Erkut Can Alem sana heyran heyran
HABERİ PAYLAŞ

Alem sana heyran heyran

“Batılı ülkeler bizim tutarlı dış politikamıza hayran.” Gülmeyin canım. Bunu Dışişleri Bakanımız söylüyorsa gülünür mü? Vardır bir bildiği.

Mesela: Cumhurbakanımız, sevgili kardeşi Esad’la (Sonra Eset oldu) kendi kafasına göre bozuşup, “Şam’da Cuma namazı kılacağız” demişti hatırlarsınız.

Ama uzun yıllar geçti, bırakın Şam’da Cuma’yı, şimdi bütün Türkiye’de şehitlerimizin cenaze namazlarını kılıyoruz.

Tutarsızlık mı bu?

1 yıl önce yine cumhurbaşkanımız, Diyarbakır’dan Kobani’ye selam yollayıp, kardeşlerinin alınlarından öpmüştü. Liderleri Müslüm’ü de Ankara’da ağırlamıştı.

Haberin Devamı

Ama bir yıl sonra Amerika’ya kafa tuttu. “Ey Amerika, senin müttefikin ben miyim, Kobani’deki teröristler mi?” diye.

Hem de 5 kere sorup, beşinde de aynı cevabı alarak. Acaba PYD ve YPG, Esad’a karşı savaşsaydı, AKP için yine terörist guruplar olurlar mıydı?

Çünkü, Musul’dan elçilik mensuplarımızı onlar sayesinde çıkarmış, Süleyman Şah’ın sandukasını da yine onlar sayesinde kaçırmıştık.

Tutarsızlık mı bu?

Orta Doğu’da bölgesel güç olacağız diye yola çıktık, ortada yapayalnız kaldık. A, pardon. Suudiler ve Katar’ımız var.

Amerika’nın YPG’nin yanında olduğunu biliyorduk, 3 gün önce, Rusya da YPG’ye yardım ettiğini açıklayıverdi.

Dedim ya, biz yine iyot misali açığa çıkıverdik. Ama yine bombalamaya devam ediyoruz. Herhalde Amerika’nın “Kandıralı sen de dur” demesini bekliyoruz.

Tutarsızlık bu mu?

Sonuçta Kerry ile Lavrov anlaştı. Şartlı da olsa hem Esad, hem karşısındakiler kabul etti. Bize fikrimizi soran dahi olmadı ama Başbakan desteklediğimizi açıkladı.

Tutarsızlık mı bu?

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Yetmez mi? Şimdi gelin de bu tutarlılığa hayran olmayın.

Zaliha’nın hala dillerdeki ‘Reyhan’ şarkısında söylediği gibi.

Ne o yoksa siz yabancılar gibi hayran değil misiniz?

Ha, o zaman tutarsızlık sizde...

Fezlekeleri çürütmeyin

Türkiye olarak, acı bir ikilem yaşadık geçen hafta. Ankara bombacısının yakınları çadırda taziyeleri kabul ederken, devlet açıklama yaptı “Canlı bomba odur” diye.

Olaydan 5 gün sonra.

Ama patlamadan 6 saat sonra bir isim tespit edip ilan etmiştik. İsim yanlış çıktı. Şimdi ise, “Ha Ali, ha Veli ne fark eder? YPG’li değil mi?” diyoruz. “Biz yaptık” diyene de “Sen de onun soyusun” diyoruz.

Haberin Devamı

Bu işin bir yönü. Diğer yönü ise Meclis’te, vatan, millet için yemin eden ve ballı maaşını alıp her imkandan faydalanan bir vekilin bu çadıra gidip bombacının yakınlarına taziyede bulunması.

Bu ülkeye yapılacak en büyük ihanet bu. Teröristi koruyan milletvekili olur mu? Ne söyledi acaba. ‘Evladınız 29 kişiyi öldürdü ama kendisi de öldü. Başınız sağ olsun’ mu dedi?

Onlara göre halk savaşı bu. Ama değil. Düpedüz alçakça bir terör. Cumhurbaşkanı Erdoğan çok haklı. “HDP’liler hakkında gelen fezlekeleri Meclis’te çürütmeyin. Bunlar milletvekili değil, terör örgütünün her eyleminde ön safta yer alan teröristlerdir” diyor.

Evet çok haklı. Bu partiden artık Türkiye partisi filan olmaz, terör partisi olur. Onun için, fezlekeler karşılığını bulsun çürümesin.

Artvin nadasa bırakıldı

TUİK’in daha geçen yıl “Türkiye’nin en güvenli kenti” seçtiği, Artvin’in tepesine inecek balyoz şimdilik havada kaldı.

Haberin Devamı

Yeşil Artvin Derneği ve tüm Artvin halkının yıllar süren direnişi sayesinde çevre katliamı hukuki sürecin sonuna kadar durduruldu.

Ama aslında olaya kısa bir süre kazanıldı diye bakmak lazım. Çünkü bana göre iptal gibi bir niyet asla yok.

Bunu bakan da başbakan da söylemişti. Şimdi infialin gazının alınma süreci başladı.

Mutlaka bir gün bitecek bu süreç. Halbuki, Başbakan’ın dediği gibiyse, “tabiatla en barışık parti” şunu niye Artvin halkına sormuyor.

Hani kendisine oy veren. Yapın bir referandum olsun bitsin. Ak mı, kara mı görelim. Ya da Cengiz İnşaat yapsın bir büyüklük “Vazgeçtim” desin. Çok mu zor?

Kahvenizin tadına varın

Kariyer yolunda ilerleyen bir grup yeni mezun, üniversitedeki hocalarını ziyarete gitmişler. Sohbet sonunda işin ve hayatın stresinden şikayete dönünce, profesör “Ben size kahve ikram edeyim” diyerek mutfağa gitmiş.

Bir süre sonra, bir termos kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere hepsi değişik kahve fincanları ile geri dönmüş.

Herkes bir fincan seçtikten sonra profesör konuşmaya başlamış. “Fark ettiyseniz, tüm pahalı görünen bardaklar alındı. Geriye ucuz görünümlü olanlar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da, aslında bu, stresinizin ve problemlerinizin kaynağı. Emin olun ki, bardağın kendisi, kahvenin kalitesine hiçbir şey katmaz.

Sadece bazen içtiğimizi saklar. Hepinizin aslında istediği kahveydi, bardak değil. Ama bilinçli olarak en iyi bardaklara yöneldiniz ve sonra birbirinizin bardağına bakmaya başladınız.

Hayat kahveye benzer. İş, para ve toplumdaki konumunuz da bardaklara. Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğiniz bardak, yaşadığınız hayatın kalitesini belirlemediği gibi değiştirmez de.

Bazen sadece kahveye odaklanarak kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz. Kahvenin tadına varın.

En mutlu insanlar, her şeyin en iyisine sahip değillerdir. Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkarırlar.”

Benzin fiyatı

Ne zamandır yazacaktım, bugüneymiş kısmet. Haftada 3 gün gazetelerde gördüğünüz benzin fiyatları konum. Benzinciye girdiğinizde, ‘50, 100 liralık veya fulle’ diyorsunuz.

Sonra oturup da hiç hesapladınız mı, 130 kuruş, ya da 365 kuruş fazla ödedim diye? Herhalde hayır. O zaman 5-8 kuruş zam veya ucuzlama haberlerinin ne önemi var? Hiç.

Aslında dünyada petrol fiyatları dibe vurmuşken, bizdeki pahalılığa hayıflanmamız lazım.

5 kuruşa değil. Ya da o 5 kuruşla hangi ayıpları kapattıklarına.

CIZZZ

Havuz medyası vardı, şimdi de Türkiye Futbol Direktörünün, Fatih Terim Stadı’nda hazırladığı sportif havuz geliyor.

Kim bunlar? TFF’nin havuz ağalığında MHK, PFDK, Tahkim Kurulu, Osmanlıspor, Başakşehir.

Onun için büyük sanatçı

Dünya sinemasının Oscar ödüllü büyük yıldızı Meryl Streep diyor ki: “Bana, ‘genelde güçlü kadınları canlandırıyorsunuz’ dediklerinde, ‘Hiçbir erkek oyuncuya, genelde güçlü erkekleri canlandırıyorsunuz dediğiniz oldu mu?’ diye soruyorum.

Cevap tabii ki ‘Hayır’. Neden? Çünkü bir erkeğin pek çok şey olabileceği kabul ediliyor. ‘Peki aynı şeyi neden kadınlardan beklemiyorsunuz’ dediğimde söyleşi bitiyor.”

Siz de alkış seslerini duyabiliyor musunuz?

BiR ZAMANLAR BODRUM

Karnaval komşum Uğur Alkapar’ın Lunapark’ına ben de elime geçen bir kupürle gireyim dedim. Herhalde 40-50 senelik bir haber bu.

Çünkü yazılan fiyatlar bugün için komik. Bir göz atın ve şaşırın bir zamanların bakir Bodrum’una. Bir de bu günü düşünün. Ama sizden çok düşünmesi gereken bugünün Bodrum esnafı olmalı.

Bodrum’u nereden nereye getirdiler. Fahiş fiyatlarla müşteri kaçırtmakta üzerlerine yoktu ama bakalım bu sezon yaşanacak muhtemel krize nasıl destek verecekler.

Yoksa, “Zaten işler kötü vur abalıya” mı diyecekler. Az kaldı göreceğiz.

Yeni ehliyet almanın dayanılmaz hafifliği

Ehliyetler değişecek ya, bir arkadaşım kolaylık olsun diye yol haritasını yollamış. Ben de aynı kolaylığı size sunayım.

1- Vakıfbank’a gidip 2 TL yatıracaksınız.

2- 3 vesikalıkla birlikte bir sağlık kurumundan tekrar ehliyet alır + kan grubu kartı çıkartacaksınız. 70 TL civarı ama aile hekimleri ücretsiz veriyor.

3- Vergi dairesine 13 TL yatıracaksınız.

4- Biyometrik vesikalık çektirip, 2 tanesini 5x6 bastırın.

5- http://surucurandevu.egm.gov.tr/ adresinden randevu alın.

6- Topladığınız evraklar, fotoğraflar, dekontlar, eski ehliyetiniz ve nüfus cüzdanınız ya da pasaportunuzla birlikte randevu saatinde emniyete gideceksiniz.

7- Onlar sonra posta ile adresinize yollayacaklarmış. Unutmayın gönderiyi sadece siz teslim alabiliyormuşunuz. Bu kadar basit. İyi günlerde kullanın.

Çapkıın...

Temel köyün imamı. Bir kadın Temel’e gelir. Dertlidir.

- Hocam benimki bana karşı soğuk, ne yapabilirim? Köyün bekçisi ile yatsam cehennemde ne kadar yanarım?

Temel ‘5 gün’ der.

- Köyün muhtarı ile yatsam ne kadar yanarım? Temel ‘10 gün’ der.

- Ya köyün çobanı ile yatsam? Temel ‘15 gün’ der.

- Peki köyün imamı ile yatsam ne kadar yanarım?

“Sen cennete gitmek istiyorsun anlaşılan, çapkın!”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder