Yeterince su içmediğinizde vücudunuzda neler olur?

Vücudumuzun %60'ı sudan meydana gelir, uzmanlar her gün yeteri miktarda su içmenin önemini anlatıp duruyor. Peki vücudumuza yeterince su almadığımızda neler olur? Yeterince su içmenin önemli olması şaşırtıcı değil. Journal of Biological Chemistry'e göre , akciğerler yüzde 84 sudan oluşur, böbreklerde yüzde 79, ve kalp ve beyinde yüzde 73 oranında bulunmaktadır. Kemik kurusu kemiklerin bile yüzde 32'si sudur.Büyürken, çoğumuza her gün sekiz adet 8 ons bardak su içmemiz söylendi, ancak, bu kılavuzun kaynağı belirsiz ve aslında bilimsel araştırmalarla desteklenmedi. Tıp Enstitüsü (IOM) erkeklerin günde 3.7 litre, kadınların 2.7 litre su içmesini öneriyor. Ancak IOM, sıvı alımınızın tamamının sade sudan değil, tüm içecek ve yiyeceklerden gelmesi gerektiğini kaydetti. Ve herkesin tam hidrasyon gereksinimleri değişir. Egzersiz, sıcaklık, hastalık ve hamilelik gibi faktörlerin tümü sıvı ihtiyaçlarını etkileyebilir.Peki yeterince su içmediğimizde vücudumuzda ne olur? Neden birkaç kilo aldığınızdan emin değilseniz, bunun nedeni yeterince su içmemeniz olabilir. Diyetisyen Megan Wong Su içmek tokluk hissini artırır. Bu, araştırmacıların obezite ve yetersiz hidrasyon arasında bir bağlantı bulmasının nedeni olabilir. Dr. Tammy Chang tarafından yönetilen ve Annals of Family Medicine'de 2016'da yayınlanan bir çalışma , 18.000'den fazla yetişkinin sağlık alışkanlıklarını inceledi ve yeterince su içmeyenlerin yüksek vücut kütlesine sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.Polikistik Böbrek Hastalığı Vakfı , bireylerin yanlışlıkla yüzde 37'si açlık susamış. Kayıtlı diyetisyen Trista Best , sinyallerdeki bu karışıklığın gece geç saatlerde aşırı yemeye, yemek saatlerinde aşırı yemeye ve kronik atıştırmalara neden olabileceğini açıkladı. Bir daha acıktığınızı düşündüğünüzde, Wong hemen bir şeyler atıştırmadan önce bir bardak su içmeyi önerdi. Yeterince su içmemek, kardiyovasküler sağlığınız için önemli sonuçlar doğurabilir. Kalp Vakfı'na göre Yeterince su içmediğinizde kan hacmi veya vücut içinde dolaşan kan miktarı azalır. Nabzınızı ve kan basıncı artırarak, daha hızlı kalp atışlarıyla durumu telafi etmeye çalışır. Kanınız ayrıca susuz kaldığınızda daha fazla sodyum tutar, böylece kanınızı kalınlaştırır ve vücudunuzda dolaşmayı zorlaştırır. ScienceDaily , dehidrasyonun bireylerin kalp hastalığı ve damar sertliği (arter duvarlarının sertleşmesi) riskini, genç, aksi takdirde sağlıklı bireylerde bile artırdığını kaydetti. Makalede, Arkansas Üniversitesi Egzersiz Bilimi Programı koordinatörü ve doçent olan Stavros Kavouras, kalp sağlığı söz konusu olduğunda dehidrasyonun vücut için sigara içmek kadar kötü olduğunu söylüyor.Endişe verici bir şekilde, çok hafif dehidrasyon bile kalbiniz için kötü olabilir. Kavouras, Bu değişiklikler meydana geldiğinde dehidrasyon derecesi yüzde 2'den daha az dehidrasyon seviyesindedir, bu da insanların susamaya başladığı eşiğin civarındadır. Kalp hastalığı Amerika Birleşik Devletleri'nde önde gelen ölüm nedenidir ve birçok katkıda bulunan faktör olsa da, dehidrasyon kolayca önlenebilir bir hastalıktır. Kasların yaklaşık yüzde 80'i sudan oluşur , bu nedenle dehidrasyonun, özellikle de yorucu egzersizlerle birlikte kas kramplarına yol açabileceği mantıklıdır. Birçok araştırma dehidrasyonun kas kramplarına yol açtığını gösteriyor.Dr. Wing Yin Lau tarafından yönetilen ve 2019'da yayınlanan bir başka çalışma, kas kramplarına neden olanın aslında dehidrasyonun kendisi değil, susuz kaldıktan sonra su içilmesi olduğunu buldu.Ağrılardan kurtulmak için vücudunuzu susuz bırakmayın Sisteminizde yeterli sıvı olmadığında kan hacmi azalır ve bu da kan basıncını düşürür. Öte yandan, dehidrasyona bağlı düşük kan hacmi ve kan dolaşımındaki artan tuz konsantrasyonu, vazopressin hormonunun salınımını tetikler. Bu hormon kan damarlarının daralmasına ve daralmasına neden olur ve bu da kan basıncının artmasına neden olur.Mayo Kliniği 90/60 mm Hg altında bir kan basıncı ölçümünü, genel olarak düşük kabul ediyor. Düşük tansiyon (hipotansiyon), baş dönmesi ve bayılma, yorgunluk, bulanık görme ve mide bulantısı gibi birçok belirtiye neden olabilir. Çok düşerse organlarınız ihtiyaç duydukları oksijen ve diğer besinleri alamaz ve bu da yaşamı tehdit eden hipovolemik şoka neden olur. Sürekli yorgun hissediyorsanız ve gününüzü geçirmekte zorlanıyorsanız, yalnız değilsiniz. 2017 yılında, Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından yürütülen araştırmaya atıfta bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği grubu , anket katılımcılarının yüzde 76'sının işte yorgun hissettiğini, yüzde 53'ünün daha az üretken hissettiğini ve yüzde 44'ünün konsantre olmakta zorlandığını bildirdi. Yorgun ve dikkatiniz dağılmış hissetmenizin birçok nedeni olsa da dehidrasyon genellikle gözden kaçan bir nedendir. The Journal of Nutrition'da yayınlanan 2012 tarihli bir araştırma , yalnızca yüzde 1,36'lık hafif dehidrasyonun bile kadın katılımcıların daha fazla yorgunluk-atalet hissetmesine ve görevlerin daha zor görünmesine neden olduğunu buldu. Yeterli sıvı almamak da uyku kalitesini etkiler. Uyku Vakfı'na göre dehidrasyon gün içinde halsiz hissetmenize neden olabilir, ancak aynı zamanda uykunuzu olumsuz etkileyerek ertesi gün daha da yorgun hissetmenize neden olabilir. Yatağa susuz gitmek, iyi bir gece uykusunu bozan horlamayı daha da kötüleştirebilir.