Yorgunluğu atın, bağışıklığı güçlendirin! İşte kritik 5 öneri

Mevsimler her ne kadar değişip kış bir türlü gelmiyor desek de, hasta eden havalar artık hissedilmeye başladı. Havaların soğuması ve okulların açılması pandemiyle birleşince aklımıza en sık gelen sorular “Hastalıklardan nasıl korunalım?” ve “Bağışıklığımızı nasıl güçlendirelim?” oluyor Vücudumuz dışarıdan gelen herhangi bir strese karşı (virüs, bakteri, stres vb.) immün sistem kalkanını devreye sokuyor. Bizim görevimiz ise bu kalkanın korumasını ve gücünü her zaman arttırmak, onu dayanıklı kılmak olmalı. Bunun için de dikkat edeceğimiz belki de en önemli etken beslenmemiz. Probiyotiklerin enfeksiyon hastalıklarını ortadan kaldırmak ve hastalığın ilerlemesini önlemek için de kullanıldığı söyleyen Diyetisyen Nihan Aykırı, 'Kovid-19 enfeksiyonunun kuluçka ve şiddetli olmayan aşamalarında bağışıklık tepkilerini artırmanın son derece önemli olduğu öne sürülmektedir. Probiyotiklerin korona semptomlarını azaltmak ve ilerlemesini önlemek için koruyucu tedavi olarak kullanımı önerilmektedir dedi. Probiyotik bakterilerle yapılan tedavilerin hem üst hem de alt solunum yolu enfeksiyonlarını da azalttığını dile getiren Aykırı, Bu sebeple beslenmemizde bolca probiyotik barındıran yoğurt, kefir, salatalık ve lahana turşusu, boza, şalgam gibi gıdaları tüketmemiz gerekiyor. En güçlü doğal probiyotik yoğurt. Bu sebeple probiyotik beslenmede her gün bir kase yoğurt mutlaka yenmelidir diye konuştu. Özellikle yaşlanma, düzensiz ve yetersiz beslenme, enfeksiyon veya ilaçların gelişigüzel kullanımı, bağırsağımızdaki istenmeyen bakteri sayısını arttırdığını ve probiyotik sayısını azalttığını ifade eden Diyetisyen Nihan Aykırı, Bağışıklığımızı arttırmak ve enfeksiyon hastalıklarına karşı koymak için düzenli uyku ve yeterli beslenme, probiyotik içeren besinleri diyetimize eklemek birincil hedefimiz olmalıdır. Fakat tüm bunlara rağmen yeterli probiyotik alımı sağlayamadığımız durumlarda alanında uzman bir hekime danışarak size uygun probiyotik takviyesi almanızı öneriyorum dedi. Roobios çayı ile açlığınızı daha kolay kontrol edebilirsiniz. Güney Afrika'daki kızıl çalı bitkisinin yapraklarından elde edilen Rooibos çayı, lezzetiyle alternatif bir içecek olarak karşımıza çıkıyor. Bu faydalı çay, aspalathin güçlü flavonoidi ile açlık ve yağ depolanmasının nedeni olan stres hormonlarının seviyelerini düşürerek daha az yağ depolanmasını sağlar. Keyifle tüketilen yeşil çay ile metabolizma hızlandırmak mümkün. Epi gallo kateşin gallat-3 içerdiği için, antrenmanlardan önce içilen yeşil çay, yağ yakımına önemli ölçüde destek olacaktır. Bu sayede karaciğerinizin yağı enerjiye çevirebilme kapasitesi de yükselecektir. Yeşil çay tüketmek kansere karşı koruma sağlarken biyoaktif bileşenleri ile bağışıklığı da güçlendirir.