Mehmet Coşkundeniz Ben hep 'İlk Aşk' olarak kalacağım
HABERİ PAYLAŞ

Ben hep 'İlk Aşk' olarak kalacağım

Kız babaları bilir, onlar kızlarının her zaman ilk aşkıdır. Benim ikiz kızlarım var, bu nedenle daha şanslıyım. İki kızımın da ‘ilk aşkı’yım. Geçen hafta ‘Babalar Günü’ için Kozyatağı’ndaki Kozzy Alışveriş Merkezi’nde bir söyleşim vardı.

Bugüne kadar yüzlerce kez söyleşi yaptım, imza günü düzenledim, konferans verdim falan... Ama Kozzy’deki söyleşi benim için çok özeldi. Çünkü ilk kez ikizlerimle birlikte sahnedeydim. Evet, ‘Babalı Kızlı’ bir etkinlikti bu.

Hayatlarında ilk kez sahneye çıkan ikizler hiç yabancılık çekmedi. Ellerinde mikrofon hem benim sözlerime katıldılar, hem de izleyenlerin sorularına cevap verdiler. Sosyal olduklarını biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum.

Haberin Devamı

***

Ben evlilikte çocuğun hem avantaj hem de dezavantaj olduğunu düşünürüm. Söyleşide de bunu anlattım. Çocuğun evliliği kurtaracağı düşünülür ama yanlıştır. Kötü giden bir evlilik varsa, çocuk o evliliği daha da içinden çıkılmaz hale getirir.

Çünkü bu ülkede çocuğun gelişimi ve eğitimi hakkında ebeveynler arasında yaşanan kavga da bir boşanma sebebidir.

Üstelik çocuk olduktan sonra eşlerin birbirine ayırdığı vakit azalır, cinsellik rutinleşir. ‘Kutsal annelik’ kavramı, lohusalık sendromu derken bir de bakarsınız ki evliliğinizin yerinde yeller esiyor.

Bu nedenle zordur çocuklu çift olmak. Ama çok güzeldir. Aile olmak dünyanın en güzel şeyidir üstelik. Eşinizle aranızdaki bağ güçlüyse çocuk o bağın en önemli parçası olur.

Ama güçsüzse, maalesef bağı kopartacak bir unsur haline dönüşebilir. Mutlu çocuklar yetiştirmenin yolu da ancak eşlerin birbiriyle mutlu olmasından geçer.

Yani mutlu evliliğiniz yoksa, mutlu çocuğunuz da olmaz. Söylemek istediğim, berbat bir evliliğe “Ama çocuğum var” diye katlanmanız, ne sizi ne de çocuğunuzu mutlu eder.

***

Neyse, ben söyleşide bunları anlatıyorum, arada Derin ve Mavi’ye de sorular soruyorum. “Büyüyünce ne olacaksınız” diye sordum, önce ikisi de “İtfaiyeci” dedi. Harika aslında, herkes mimar, mühendis, doktor olacak değil ya.

İtfaiyecilik de çok önemli bir meslek. Ama bir süre sonra fikir değiştirdiler, Mavi öğretmen , Derin de balerin olmak istediğini söyledi.

Haberin Devamı

Ailemizde balerin var, ablamın kızı Zerrin bir bale öğretmeni, arada bizim ikizlere de bazı figürleri öğretiyor. Derin kalktı, nasıl bale yapılacağını gösterdi tüm izleyicilere, alkışı topladı. Sonra mesele aşka geldi. İşte bu kısmı çok önemli...

***

Henüz yeni yeni konuşmaya başladıklarında Derya ikizlere “Sevgiliniz var mı?” diye sorardı, onlar da “Var” deyip beni gösterirlerdi. Nasıl şişinirdim, nasıl göğsüm kabarırdı anlatamam.

Bu kez de ben sordum onlara, herkesin önünde. “Sevgiliniz var mı?” diye. “Yok” dediler önce, sonra Derin, Mavi’yi ele verdi, bir önceki anaokullarında birlikte okudukları bir çocuğun ismini söyledi.

Mavi itiraz etti, falan derken döndüm,. “Peki ben sevgiliniz değil miyim?” diye sordum. “Değilsin” dediler...

Beklediğim bir cevap değildi. “Evet” diyeceklerdi, ben yine şişinecektim ama olmadı... Kabul etmesi zor, büyüyecekler, aşka düşecekler, sevgilileri olacak biliyorum. Ama şunu da biliyorum. Ben onların ilk aşkıydım... Ve hep öyle kalacağım...

Haberin Devamı

AŞKI TAZELEME TATİLİ

“E ama çocuk var, çocukla da tatilden hiçbir şey anlamıyoruz” diyenler var, biliyorum. Diğer yazıda anlattığım gibi, bakın burada çocuk bir dezavantaja dönüşebiliyor.

Çocuk olmadan önce baş başa çıktığınız tatilleri özlüyorsunuz öyle değil mi? Türkiye’de turizm eskisi gibi değil artık.

Yani tatile gittiğinizde sizi çocuğunuzla bırakıp “Ne yaparsanız yapın” demiyorlar. Peki ne yapıyorlar? Anlatayım...

***

Geçen hafta Antalya Belek’te Sueno Deluxe Otel’deydim, ikizlerle birlikte. İşte bu otelde çocuk gerçekten sizin baş başa tatil yapmanıza engel değil. Bir çocuk kulübü kurmuşlar, insanın yeniden çocuk olası geliyor.

Gün boyu aktivite, eğlence, film izleme falan, çocuklar kendilerinden geçiyor. Sabah 10.00’da çocuğunuzu bırakıyorsunuz. Dilerseniz, gece 24.00’te alıyorsunuz.

Onlar yaşıtlarıyla eğlenceli vakit geçirirken, siz de özlediğiniz ‘baş başa tatil’in tadını çıkarıyorsunuz.

***

Dilerseniz çeşitli restoranlarında, müzik eşliğinde yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Dilerseniz yetişkinler için düzenlenen aktivitelere katılıp, romantizminize eğlenceyi de katıyorsunuz.

Yani aslında oraya çocuklu bir aile olarak gidiyorsunuz, ama tıpkı sevgililik zamanlarınızda olduğu gibi ‘aşk tatili’ geçirebiliyorsunuz.

Bu tür tatillerin evlilik açısından önemi çok büyük. Yıl boyu konuşamadığınız konuları konuşma fırsatı bulabiliyorsunuz.

İş, güç, çocuğun okulu, aile büyüklerinin derdi falan derken birbirinize ayırmayı unuttuğunuz vakti işte burada bulabiliyorsunuz. Aslına bakarsanız, aşkınızı tazeliyorsunuz.

***

Evlilik elbette zordur, özellikle kadının üzerindeki yük çok daha fazladır. Bu yükün kadınların omuzundan biraz olsun kalkmasını istiyorsanız...

Evliliğinizin sağlıklı olarak devam etmesini istiyorsanız...

Kendinizi duygusal anlamda yeniden şarj etmek istiyorsanız...

Hatta eşinize yeniden aşık olmak istiyorsanız...

Böyle tatillere mutlaka çıkmalısınız. “Vakit yok, para yok” falan demeyin. Nelere vakit ayırıyorsunuz, nelere para harcıyorsunuz bir düşünün.

Hem evliliğinizden, ailenizden daha önemli ne olabilir ki dünyada? Bu tür ‘aşk tazeleme’ fırsatlarını kaçırmayın. Sonra çok ‘Ah’ edersiniz...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder