Mehmet Coşkundeniz Ateşten günlere aşkla direnmek
HABERİ PAYLAŞ

Ateşten günlere aşkla direnmek

Malum, Türkiye siyasi açıdan zorlu günler yaşıyor. Ekonomik krizler döneminde Türkiye’de boşanma sayıları artar. Bu çok anlaşılır bir şeydir. Siyasi krizler için böyle bir istatistik yok. Ama bilinir ki; genel yılgınlık, bıkkınlık ve umutsuzluk hali ilişkileri etkiler. Toplumsal kaygılar, ilişkiler için de bir ‘uyaran’ olur. Böyle günlerde ilişkiler nası etkilenir? İşte ipuçları...

1- Ülkenin durumuyla fazla ilgilenmek kişinin ilişkisine odaklanmasını azaltır. Daha önce ilişkisiyle ilgili daha dikkatli olan bireyler, kendilerini siyasi olayların akışına kaptırınca sevgiliyi ister istemez ihmal ederler.

Haberin Devamı

2- Normalde siyaset hakkında hiç konuşmayan çiftler, birden analizci kesilir. Partnerler arasındaki siyasi görüş ayrılıkları daha fazla dile getirilmeye başlanır. Hatta şiddetli kavgalara dönüşebilir. Bu kavga ayrılıklara yol açabilir.

3- Yılgınlık ve bıkkınlık hali fazlasıyla etkin olmaya başlar. Bir ilişkiyi besleyen en önemli unsur olan hayal kurma ve geleceğe dair plan yapma olanağı ortadan kalkar. Birlikte plan yapamayan çiftler sıkıntılı bir döneme girer.

4- Daha önce yapılmış olan planların (evlilik tarihi gibi) siyasi kriz nedeniyle gerçekleşmemesi psikolojik sıkıntı yaratır. Yine umutsuzluk genel bir baskı unsuru haline gelir. Çiftin birbiriyle konuşması bile azalır.

5- Çiftlerden biri, ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle geleceğe dair planlarda radikal değişiklikler isteyebilir. Örneğin, yurt dışında yaşamak için çeşitli yollar bulmaya çalışır. Partnerlerden biri buna karşı çıkabilir, bu da çatışmaya neden olur.

6- Bu karşı çıkış, çiftin arasındaki bağda zayıflamaya neden olabilir. Çünkü artık ortak bir gelecekleri kalmamıştır. Umutsuzluk arttıkça ilişkiye olan ilgi azalır, ilişkiye olan ilgi azaldıkça umutsuzluk artar. İş tam bir kısırdöngü haline gelir.

7- Böyle bir kısırdöngüde cesaretli olan taraf ayrılıktan söz eder. Ne yazık ki ilişkilerde bu kelime bir kez söylendi mi geri dönüş yoktur. Mutlaka bir şekilde ayrılınır. Ama bu ayrılık sancılı olur, sürekli git-gel yaşanır.

Haberin Devamı

8- Defalarca ayrılıp barışmak ilişkiyi beslemez aksine korkunç yıpratır. Yani aslında, o ilk geçici ayrılığınızda tamamen ayrılmışsınızdır. Bu yüzden ayrılık kelimesi ağızdan son noktada çıkmalıdır. Ayrıca haklı-haksız tartışması gereksizdir.

9- Çiftler birbirinin rakibi değil, tarafı olmalıdır. Ben haklıyım sen haksızsın tartışması hiçbir sonuç vermez. İlişkin elden gidiyor her zaman sen haklı olsan ne yazar? Birbirinize sarılın, aranızdaki bağı sıkı tutun.

10- Vazgeçmek en kolay yoldur. Siz mücadele etmeyi seçin. Siyasi başarılar da mücadeleyle gelir, unutmayın. Üstelik her türlü krize aşkla direnmek en iyi yoldur. Sonuçta ilişkiniz yürümese bile “Mücadele etmedim de ondan yürümedi” demezsiniz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder