“Yerli otomobil i20 platformunda bir sedan olabilir”

Türkiye’de geçtiğimiz 10 yıla baktığımızda en hızlı büyüyen markalardan birisi hiç kuşkusuz Hyundai. Markanın dünya genelindeki atılımının etkilerini Türkiye’de de görüyoruz. Her yıl en az iki rekabetçi otomobille huzurlarımıza çıkan Hyundai’nin Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan ile Cenevre Otomobil Fuarı’nda görüştük. Karaarslan, markanın fiyat politikasından, hedeflerine, sektörün geleceğinden yerli otomobil üretmeye kadar tüm sorularımıza samimiyetle cevap verdi. Röportaj: Tulu DARICAN

2011 yılını hem sektör hem de Hyundai için değerlendirebilir misiniz?
2011 bildiğiniz gibi toplam pazar açısından rekor bir yıl oldu. 2010 yılının ortasında başlayan bankaların düşük kredi faiz oranları ve yüksek kredi finansmanları ile 2011’in ilk yarısı 2010’a göre satışlar anlamında büyük bir yükselişe sahne oldu. Keza 2010’da biriken talebin 2011 yılının ilk çeyreğine de yüksek oranlı yansıdığını görüyoruz. 2011’in ikinci yarısındaysa talep normale indi fakat ilk 6 aydaki aşırı yüksek satışlar nedeniyle yılı rekorla kapamış olduk. Euro4 normlu dizel motor taşıyan modellerin satışında son yıl olması da bu modellerin iyi indirimlerle satılmasını yol açtı. Türkiye’de satış anlamında 3 büyük olarak nitelendirebileceğimiz markaların filo satışlarıyla pazarı hareketlendirdikleri de bir gerçek.

Hyundai açısından bakıldığındaysa 2011 yılı markanın ürün gamını baştan aşağıya yenilediği bir yıl oldu. Biz de hedefimiz olan 49 bin adedi gerçekleştirmiş olduk. Bu rakam 2010’daki 48 binlik satış adediyle hemen hemen aynı. Bildiğiniz üzere Hyundai’nin ana ürünleri Getz ve Accent Era modelleriydi. Bu modellerden Getz’in üretimi 2010 yılı sonunda bitti. Accent Era’nın üretimi ise azaltıldı. Yeni modellere geçiş oldu. Yeni modellere geçişle Türkiye’ye alabildiğimiz araç sayısında da düşüş yaşandı. Örneğin Accent Blue modeline yurtdışında da talebin yüksek olması Türkiye’ye ithal edebildiğimiz araç adetlerini de azalttı. Bunun yanında Çek Cumhuriyeti’ndeki fabrikadan aldığımız ix35’in arzında da sıkıntı yaşadık. Bu da bizim satışlarımızı minimize etse de 2010 yılı satışlarını yakalamayı başardık.

Hyundai 2011’de araç fiyatlandırması ile büyük eleştiri aldı. Ancak bugün geldiğimiz noktada araç kalitesi ve fiyat karşılaştırıldığında Hyundai logolu pek çok modelin rakiplerine göre rekabetçi olduğunu söylemek mümkün? Yüksek fiyat politikasından geri adım mı atıldı?

Bizim yaptığımız çalışmaların esası marka imajımızı yükseltmek. Marka imajımızı yükseltirkenki en büyük dayanağımız ürünlerimizin kalitesinin yükselmesi. Bunun yanında sunduğumuz satış ve satış sonrası hizmet kalitesiyle de modern premium bir marka olma yolundayız. Amacımız lanse ettiğimiz yeni modelin fiyatını belirlerken rasyonel olmak ve ileri dönemlerde her ay artış veya düşüş yaşatarak tüketici güzündeki imajımızı zedelememek. Bu stratejimizin tüketici cephesindeki en olumlu yansıması ise ürünlerimizin ikinci el değerinin gitgide yükseliyor oluşu. Tüm bu nedenleri gözeterek 2011’de ürünlerimizin uzun dönemli lansman fiyatlarını belirledik. Şu anki fiyatlarımızla tüketicilerin beklentileri karşıladığımızı düşünüyoruz.

Yeni i30 Hyundai’nin en iddialı modellerinden birisi olacağa benziyor. Bu model ile C segmentindeki hedefiniz nedir?

Yeni i30 modelini Çek Cumhuriyet’i fabrikasından ithal edeceğiz ve satışına Mart ayında başlayacağız. Yeni i30 Hyundai açısından bir yıldız olmanın yanı sıra, C hatchback segmentinde önemli bir oyuncu olmaya adaydır. Kalitesi, teknik özellikleri ve çizgisiyle farklı bir model olacak. Bu yıl 4 bin adet civarından i30 modeli satmayı planlıyoruz. i30’da hem dizel hem de benzinli motor seçeneklerimiz olacak. Bu yıl tüketici ile tanışıp gelecek yıllarda C hatchback segmentinden i30 ile daha fazla pay almayı hedefliyoruz.

