Mehmet Coşkundeniz Korkular sizi aşksız bırakıyor
HABERİ PAYLAŞ

Korkular sizi aşksız bırakıyor

AŞK DOKTORU MEHMET COŞKUNDENİZ YAZDI...

https://twitter.com/askdoktoru

Aşkta ve ilişkide korkulara yer yoktur. Zaten aşk korkakların işi olamaz. Ama maalesef korkular hem aşık olmamızı hem de ilişkiyi yürütmemizi engelliyor. Öyleyse gelin, aşık olduğumuzda hangi korkularla karşılaşabiliriz bir bakalım, çözüm yollarını anlayalım

1) AŞIK OLMA KORKUSU

Bilimsel adı filofobidir. Filofobisi olan bir kişi, karşı cinsiyetten bir kişinin varlığında kaygı krizi benzeri bir şey yaşar. Bu fobi genelde potansiyel bir aşk partneriyle bir bağlantı kurma korkusuyla başlar ama şiddetli biçiminde, kişinin arkadaşları, ailesi ve başka kişilerden kaçınmasına neden olabilir. Hoşlandığı kişiyle bir araya gelme kaygısı hissedebilir. Kalbi daha hızlı veya düzensiz atmaya başlayabilir ve midesi bozulabilir. Durumdan kaçma dürtüsü hissedebilir ve karşı cinsten biriyle tanışma ihtimali olan durumlardan da kaçıverebilir. Bu korkunun sebebi bilinmiyor ama bazı uzmanlar kişinin başa çıkamadığı acı verici bir ayrılıkla ilişkili olduğuna inanırlar. Terapi sayesinde bu korku aşılabilir.

Haberin Devamı

2) BAĞLANMA KORKUSU

Bağımlı karakter özellikleri, bağlanma korkusunu yaratmaktadır. Sorumluluk almaktan kaçınan, Ayrıldıktan sonra acı çekerim korkusuyla geride duran ve ilişkilerinde tutuk davranan bireylerin bilinç dışlarında aciz duruma düşme, terk edilme, kişiliğinin ve benliğinin dağılması korkuları yatar. Zayıflığı ve korkuyu kendine yediremeyen birey, ruh sağlığını korumak için bu tür eksikliklerini savunma mekanizmalarıyla bastırmak durumundadır. Bazıları bu korkularını partnerinin yetersizliğini öne sürerek ya da güvenilirliğini sorgulayarak yenme yoluna giderler. Bu kişiler daha çok kendinin isteyeceği değil, onu isteyen biriyle ilişki kurmayı tercih ederler. İlişkide bir ayağı dışarıdadır, partnerinde hep kusur bulur. Aslında temel sorun, partnerinin eksiği ve kusuru değil, kendisinin bağlanma korkusudur. Bağlanma korkusu bazen özgürlüğünü yitirme ve bir daha ayrılamama korkularından da kaynaklanır.

3) KAYBETME KORKUSU

Haberin Devamı

Kaybetme korkusu, insanların sahip olduklarını kaybetmek istemedikleri zamanlarda yaşanan bir duygudur. İnsanların yaşadığı en büyük korkular arasında yer alır. Bu durum sahip oldukları mutluluğu kaybetmek, yalnız kalmak istememeleri ve sevdikleri kişiden ayrı kalmak istemediklerinden kaynaklanabilir. Bu duygu dozunda olduğu sürece, ilişkiye motive olmayı arttırır ve enerjik bir yapıya neden olur. Ancak bu duyguda aşırıya kaçıp, hayatı zindana çevirecek dereceye ulaştığında mutlaka destek alınarak düzeltilmesi gerekir. Kurtulmak için, kaybetmekten korktuğunuz kişiyle sürekli olarak birlikte olmaktan kaçının. Varlığınızın başkasına bağlı olduğu düşüncelerinden sıyrılın. Bencil olmaya özen gösterin.

4) ALDATILMA KORKUSU

Aldatılma korkusu, insanlarda olan gizli değersizlik duygusundan kaynaklanabilir. Başlangıçta insan kendisini fazla önemseyerek, kendisinin nasıl aldatılabileceğini düşünse de, aslında kendisini yeterince değerli bulmadığından dolayı bu düşüncelere kapılıyor. Evliliğin sağlam temeller üzerine kurulmaması, aradaki güvenin sağlanmaması aldatılma korkusunun yaşanmasına neden oluyor. Bu duyguyu yaşayan kişilerin her şeyden önce kendilerine güvenmeyi öğrenmesi gerekir. Eşlerine şüpheyle yaklaşmayı bırakmaları, tedirgin olmamaları ve bu yersiz düşüncelerden ötürü eşlerini kırmamaları gerekir. Kendilerine farklı uğraşlar bularak, düşüncelerini dağıtmaları gerekir. Kendilerini bu duyguya iten sebepleri, neden böyle düşündüklerini gerçekçi olarak ele almaları gerekir.

Haberin Devamı

5) EVLİLİK KORKUSU

Evlilik korkusu kendi gelişimini tamamlayamamış kişilerin korkusudur. Birey olamayan kişi yaşı kaç olursa olsun daha kendi sorumluluğunu alamamış, hayatın zorluklarıyla baş edemeyecek düzeydedir. Birey olmak anne ve babadan ayrışmaktır. Ayrışmak zor ve sıkıntılıdır. Bu zorluğu atlatmış kişilere birey, olgun kişi diyoruz. Evliliğin sorumluluğunu alamayan kişiler kendilerine göre buldukları bir takım savunma mekanizmaları ile bu süreçten kaçmaya çalışırlar. Kariyer yapmam lazım, hayat çok zor bu pahalılıkta evlenilir mi, başka birini çekemem, etrafta bu kadar kadın-erkek varken neden biri ile yetineyim gibi mekanizmaları kullanırlar. Ya da daha iyisini kaçırırsam en çok kullanılanlardandır. Arka planda yaşanılan hayatın-gerçek hayatın sorumluluğunu alma korkusudur.

6) YALNIZLIK KORKUSU

Pek çok kişinin yaşadığı sorunlardan olan yalnızlık korkusu, “tek başına kalamama durumu” ve “etrafında insanlar olmasına rağmen kimsesiz kalma korkusu” olarak farklı iki şekilde karşımıza çıkar. Her ikisi de kişiyi depresyona sürükleyen bir sorundur. Bu sorunu yenmek için kendinizle baş başa kalın; ne hissettiğinizin ve ne istediğinizin farkına varın. “Neleri yapmaktan hoşlanıyorum, neden yalnızlıktan korkuyorum?” sorularını kendinize sorun. Yalnızlık korkusu, sizin kendi üretip inandığınız bir duygudur. Yalnız kalmak tercihiniz olabilir, fakat korkunuz olmamalı. Bu korkuyu yenmek için, bireysel olarak kendinizi ifade edebileceğinize inanın. Fikirlerinizin değerli olduğunu bilin.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder