Giriş
Neslin devamı ve çoğalması için iki temel içgüdü var: Beslenme ve üreme! İkisi de vazgeçilemez. Beslenmezseniz ölürsünüz, üremezseniz nesliniz tükenir. Zevk almak için aynı cinsler birbiriyle ilişkiye girebilir ama neslin devamı için heteroseksüel ilişki şart. Yani kızlı-erkekli! Bunun gerçekleşmesi için işin içine biraz da zevk katılmış. Yoksa kimse üremezdi, zor iş. Bu zevk de hormonlarla desteklenmiş. Özellikle üreme yaşında hormonlar artıyor, cinsel arzu karşı konulamaz oluyor. Sonuçta dişi ile erkek birbirine ilgi duyuyor.
Hepimiz ilkel değiliz
Bütün canlılarda böyle. Ama insan ötekilerden biraz farklı. Çünkü daha zeki, zekasını eğitimle geliştiriyor ve uygar oluyor. Dişi ile erkek bu sayede birbirini görünce saldırmıyor! Oturup konuşuyor, arkadaş oluyor, dost oluyor. İlkel kalmış insanlarda ise karşı cinsi görünce kafalar değil, üreme organları çalışıyor, saldır durumu oluyor. Hepimiz ilkel olmadığımıza göre kız ve erkek çocuklar aynı okulda okuyabilir, oyun oynayabilir, ders çalışabilir, hatta elele tutuşabilir, karşı cinsi tanıyabilir. “Yok hayır, ahlaka aykırı, sevişeceklerse evlensinler” dediğiniz, o gençleri küçük yaşta evlenmeye, aile ve çocuk sorumluluğu almaya zorladığınız zaman mutsuz oluyorlar!
İntiharlar, mutsuzluklar
Bunalıyor, intihar ediyor ya da çabuk yaşlanmış bireyler olarak harcanıyorlar! Gençlere cinselliği öğretelim. Başlarına bir kaza gelirse de yapayalnız baş etmelerini beklemeyip yardım edelim. Yoksa altından kalkamayacakları travmalar yaşayan, bebeği ve kendi hayatlarını tehlikeye atan, hatta doğurdukları çocuğu terk eden ya da öldürerek katil olan, asla iyileşemeyecek insanlar haline geliyorlar. Yazık değil mi!
[[HAFTAYA]]
Rujunuz eğitime yarasın
Ne demek bu? Şu demek: 20 TL verip bir ruj alacaksınız ve o liralar damla damla birikip sel olacak, çocuklara derslik okul yapılacak. Girişimci ve iş kadını Sıdıka Atalay ‘eğitim konusunda ne yapabilirim’ derken kendi kozmetik markası Sugar Lips’i (şugırlips okunuyor) UNİCEF’in emrine veriyor. Özel olarak tasarlanan Sugar Lips rujlarının satışından elde edilecek gelirle çocuklar gülümseyecek. Adana, Ağrı, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Hatay, İzmir, Mersin, Şanlıurfa ve Van’da 60 bin çocuğun anasınıfına kavuşturulması amacıyla başlatılan projede, bir milyon 150 bin ruj satılması gerekiyor. 40 milyon kadın var Türkiye’de, olur mu olur! Bugün Nişantaşı’nda öğleden sonra projeye başlanıyor. Ünlü ünsüz kadınlar Şişli Belediyesi’nin katkıları ve Suat Ateşdağlı’nın müziğiyle hem rujları deneyecek hem projeye dikkat çekecek.
Şiddete karşı zıpla!
Bir başka etkinlik haberi de pazar günü için. Kadına karşı şiddet kampanyası çerçevesinde Beşiktaş Kent Konseyi’ne üye kadınlar Ortaköy Meydanı’nda bir performans sergileyecek. Aniden ortaya çıkacak ve dans edecek, mesaj verecekler. Bu yeni bir gösteri biçimi ve ne yapacaklarını bilmiyorum ama ben Gezi’nin meşhur direniş biçimi ZIPLA’yı çok seviyorum! Haydi kadınlar Şiddete Karşı zıplayın!
