Aşk - İlişkiler Zarif prenses Grace Kelly ve Prens Rainier aşkının hikayesi

Zarif prenses Grace Kelly ve Prens Rainier aşkının hikayesi

Paylaş
Zarif prenses Grace Kelly ve Prens Rainier aşkının hikayesi

“Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusuyla bütün çocukluğumuz boyunca karşılaşmışızdır. Çocukluktan çıktığımızda, bu konuyla ilgili bir karar alırız ve bu kararı uygulamak için adımlar atarız. Bazen de âşık olduğumuz zaman işler değişir. Aşkımız mesleğimizin önüne geçebilir ve bu yüzden istediğimiz mesleği geride bırakmak zorunda kalabiliriz. Grace Kelly aşkı için oyunculuk mesleğinden vazgeçti ama evliliği boyunca bir prenses rolü oynamaya devam etti… Nihan Bayram'ın kaleminden tarihe damgasını vurmuş ünlü insanların aşkları ve hikayeleri....

En son bir çiçeğin kalbine bakmak için zaman ayırdığımda, çiçek bana tamamıyla yepyeni bir dünya açtı. Her yürüyüşün bir maceraya olabileceği, her bahçenin büyülü bir bahçe olabileceği tamamen yeni bir dünya… Grace de Monaco

Haberin Devamı

Gelecekte Hollywood ve Monaco Prensesi olarak anılacak Grace Kelly 12 Kasım 1929’da Philadelphia’da dünyaya geldi. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’nın yol açtığı ekonomik sıkıntılardan etkilenmeyecek kadar varlıklı bir ailenin çocuğu olan Grace’in bir ablası ve bir ağabeyi vardı. Babası, ablasının üzerine daha çok düşüyordu ve ağabeyi de ailenin tek erkek çocuğu olarak büyük bir ilgi görüyordu. Grace’den sonra doğan kız kardeşiyse bütün dikkatleri üzerine topluyordu. Grace, bu ailenin dışlanan çocuğuydu.

Oyunculuk, Prens Rainier ve Monaco

Tiyatro aşkı, Grace’in sosyal hayatına renk kattı. William Pen Charter Okulu’na giden Grace’in sosyal ortamının en popüler çocuğu Harper Davis, Grace’le ilgileniyordu. Grace’in annesine göre; Harper ve Grace’in arasındaki, bir aşktan ziyade iki gencin lise yıllarında yaşadığı romantik bir yakınlıktı. Harper okuldan mezun olduğunda, Deniz Kuvvetleri’ne katıldı. Dönünce MS hastalığının pençesine düştü. Grace hastalığı boyunca onu sık sık ziyaret etti ve cenazesine katıldı. Daha sonraları Grace bu ilişki hakkında şu yorumu yaptı: “O benim ilk sevgilimdi. Onu asla unutmayacağım.”

Haberin Devamı

Hocasına aşık oldu

Grace, Amerikan Drama Sanatları Akademisi’ne girdi. 1948’de eğitim aldığı hocalarından Don Richardson’a âşık oldu Grace. Richardson, ondan 10 yaş büyüktü ve evliydi ama bunlar, Grace’in bu adamdan etkilenmesine engel olmadı. Richardson’un onunla birlikteyken başka ilişkiler yaşamakta ısrar etmesiyle, Grace bu ilişkiye son noktayı koydu. Grace oyunculuğa adım atıp birçok filmde rol almaya başladığında, magazin peşinden ayrılmadı. Grace’in aşk hayatıyla ilgili dedikoduların haddi hesabı olmuyordu. “The Rich Boy” filmindeki rol arkadaşı Gene Lyons’la aralarında bir ilişki vardı.

Grace’i üzen açıklama

Lyons evliydi ama eşinden boşanacaktı. Lyons’un en büyük problemi, çok fazla içki içmesiydi. Bu da aralarında sıkıntılar çıkmasına neden oluyordu. Uzun soluklu bir ilişkileri olmadı. Grace’in adı, daha sonra da “Mogambo” filminde birlikte rol aldığı Clark Gable’la anıldı. Clark Gable bir Hollywood efsanesiydi. Rol arkadaşları Ava Gardner bir açıklama yaptı. Açıklamasında, ikilinin gözlerini birbirlerinden ayıramadıklarını ve Gable’a âşık olmamanın imkânsız olduğunu söyledi. Bu açıklama Grace’i de Clark’ı da çok üzdü. Grace ve Gable, Afrika’da yaşadıkları yalnızlığı birbirleriyle paylaşıyorlardı.

