Sokağa çıkıp bağırmaktan başka çare kalmadı!

POSTA’nın dünkü manşeti: YETER’di. Özgecan’a içimiz yanmış ne fark eder? Onun ölümünden bu yana 146 kadın daha erkek şiddetinin kurbanı olmuş. Bu satırlar yazılana kadar muhtemelen 2-3 kadın daha tecavüz amaçlı ya da birlikte yaşadığı erkeğin kıskançlığı gibi sıradan sebeplerle hayatını kaybediyor! Çocuklar, katil babanın öksüz çocukları oluyor! Ve Anayasa Mahkemesi kadınları korumak için çıkarılmış Medeni Kanun’daki evlilik gerçekleşmeden dini nikah kıyan imamlara verilen cezayı iptal ediyor. Bu, kadınları daha da korumasız yapacak, pek çok erkek kendisine sorumluluk yükleyen nikahtan kaçacak. Kadının halinden kadın anlıyor! İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği bugün saat 13.00’de Şişli’deki Atatürk’ün evinin önünden hareketle bir protesto yürüyüşü düzenliyor. Fazla değil, Cevahir’in önüne kadar yürünecek, sembolik bir yürüyüş. Maksat, kalabalık olmak ve dikkat çekmek. Siz de gelin, biz hepimiz orada olacağız! Kadınların yasalarla desteklenmesini, cinayetlere engel olunmasını, canilere iyi hal indirimi verilmemesini isteyeceğiz. Sesimizi duyurmak için senin de orada olman lazım, bir arkadaşını al da gel! Bugün, saat 13.00’de!

[[HAFTAYA]]

Geri dönüşü muhteşem olacak!

Hiç fazla sevinmeyin. Cumhurbaşkanı, seçim sonrası girdiği sessizliği “itibar restorasyonu” çalışmaları ile bozacak, muhteşem bir halkla ilişkiler çalışması yapacak. İlki Eyüp Sultan’ın açılışı. Kulağınıza tuhaf geldi değil mi? Tuhaf zaten. Eyüp Sultan yüz küsur yıldır orada duruyor, ne açılışı bu? Restorasyon çalışmalarını nihayet bitirdiler ve Ramazan ayının ilk cumasında açtılar. Tabii ki Cumhurbaşkanı’yla, dualı senalı muhteşem bir tören ile. Bu, dindar kesime yönelik olanı. Bir de sansasyonel ve diğerlerinin hoşuna gidecek olan var ki o da bugün Mardin’de mülteci kamplarını ziyaret edecek olan Angelina Jolie ile buluşması. Bildiğiniz gibi Angelina, BM İyi Niyet Elçisi. Bundan önce de kampları ziyarete gelmiş ama kimseyle görüşmemişti. Amaç, yaşanan insanlık dramına dünya kamuoyunun ilgisini çekmek. Bu kez, nasıl olduysa RTE ile de görüşeceği söylendi. Dünyaya Angelina’nın elini sıkarken yansıyacak bir görüntü, RTE’nin bozulan itibarını düzeltir mi? En azından izlettirir! Dedim size, geri dönüşü anlı şanlı olacak!

Koalisyon tartışmaları kıran kırana!

Kulis için kimse Meclis’in açılmasını beklemedi. Ortalık karıştı, pozisyonlar saat başı değişiyor! Seçim öncesi ekranlarda asla ve kata diyenler şimdi en olmaz koalisyon denklemlerinin içinde çarpışıyor! Toz dumanın içinde görünen o ki kafa göz yarılacak ve mutlaka bir formül bulunup koalisyon kurulacak, seçim meçim yok, RTE boşuna heveslenmesin. Zaten hep demedik mi, seçimi ne milletvekilleri ister, ne Davutoğlu. İktidarı ise, yan cebime koy diyerek hepsi istiyor! Hatta, suskunluğunu bozan Demirtaş bile “Hiç biriyle yapamazlarsa AKP’yle biz yaparız” dedi. Başa sararsak, güya hiç biri AKP ile koalisyon yapmak istemiyordu. Hiç biri CHP ile bir koalisyona hayır demiyordu ama şartları vardı. MHP en çok teklif alan ve haliyle en çok naz eden; HDP hiç lafı edilmeyen ve hiç konuşmayandı! Son durum şudur: AKP-MHP anlaşması gerçekleşmek üzere! CHP, hâlâ MHP’nin peşinde, yüz görümlülüğünü arttırıyor habire. MHP naz niyaz, kuyruk sallıyor! HDP de Kandil’in uyarısından sonra ben de varım diye borsaya açıldı! Bu satırları okurken her şey değişmiş olabilir. Erdoğan’ın Deniz Baykal’a “Getir 20 milletvekili, seni başbakan yapayım” demiş olması ihtimaline ise “pes” diyorum!