Yazgülü Aldoğan TÜSİAD, İnan Kıraç’ın sözüne alındı
HABERİ PAYLAŞ

TÜSİAD, İnan Kıraç’ın sözüne alındı

Haberin Devamı

Suna Kıraç, bir Koç Kızı. Rıdvan Akar’ın kaleme aldığı 2006 yılında çıkan “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” kitabından sonra onun devamı niteliğinde olan “İdealler Gerçekleşirken: Suna Kıraç’ın izinde 10 yılın öyküsü” adlı kitabın tanıtımında kızı İpek Kıraç gözyaşlarını tutamazken eşi İnan Kıraç, Suna Kıraç’ın hastalığının kendisini nasıl etkilediğini anlattı.

2000 yılından beri bütün kasları durduğu halde, beyni ve bilinci çalışmaya devam eden ALS hastası Suna Kıraç’ı anlatırken Can Kıraç’ın sesi titredi.

Bu tür hastaların yaşama tutunma istekleri de olmuyor, dedi. İnan Kıraç’a eşinin hastalığı dışında en çok dokunan bir başka olay ise Tepebaşı’ndaki TRT binasını müzeye dönüştürememek olmuş.

Dönemin başbakanı Erdoğan ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın da desteklemiş olmasına rağmen projeyi gerçekleştirememesini Kıraç, FETÖ’ye bağladı.

FETÖ’nün tehlikeli olduğunu ilk Vehbi Koç’un anlayıp hepsini uyardığını ama Mustafa Koç’a haber vermedikleri için bir ABD gezisinde TÜSİAD heyetiyle Pensylvania’ya da gitmesinden hata ettik diye bahsedince TÜSİAD’dan düzeltme gelmekte gecikmedi.

“Böyle bir gezimiz olmamıştır!” Bu aralar en büyük suç FETÖ’cülükken böyle anıya böyle tepki tabii.

Yeni müfredatta dini eğitim ağırlığı

Türkiye’nin saldırısı altında olduğu en önemli terör örgütleri PKK ve IŞİD. Biri etnik ayrımcılığı kullanıyor. Kürtlerin özerlik hayallerini kaşıyor.

Türkiye’de yaşayan bütün Kürtleri temsil etmediği için çok ciddi bir kökeni yok ama zararı çok. Ama IŞİD, din temelli bir terör örgütü. Güya en hakiki İslam uygulaması bizimki diyor, bir biçimde ağına düşürdüğü militanlarını önce dini eğitimden geçirip beynini yıkıyor, sonra terörist haline getiriyor.

Ve bunların hepsini İslam adına yapıyor. Ele geçirdiği bölgede kadınların hayat hakkı yok. Erkekler sakalını bile kesemiyor. Vahşetle korku yaratarak hakimiyet sağlamak üzerine hareket ediyor.

Burada kullanılan unsur din. Senin ülken bunun tehdidi altında ve sen bu tehlikeyi bir süre bunlar dindar çocuklar diye görmezden gelmişsin. Şimdi yılan gibi seni sokmaya başlayınca mücadeleye başlamışsın. Ama büyük bir yanlış yapıyorsun.

Gençlerini, çocuklarını eğittiğin okullarında yeni bir müfredat yapıyorum derken cihattan bahsediyor, dini unsurları öne çıkarıyor, laiklikten neredeyse vazgeçiyor, devrimleri tu kaka yapıyorsun. Yani yetiştirdiğin gençleri IŞİD’e sempati duymaya yem mi yapıyorsun?

Bu ayrışma sokağa sıçrarsa çok tehlikeli

İktidar ve MHP’nin her nedense acelesi var, bir an önce anayasa değişikliğini çıkarıp meclisin anahtarını Erdoğan’a teslim edecekler. O yüzden Türkiye, 24 saat yaşayan bir ülkeye dönüştü. Meclis sabaha kadar çalışıyor, iki saat bakmasan, sosyal medyada gündem değişiyor ve her bir olay bir öncekinden daha korkunç oluyor!

Dün 18 milyon çocuk karne aldı. Aileleriyle ülkenin yarısı: Orta boy bir Avrupa ülkesi nüfusu! Bizim gündemimizin eğitim, karne, yarı yıl tatili olması gerekirken onlar huzurlu günlerimizde kaldı.

Bağımsız olduğu için kürsüde konuşma imkanı verilmeyen Ankara Milletvekili Nazlıaka, protesto için kendisini kürsüye kelepçeleyip anahtarı da yok edince, meclis kadın milletvekillerinin meydan döğüşüne sahne oldu! Tayland Meclisi’nde görüp de güldüğümüz sahneler Ankara’da yaşandı. AKP’li kadınlar, erkeklerin koçluğunda Aylin Nazlıaka’nın terketmediği kürsünün etrafını çevirdi.

Sonra hamle yapıp tornavida ile kelepçeyi açmaya çalıştılar. Antalya Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç’i erkekler bile zaptedemedi.

O da bir Asya döğüşçüsü gibi uçarak birinin saçını yoldu, Pervin Buldan’ın göğsüne tekme attı. vücudunun yarısını bir tren kazasında kaybetmiş Şafak Pavey’in protezi çıktı ve hasar gördü.

Bir gün önce AKP’li Bozdağ ve CHP’li Gök’ün elele tutuşan dostluk fotoğrafına tepki gösterenler kadın milletvekillerinin hastaneye düşmüş görüntülerinden mutlu olmuşlar mıdır?

Acıklı olan şudur: Bu tasarı, Türkiye’yi öylesine kutuplaştırmıştır ki artık birlikte yaşanması zora girmiştir. Ne kadın dayanışması kaldı, ne hemşerilik.

Dinci, milliyetçi, çoğunluk despotizmi ve ezilmeye karşı çıkan özgürlük ve demokrasi derdinde muhalif azınlık. Ateş sokaklara sıçramaz inşallah.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder