Yazgülü Aldoğan Yeşil Kart masalı bitti
HABERİ PAYLAŞ

Yeşil Kart masalı bitti

Haberin Devamı

Ankara’da toz duman. Salı günkü grup toplantılarında ağzından ateş saçan masal kahramanları konuşuyordu! Duyan korkar. Evet, Uludere olayı bir faciadır. Ama bundan bir siyasi facia çıkarmak için yeterli bilgi var mı? Ankara’da her siyasi hareket bir yerinden bunu çekiştiriyor ama halkın gündemi bu mudur?

Halkın gündemi her zamanki gibi geçim derdi. Aslında Uludere faciasının temelinde de bu var. Terör sorununu Kürt milliyetçiliğine bağlayıp ana dilde eğitim, ana dilde savunma diye ortalığı birbirine katanlar, halkın gerçek isteklerini mi dile getiriyor? Uludere köylülerinin elli lira için hayatlarını dağ başında katır sırtında tehlikeye atmaları mı en büyük dertleri, yoksa ana dilde savunma yapmaları mı?
[[HAFTAYA]]

Girin evlere sorun, çıkın sokağa sorun. Şu anda hepsinin tek konuştuğu YEŞİL KART! AKP’nin iki seçimde de oyunu arttırmasındaki en büyük pay, sağlık politikası, halkın sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaşması, özel hastanelere gidebilmesiydi. 9 milyon kişinin yeşil kartı var! Bu kart her türlü sağlık giderini bedava karşılıyordu. Özel hastaneler dahil, istediği yerde muayene oluyordu. Kiminle konuşssam, en gözde özel hastanede kalp ameliyatı geçirmekten bahsediyordu. Sağlık personelinin çektiği sıkıntı kimsenin umrunda değildi, kimse üniversite hocalarına dayatılan koşulları umursamadı, herkes yaşadığı tatlı masaldan memnundu.

Yılbaşından itibaren sağlıkta herkesin sağlık sigortası kapsamına alındığı dönem diye anlatılıyor ama şikayet nereden kaynaklanıyor? Yeşil kartlılardan! Bu yılbaşına kadar zaten SSK, Emekli Sandığı, BağKur’a bağlı olanlar, onların yakınları ve bu üç kurumdan emekli olanlar sağlık güvencesi altındaydı. Geliri olmayanlar ise Yeşil Kart kullanıyordu.

Bu üç kurumda çalışan ve emekli olanlar için değişiklik yok ama 9 milyon Yeşil Kartlı da diğerleri gibi katkı payı verecek ve gelirleri değil, giderleri araştırılarak kartları yenilenecek. Yani işleri zorlaşıyor. ‘Geliri yok’ görünen ama evi-arabası olana Yeşil Kart verilmeyecek. Verilmesin de zaten. Fakat hiç geliri olmayan kişi de gözlüğünü, pahalı ilacını, protezini hangi parayla katkıda bulunarak alacak, sorun burada. Bu düzenleme en çok Doğu ve Güneydoğuluyu vuracak, çünkü en yoksul ve çok kart kullanan onlar. Biraz da bunun için bağırışsalar ya?..

Yakışıklılar çikolata reklamı yapınca...

“Biz o çikolataları yemeyiz, protesto ediyoruz” diyor ikramıma, muziplik yapmak isteyen mizah yazarı arkadaşım. İnanın ki önce anlamıyorum neyi protesto ettiğini. Çikolata reddedilir mi hiç? Reklamı ‘protesto ediyor gibi yapıyormuş’ meğer! Çünkü bu reklamda alışıldığı gibi kadın değil, “erkek sömürülüyormuş”! Gerçekten de Şölen Grubu’nun son ürünü olan gofrete benzer çikolatalarına böyle tepkiler gelmiş.

Üç yabancı erkek kullanılmış reklamlarda. Üç yabancı yakışıklı, üstleri de çıplak. Aman aman, hem de çıplak! Bütün erkek kardeşlerinin rızası ve isteğiyle Şölen’i yönetmek için seçilen Elif Çoban ile buluştum. Zaten buluşma sebebimiz bu çok hoş hanımın firmanın başında yer alıyor olmasıydı. Buluştuğumuzda çikolataların tadına baktık.

Ben reklama değil, ürüne bakarım. Manyak bir çikolata tutkunu olduğumu da saklayacak değilim. Bu nedenle sadece bitter yerim, içine şu bu katılmış çikolatadan da nefret ederim. Ama pirinç karıştırılmış çikolata cipsini pek beğendim. Farkında olmadan koca bir kutuyu yiyebilirsiniz. Tabii ki bitterini. Ama sütlüsü de var. Gaziantepli olduğu için Şölen, fıstıklı çikolatasının tadını yere göğe koyamıyor.

Reklam yapmıyorum, çünkü 22 yıllık şirket. Gerek ihracatı, gerek yurt içi satışlarıyla Türkiye’nin değil, dünyanın en hızlı büyüyen şirketlerinden, hatta en çok çikolata ihracatı yapanı. Ben artık çocukluğumdan beri tutkunu olduğum çikolatayı, yerli üreticilerden de yiyebiliyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder