi hedefliyor, 14 milyon TL’lik ciro hesaplıyorlar. Organik Gıda, özellikle anne adayları, çocuğunu iyi beslemek isteyen anneler ve immün sistemi zayıf hastalar tarafından çok tercih ediliyor.

Tüketim artsa...

Benim gibi diğerleri niye tercih etmiyor? Çok pahalı bir, güven duyulmuyor iki! Ayhan Sümerli’nin buna yanıtı net: Ne kadar çok büyür, çok satarsak, maliyet o kadar düşecek ve fiyat ucuzlayacak. Güven konusunda ise denetlenmiş gıdalara güvenin diyor. 300 çeşit ürünleri içinde giderek salça, nar ekşisi gibi ileri işlenmiş gıdalara yöneliyorlar. Aslında herkesin sağlıklı beslenme hakkı var. İmkanınız varsa organik ürünün peşine düşün, en azından çay şekerini, tuzu, eti, yumurtayı sağlıklı yiyin, hem sektörün büyümesine katkıda bulunursunuz, hem ileride biz de organik yiyebiliriz.