Mustafa Koç paraları sanata bastı!

Güzel şeylerden de bahsetmeli. Kentin etrafını çevreleyen denize ve Boğaz’a gönderme yaparak “Tuzlu Su” temasını işleyen 14. İstanbul Bienali’ne gelen 500’ü uluslararası sanat yazarları olmak üzere 5 bin koleksiyoner, müze ve galeri yöneticisi, İstanbul’un 34 mekanına yayılmış sergileri geziyor! İstanbul, dünyanın 4. büyük bienalini yapıyor ama profesyoneller en ilginç işleri İstanbul’da gördüklerini söylüyor.


Görgün Taner, Oya Ünlü Kızıl ve Mustafa V. Koç işbirliklerini 10 yıl daha uzatıyor.

Koç’la bir 10 yıl daha

İki gündür gezdiklerim bana da öyle dedirtiyor. Dün güzel bir haber de Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’tan geldi. İstanbul Bienali’nin 10 yıllık ana sponsorluğunu üstlenmiş olan Koç, bu sürenin sonuna gelindiğini ama Koç Holding’in 100. yılına da denk gelecek şekilde, 2026’ya kadar bir on yıl daha devam kararı alındığını açıkladı! İKSV Genel Müdürü Görgün Taner de mutlu bu birliktelikten: “Sıradan bir sponsorluk değil, stratejik ortaklık. Koç Holding’in sponsorluğu sırasında sergilerin ücretsiz gezilmesini önerdik. Koç Holding ona da sponsor oldu. Bu sayede ziyaretçi sayısı 90 binden 350 bine çıktı, bu yıl 500 bin olmasını bekliyoruz” diyor. Koç Holding’in Dolapdere’de 2018’e yetiştirmeye çalıştığı vakıf koleksiyonun sergileneceği müzenin inşaatı da sürüyor.

Vehbi Bey kızardı

Müzenin Sanat Direktörü olan ve halen İstiklal Caddesi’ndeki Arter Sanat Galerisi’nde çalışmalarını sürdüren Merih Fereli ise olaya esprili yaklaşıyor. “Koç paraları sanata basıyor” diyor. Rahmi Koç, Melih Fereli’ye “Sen hiç para kazanmayı bilmez misin?” diye takılmış. Fereli’nin yanıtı ise “Ben sizin kazandığınız paraların doğru harcanmasını sağlıyorum.” olmuş. Mustafa Koç yine de dedesi Vehbi Koç hayatta olsaydı sanata harcanan bu paraya “Çok para harcıyorsunuz” diyeceğini tahmin ediyor! Oysa üçüncü kuşak Koçlar özellikle çağdaş sanata çok ciddi kaynak ayırmanın özgür düşünce ve farklı bakış açısını geliştirdiğini düşünüyor. Bienal hafta sonundan başlayarak halka açılacak.

Aylan’ın ölümü işe yarayacak mı?

Ülkelerindeki IŞİD vahşetinden, Esad teröründen ve savaştan kaçan yüzbinlerce insana göçmen demeyelim. Onlar iş bulmak için gitmiyor Avrupa’ya, göçmen değil, savaştan kaçan sığınmacı! Uluslararası kurallara göre bu sığınmacıları almak zorunda her çağdaş ülke. O insanların durumunu sömürerek, fahiş paralarla ve korkunç koşullarla kaçıranlar da “organizatör” değil, insan kaçakçısı alçaklar! Yoksa bir küçük lastik bota alabileceğinin iki misli insan koyup, gece karanlığında yola çıkarıp, üstelik yolda terkedip kaçarlar mı?

Ege Denizi 2. Dünya Savaşı ve Çanakkale Deniz Savaşları’ndan bu yana bu kadar çok ceset görmedi! Cesedi karaya vuran minicik Aylan’ın fotoğrafı, Körfez Savaşı’nda petrole bulanmış karabataktan daha gerçek! O zaman ayağa kalkan insanlık diğerlerinin de ölümünü simgeleyen Aylan’ın cesedini görmezden gelemedi. Sonra?

Türkiye, 3 milyona yakın sığınmacıya iyi kötü kapısını açmışken Avrupa binleri alıp almamayı konuşuyor! Petrol tacirleri ve kötü politikacılar ortalığı karıştırmadan önce bu insanların ülkeleri, evleri, işleri, yiyecekleri vardı. Çocuklar okula gidiyordu. Esad kötü mötü, hayat sürüyordu. Şimdi daha mı iyi oldu? Sebep olan herkesin başına beteri gelsin! O fotoğraf çekilmeliydi, yayınlanmalıydı, tokat gibi herkesin suratına çarpılmalıydı. Ki insanlar denizde boğulmasın, tren raylarında sürüklenmesin, çocuklar yaşasın, okula da gidebilsin, şeker de yiyebilsin! Esad’a diktatör diyen diktatör bozuntuları sizi...

Muhalefet bloğu çalışmalı!

Sonucu değiştirmedi belki ama değiştirebileceğini bütün Türkiye gördü: TBMM’de yüzde 60’lık blok birlikte oy kullanınca sözüm ona bağımsız bakanlar yemin edemiyordu az kalsın. 8 Haziran’dan beri bunu yazıp çizdik, ‘koalisyon kurmaya da gerek yok, mecliste birlikte hareket edin, yasa da çıkar, çok şey başarılır’ diye. Ama MHP takozluk yaptı. TBMM başkanlığını AKP’ye verdi. Ardından tekrar seçim dayatması geldi. Oysa bakın işte, Türkü Kürdü ortanın solcusu birlikte hareket edince dünya yıkılmıyormuş. Bir aklı selim işareti de Şırnak’tan geldi. Kent merkezinde uzman çavuşu öldürmeye kalkan 4 PKK’lıya halk karşı çıktı. PKK’lı alçaklar da artık asker polis öldürerek sadece AKP’ye hizmet ettiklerini, başta Kürt halkına zarar verdiklerini görsün. Yeter, uyanın artık yahu!