Haberin Devamı

Tek derdi oyunculuğuydu

Birlikte yemek yiyip vakit geçiriyorlardı ama tabii ki bu, magazine bir aşk hikâyesi olarak yansıyordu. Aralarında yaşananların basına bir aşk ilişkisi olarak yansıması, Gable’ın boşanma davasının gidişatını değiştirebilirdi. Bu yüzden Grace’e uzak davranmaya başladı. Onunla birlikte bırak yemek yemeyi, iş dışında sohbet bile etmedi. Bu soğukluk, Grace’in kalbini kırdıysa da ikili, çok başarılı bir işe imza attılar. Grace’in yolu Alfred Hitchcock’la kesiştiğinde, tek derdi oyunculuğunu kanıtlamaktı.

Ray Milland dedikodusu

Hitchcock, Grace’e özel bir ilgi gösteriyordu. Onun daha iyi bir performans sergilemesi için üzerine düşüyordu. Çekimlerin ortalarında, Grace daha önce maruz kaldığı dedikodulara bu seferki rol arkadaşı Ray Milland’la maruz kalacaktı. Milland’ın karısı, kocası ve Grace’in arkadaştan öte olduklarını ve sık sık baş başa yemekler yediğini iddia etti. Bu olay, magazin camiasında yine sansasyonlara sebep olduysa da film ekibinden kimse bir açıklama yapmadı.

Haberin Devamı

Gerçekten benim ona değer verdiğimden daha çok şeyi bana verebilen insanlara hep âşık olurdum. Bunun olgunluk olmadığını biliyordum. Verdiğinden daha çok almayı istemek, tamamlanmamış bir kişiliğin sonucuydu. Grace de Monaco

Cassini’ye platonik aşıktı

New York’a dönen Grace, “Mogambo”nun New York prömiyerine katıldı. Prömiyerden hemen sonra, uluslararası tasarımcı Oleg Cassini’yle tanıştı. Grace’den 16 yaş büyük olan Cassini, karısından yeni boşanmıştı. Yakışıklılığı herkesin dilindeydi. Etkileyemediği kadın yoktu. Onu ilk gördüğü an âşık oldu Grace ama platonik bir aşktı bu. Cassini, Grace’i mutlu etmeyi başarıyordu ama kendini kadınları elde etmeye adamıştı.

Grace evlenmek istiyordu

Grace, film çekimleri için stüdyoya kapandığında, Oleg her akşam onu stüdyodan arıyordu. Bu aşk dolu telefonlar ve mektupların karşısında Grace sırılsıklam âşık oldu. Birbirlerine âşıklardı ama ilişkileri, bir kaçan kovalanır oyunu üzerine kurulu gibi geliyordu Cassini’ye. Bunun için Grace’e artık rol yapmamalarını önerdi. Evlilik, aklının ucundan bile geçmiyordu. Grace evlenmek istiyordu. Cassini’yi annesiyle tanıştırdığında, annesi bu evliliğe karşı çıktı.

Haberin Devamı

Dergiden gelen teklif

Grace de Cassini’yle evlenmek istemiyordu ama henüz farkında değildi. Cassini, Grace’i çok kıskanıyordu ve bu da Grace’in sabrını taşırıyordu. Uzaklaşmaya ihtiyacı olduğu bir anda, Cannes’a gitmeye karar verdi. Cannes’a Grace Kelly’nin katılacağını duyan Paris Match adlı derginin editörleri, Grace’i Monaco Prensi III. Rainier’la bir araya getirmek istedi. Grace bu buluşmanın önemini anlamasa da teklifi kabul etti. Rainier, 6 Mayıs saat 16.00’da Grace Kelly’yle buluşmaktan memnuniyet duyacağının haberini gönderdi.

İlk başlarda bu olağanüstü kıskançlık nöbetlerin beni o kadar rahatsız etmiyordu. Ama bu aptallıkları bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi artık? Kendine güvensizlikten başka hiçbir anlam ifade etmiyor bu yaptıkların. Seni seviyorum, ama bu öfkelerine katlanamıyorum. Hatta yavaş yavaş sana karşı beslediğim tüm duygular yok olup gidiyor. Grace de Monaco

Prens ile ilk görüşme

Grace, tam saatinde Monaco Sarayı’ndaydı ama Prens Rainier geç kalmıştı. Grace ve Rainier, sarayın bahçesinde yarım saat süren bir gezinti yaptılar. Derginin fotoğrafçıları fotoğraflarını çekti ve derginin o sayısı yok sattı. Grace Amerika’ya döndükten sonra, Monaco Prensi’ne bir mektup yazarak onu sarayda ağırladığı için teşekkür etti. Prens de ona bu ziyarete vakit ayırıp geldiği için teşekkürlerini sunan resmi bir mektup yazdı.

Mektuplarla flört ettiler

Bu mektuplar, birbirlerine yazacakları diğer mektupların davetiyesi oldu. Birbirlerine gönderdikleri mektuplar aracılığıyla flört ediyorlardı. Prens, bu mektupların birbirlerini tanımaları açısından çok faydalı olduğunu düşünüyordu. Gün geçtikçe Grace’e daha çok açılıyordu. 7 aydan uzun süre mektuplaştılar. Önce birbirlerinin mektup arkadaşı, sonrasında gerçek arkadaşı oldular. Grace ve Rainier, mektuplarında birbirlerine ne kadar çok benzediklerini fark ediyorlardı.

Benim en büyük zorluğum, bir kızı sevgili olmak kadar gerçek bir ruh eşi de olup olamayacağını anlayacak uzunlukta ve yakınlıkta tanıyamamamdı.

Monaco Prensi III. Rainier “Rainier’ın olaylara geniş açıyla bakması beni çok etkilemişti. İçindekilere değil, geniş resme bakardı. Sadece o anı değerlendirmezdi, ilişkiyi bir bütün olarak adlandırırdı. Çok ortak noktamız olduğunu fark ettik.” Grace de Monaco

Hollywood’da son günler

Prens Rainier, 15 Aralık’ta doktoruyla birlikte New York’a geldi. John Hopkins Hastanesi’nde yıllık kontrollerini yaptırdı. Baltimore’da, Kelly ailesinin de dostu olan bir arkadaşında kalıyordu ve sık sık Grace’in evine girip çıkarken görülüyordu. 28 Aralık’ta sormak için New York’a kadar geldiği soruyu sordu. Grace, Prens Rainier’ın evlilik teklifini aldığında çok mutlu oldu ve “Evet” dedi. Grace, onun sıcak bir aile istemesine, espri anlayışına ve gözlerine hayrandı. Nişanlandıkları basına duyurulduğunda, basın mensupları Grace Kelly’nin peşini bırakmadı. Sürekli onun hakkında haberler yapıyor, gelişmeleri paylaşıyorlardı. Bu dönemde Grace, Hollywood’da son günlerini geçiriyordu. Monaco Prensi’yle evlenmek, kendi mesleğine veda etmek demekti. Hollywood’a veda etmek zorundaydı Grace.

Asıl hayat, düğünden sonra

Grace, Monaco’da onu nelerin beklediğini bilmiyordu. Grace için asıl hayat, düğünden sonra başladı. Ülkeye, saray geleneklerine ve protokollere uyum sağlamak için çok uğraşması gerekiyordu. Grace kendi ülkesini, ailesini ve arkadaşlarını özlüyordu. Özgürlüğünün kısıtlandığını düşünüyordu. Evliliklerinin ilk yıllarında, kendi kimliğini unutmanın en doğrusu olduğuna karar verdi çünkü aynı anda hem Amerikalı film oyuncusu hem de Monaco Prensesi olmak mümkün değildi. Prens’in hayatı, onun da hayatı oldu ve kendi kimliği kaybolup gitti. Ancak çocukları olduğunda, kimliğine geri döndü.

Eski günlerini özlüyordu

Grace zaman içerisinde kendi konumuna alıştı. Ancak Grace pişmandı. Oyunculuk kariyerine çok erken yaşta veda etmişti. Bunu Rainier istemişti. İlk günden beri, mesleğini bırakması konusunda kararlıydı Rainier ama Grace eski günlerini özlüyordu. Prens, karısının özlemini gördü ve ona destek olmaya karar verdi. Grace Hitchcock’un filminde oynamayı kabul ettiğinde, Prens de onunla birlikte gelmeyi teklif etti ama programını ayarlayamayınca bu film rafa kalktı. En son çektiği film, Monaco Çiçek Festivali hakkındaydı. Yarım saat sürdü bu film ve espritüel bir dili vardı. Bu filmin uzatılıp bir Amerikan kanalında yayınlanması için çaba harcadı Grace. 1982 yılında, kızıyla birlikte arabada giderlerken başına giren sancıyla gözü karardı Grace’in. Fren yerine gaza basarak arabayı şarampole yuvarladı. Ne yazık ki Grace bu kazadan kurtulamadı…

Devamı Hürriyet Kitap’tan çıkan ‘Ün Aşk ve Diğerleri’ kitabında…

Yarın: Cleopatra & Caesar & TMarcus Antonius