Kamuda yandaşı işe almanın yolu

Kamuda işe girmek isteyen her genci umutsuzluğa boğan yeni uygulama: 15 Temmuz sonrasının hediyelerinden biri de “sözlü sınav”! Yazılıda 90 alanı elemenin yolu: “Reis deyince aklına ne geliyor?”dan tutun da Ak genç olmayanı elemek için sorulabilecek bütün tuzak sorular. Öğretmenlere böyle yaptılar. Sözleşmeli öğretmen olmaya bile razı genç insanların aldıkları yüksek notların sevincini kursaklarında bıraktılar. Şimdi yöntem, kamudaki bütün yükselmelerde uygulanacak. Yazılı sınavda ise 70 yerine 60 puan almak yetecekmiş. Maksat liyakat değil, sadakat; o da en tepedekine. Böyle yapa yapa darbenin eşiğine geldiğimizi unutup devlet kadrolarını yine bir kişinin emrine vermek bu kez bizi nereye götürecek? “Biz FETÖ’cüleri ayıklıyoruz, devlet düşmanlarını engellemek için böyle yapıyoruz” diyorlar ya, kolayı var: Mülakatları kayda alın, itiraz edeni biz de görelim, anlayalım, şikayetler haklı mı, haksız mı!

Ruhun yaşı kilosu cinsiyeti yok

Türk insanı giderek şişmanlıyor. Sağlıklı Anadolu mutfağından, Akdeniz diyetinden et- ekmek-simit üçgenine düştü de ondan. Çoğunlukla dışarıda yiyor ama sağlıksız atıştırmalıklarla karnını doyuruyor, az hareket ediyor, bilgisayar başında oturuyor ve şişiyor! Daha da beteri, günümüz insanının aç olan midesi değil, beyni, ruhu. Yani ne yese doymuyor ve sonunda obez oluyor. Morbid obezlerin diyetle incelmesine de imkan olmadığından mide küçültme ameliyatları yaygınlaşıyor. İşte bütün bu olup biteni, kendi yaşam öyküsünden yola çıkarak “Yolculuğum” adıyla oyunlaştıran ve oynayan Ethel Mulinas’ı sezon galasında gülerek ve hüzünlenerek izledim. Kendisi de benzer süreçleri yaşamış olan Çiçek Dilligil’in yönettiği ekip, toplamda 140 kilo vermiş! Ethel Mulinas’ın yolculuğu bitmiş değil; çünkü ameliyat sonrası neredeyse yarıya inmiş ama 80 kilo ile hala şişman sayılır. Ethel, bütün şişmanlar gibi güzel ve güleç. Hikayesi de çok komik ama burası henüz ABD değil ve daha rahat yaşamak, istediği şeyleri giyebilmek için en az bir on kilocuk daha vermesi gerekiyor. 1.5 saat tek başına kaldığı sahnede o kadar yoruluyor ve terliyor ki oyun günlerini arttırırsa bu hiç de zor değil! info@tiyatrospot.com

İçerdeki dışarıya dışardaki içeriye olsa?

Tacizci tahliye oluyor ama yazar tahliye olamıyor! Sık rastladığımız bir durum aslında: Zonguldak’ta 15 yaşındaki kıza sarkıntılık eden tacizci tahliye edilince kurbanı liseli kız üzüntü ve korkudan intihar girişiminde bulunuyor. Can Dündar’a mahkeme kapısı önünde tabancayla ateş eden saldırgan da tahliye oldu. Ama Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve yüzü aşkın gazeteci yazar hala tutuklu! Yetmedi bitmedi, Nasuh Mahruki, bir televizyon programında “Bu devran döner” dediği için tutuklanma istemiyle mahkemeye verildi. Zaten AKUT’a 49 yıllığına tahsis edilen bina da ellerinden alınmak isteniyor. Sırf başında Mahruki var diye. Suçu ne Mahruki’nin? Muhalif. Geldiğimiz aşamada muhalif olmakla darbeci FETÖ’cü olmak eşdeğer suç! Atilla Taş bile hala içeride, bir zamanlar ‘Ham Çökelek’ diye şarkı söylerdi, iki tweet attı diye tutuklu! Yarın kim, öbür gün kimler, belli değil.

İşte Türkiye’nin muhteşem kızları

Ecem Uzun, 53. Antalya Film Festivali’nde müthiş bir başarıya imza attı: Hem ulusal hem de uluslararası yarışmada “En İyi Kadın Oyuncu” seçildi. Hiç şaşırmadım. Kendisini sadece “Savaş” isimli oyunda canlı izledim, çok büyük bir yetenek olduğunu gördüm. Zaten o rolüyle de ödül aldı. Kadir Has Üniversitesi’nde tiyatro okuyan Ecem Uzun’un yolu açık; Oscar’a kadar gider! Bir mutlu haber de EczacıbaşıVitra’lı kızlardan. Kulüpler Dünya Şampiyonası’nda ikinci kez şampiyon oldular! Kutluyorum: Alınlarından öpülecek kızlar!