Accent Era’nın Türkiye’de üretimi sona erdi. Fabrika makyajlı i20 modeline kalacak. Yeni bir modelin üretimi planlanıyor mu?

Fabrika ağırlığını i20 modeline verecek. İleride şu an için netleşmeyen bir modelin de fabrikada üretilmesi planlanıyor. Makyajlı i20’nin üretimi Mayıs ayı itibariyle başlayacak. Türkiye’de satışı ise mevcut i20 modelini tamamladıktan sonra başlayacak. Makyajlı i20’den beklentimiz büyük. Gitgide popülerleşen B segmentinde i20’de yeni kullanılacak 1.1 litrelik dizel motor sayesinde büyük pay almayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl 11 bin adet i20 sattık, 2011 yılındaysa 15-18 bin arası i20 satacağız.

Elantra başarılı bir model. Ancak dizel motorunun bulunmaması Türkiye’de daha başarılı olmasını engelliyor. Bu konuda bir çalışma var mı?

Elantra, Amerika’da, Asya’da ve Orta Doğu’da satılan bir model. Bu coğrafyalarda dizel motor gereksinimi olmadığından araçta böyle bir seçenek sunulmuyor. Biz Hyundai olarak 2015 yılında Türk otomotiv pazarından yüzde 10 pazar payı almayı hedefliyoruz. Bu, ticari araç gamımızın sınırlı olduğu düşünüldüğünde binek otomobil pazarından büyük oranda pay almamız anlamına geliyor. C segmentinde dizel sedan bir araç sunmadan bunu başarmak çok güç. Accent Blue’nun dizel versiyonu C segmentinde bir nebze olsun dizel motor arayan tüketicileri cezbediyor. Fakat Elantra’da da dizel motor sunmak için çalışıyoruz. Güney Kore’nin desteğiyle kısa zamanda bunu gerçekleştirebileceğimize inanıyorum.

2012’de sektörü ve Hyundai’yi nasıl bir yıl bekliyor. İlk iki ayki satış rakamları beklentilerin altında gidiyor. Yılsonu nasıl şekillenir?

Benim öngörüm bu yıl pazarın geçtiğimiz yıla göre yüzde 10-15 aralığında küçüleceği… Bu oranlar yakalansa bile başarı olacağını düşünüyorum. Yeter ki daha kötü olmasın. Devletimizin cari açığa karşı aldığı önlemler ve sıkı para politikası otomobile talebi düşürüyor. Ancak ben devletimizin sıkı para politikasını biraz gevşeteceğini düşünüyorum. Çünkü ulaşmamız gereken bir de büyüme hedefleri bulunuyor. IMF bu yıl büyümemizi 0.5 olarak öngörürken şu anda yüzde 2 olarak revize etmiş durumda. Bizimse düşündüğümüz Türkiye’nin yüzde 3’ler civarında büyüyeceği. Bu hususlar dikkate alındığından pazarın yüzde 10 dolaylarında ufalacağı, 700 bin ile 750 bin arasında araç satılacağını düşünmenin rasyonel olacağına inanıyorum.

Hyundai olarak ise toplam pazar gerilese de bizim 2011 yılından daha çok araç satacağımızı düşünüyorum. Bu yıl 2015’teki büyük hedefimize ulaşmanın ilk yılı olup hem satış hem de satış sonrası hizmetlerdeki mükemmeliyetimizi artıracağız.

Son olarak yerli otomobil konusunda ne düşünüyorsunuz? Hyundai olarak yerli otomobil deyince neyi anlıyorsunuz?

Bizden daha çok hükümetimizin neyi hedef aldığı önemli… Bize göre Türkiye’nin artık kendisine ait bir markası olması doğal. Ama bu uzun süreli bir çalışma ve odaklanma gerektiriyor. Zaman içerisinde bunun gerçekleşmesinin hepimizi gururlandıracağını düşünüyorum. Fabrikamızda üretilen i20 platformunda, Türkiye’de de talep görecek bir sedan modelin ülkemizde yaratılması devletimizin istediği, hayalini kurduğu yerli model olabilir. Ama biz burada bağımsız olarak otomobil yapmanın şu anki imkanlarla güç olduğunu düşünüyorum. Mutlaka ortaklıklar, lisansör firmalarla işbirliği yaparak uzun süreli ve sürdürülebilir bir otomobil yaratılabileceğine inanıyorum.