Yazgülü Aldoğan Kardeş kavgasından kötüsü yok!
HABERİ PAYLAŞ

Kardeş kavgasından kötüsü yok!

Haberin Devamı

Kardeş kavgasından kötüsü yok!



Zülfü Livaneli, sanat hayatının 50. yıl kutlamalarını Sarıyer Belediyesi’nin deseteğiyle Nazım Alpman ve ekibinin düzenlediği sempozyum ve sergi ile sürdürüyor. Bu çerçevede davet edilen Vietnamlı barış sembolü Kim Phuc ise ilgi odağı oldu. Hangimiz tanımıyoruz onu?

Yıl 1972. Vietnam iç savaşı; arkalarında büyük güçlerle Kuzey ve Güney savaşıyor. Bir küçük köyde mabete saklanmış köylülerin üzerine Vietnam ordusunun napalm bombaları yağıyor. Bir gazeteci, yakınlarına düşen bombayı görüntülerken alevlerin içinden ağlayıp yardım isteyerek elbiseleri ve vücudunun bir kısmı yanmış bir küçük kız koşuyor! Gazeteci deklanşöre basıyor ve onu ve yanık kardeşlerinin fotoğraflarını çekiyor. O görüntü, o gün bugündür savaşın sembolü oldu.

TOPLUM KÖTÜ DEĞİL

Kim Phuc da barışın! Zülfü Livaneli, “Habil’le Kabil’den beri kardeş kavgası dünyanın en kötü şeyi. Ama demek ki insanın doğasında var, o zamandan beri de var, hep var! Ama toplumların hayatı hep kötü değil. Almanya’da faşizm vardı, şimdi demokrasi var. Faşist olan yönetimlerdir, toplumlar değil.” diye umut veriyor. Zülfü Livaneli, Kim Phuc ile birlikte UNESCO’nun Barış ve iyi niyet elçisi. Kim Phuc, geçirdiği onlarca ameliyat ve çektiği acılardan sonra hayatta kalmayı başarmış.

Ama rejimin onu barış ikonu olarak kullanmasından, hatta bu yüzden tıp eğitimini yarım bıraktırmalarından bunalmış. Küba’ya gitmesi de yetmeyince eşiyle birlikte Kanada’ya iltica etmiş. Ama herkesin savaşta yanarken gördüğü küçük kız olarak yaşamak ve izlenmek ne kadar taşınabilir bir yük?

ÖZGÜR OLMAK

Ölü bir çocuk fotoğrafı bir savaşın seyrini değiştirebilir diye düşünmüştük. Savaştan kaçarken cansız bedeli kumsala vurmuş Aylan Kürdi bebeğin fotoğrafı da herkesi ağlattı ama bir kaç mültecinin hayatı dışında bir şey değiştirmedi. Kim Puk anlatmaya devam ediyor: Kanada’da herşeye yeniden başladım. Özgürdüm ama o fotoğraftan kurtulamıyordum. Ve bir gün bir toplantıda eline bir mesaj ulaştırılıyor.

ÖFKEYİ YENMEK

“O bombayı sana ben attım!” Kim karşısındaki adama bakıyor ve kollarını açarak ona doğru gidiyor. herkesin taş kestiği an;bombacısı ve küçük kız. Kim öfkesinden vazgeçiyor, onu kucaklıyor, affediyor, ruhunu özgürleştiriyor! Ellerinin yandığı, çenesiyle göğsünün kavrulup birleştiği o korkunç napalm bombasını unutuyor. Kardeş, kardeşi sarıp sarmalıyor, çünkü o da yaralı. Türkiye’ye birlikte şarkı söylemesini öğreten insan, Zülfü Livaneli,şarkıları, müziği, kitapları ve filmleriyle yeniden gündeme geliyor, yaşanıyor

Sıradaki haber yükleniyor...
holder