Mehmet Coşkundeniz Haftalık, aylık star dönemi
HABERİ PAYLAŞ

Haftalık, aylık star dönemi

1970’lerin, 80’lerin, hatta 90’ların sinema, sahne ve TV yıldızlarını hatırlayın. Bir kez star oldular mı yıllarca aynı seviyede kalırlardı. Zeki Müren, Bülent Ersoy, Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Tarık Akan, Kemal Sunal, sonraları Hülya Avşar, Sibel Can ve adını yazamadığım onlarcası. Üstelik o zamanlarda star olmak kolay değil...

Tek kanallı TRT’de herkes yer alamıyor. Gazeteler bu kadar çok erişim sağlayamıyor. İnternet yok falan...

Şimdi durum çok değişti. Artık herkes bir dizilik, bir filmlik, bir şarkılık star...

Haberin Devamı

Bazen birinci sayfayı yaparken magazin servisimizin getirdiği haberlerde ismi geçenlere mesafeli duruyoruz. Çünkü tanımıyoruz. Sonra bir araştırıyoruz ki, sosyal medya o isimler için yıkılıyor. Fan kulüpleri kurulmuş, özel internet sayfaları açılmış...

Ama maalesef starlık, o kişiler için fazla uzun sürmüyor. Her dizi kendi starını yaratıyor. Başarılı olurlarsa belki bir-iki dizide daha rol alıyorlar. Sonra bakıyorsun ki kaybolup gitmişler.

Birkaç ismin dışında özellikle bu sezonun dizilerinde adı duyulmamış oyuncular var. Çünkü dizisi başarılı olan isim yeniden dizi çektiğinde ücretini ikiye katlıyor.

Yapımcılar da “Ben hikayeme güveniyorum, kadroda star olmasa da olur” diyor. Sonuçta bu dönemden, yıllar sonrasına pek kimsenin kalıcı olacağını sanmıyorum.

Bu genç oyunculara da içinde bulundukları durumun tadını çıkarmalarını öneriyorum. Birkaç yıl sonra teklif alamadıklarında bunalıma girmelerine gerek yok. “Bir rüyaydı geçti gitti” deyip önlerine baksınlar.

NEDEN ÇABUK KOPUYORLAR?

Üstteki yazıda anlattığım haftalık, aylık star olma durumu o oyuncularda travmalara yol açıyor elbette. Bu travmaların bir sonucu da boşanma.

‘Kavak Yelleri’nde keyifle izlediğim Aslı Enver ile kendisi gibi oyuncu olan Birkan Sokullu’nun evliliği geçenlerde sessizce bitmiş.

Avukatlarının yaptığı açıklama aynen şöyle: “Müvekkilim Aslı Enver ve Birkan Sokullu bir araya gelerek, 13.07.2012’de başlayan evliliklerini anlaşarak sonlandırma kararı almışlardır. Hayatlarının bundan sonraki bölümüne arkadaş kalarak devam etmek isteyen tarafların, saygı çerçevesinde başlayan birliktelikleri aynı şekilde sona ermiştir. Konunun hassasiyeti dikkate alınarak, bu konuda çıkacak haberlere özen gösterilmesini; taraflar adına önemle rica ediyorum.”

Haberin Devamı

Arkadaş kalacaklar mı, kalmayacaklar mı zaman gösterecek. Ama hep söylerim, ayrılan çiftlerin arkadaşlığı, taraflardan birinin hayatına yeni biri girene kadardır.

Çünkü yeni sevgili, haklı olarak eskisiyle bağların tamamen kopmasını isteyecektir. E bu durumda arkadaşlığın da sona ermesi kaçınılmaz olacaktır. Fakat asıl soru, bu haberi okuduğum internet sitesinde boşanmaya ilişkin bir okurun yaptığı yorumda gizli.

Yorum şöyle: “Çok büyük bir sorun yoksa neden ayrılıyorlar? Yani demek ki öyle seviyorsun ki evlenmeye karar veriyorsun, az çok dizilerden gelirler elde eden bir çift, ekonomik bir sorun yoktur tahminimce.

Ayrılık kararı almak bu kadar kolay mı? Bir arada yaşadığın kediye bile bağlanıp kopamıyorsun bir süre sonra ama insanlar çok çabuk kopuyorlar birbirlerinden...”

Haberin Devamı

Başta dedim ya, starlığı uzun sürmeyenlerin yaşadığı travmanın etkisi bu. Aslı Enver’in ‘Bana Hicran De’ ve ‘Mutlu Ol Yeter’ dizileri yeterli reytingi alamadığı için yayından kaldırıldı.

Birkan Sokullu’nun ‘Kurt Seyit ve Şura’ dizisi de uzun ömürlü olmadı. Bizim magazin servisinin edindiği bilgiye göre de bu boşanmada çiftin mesleki sıkıntıları etkiliymiş. Bunu aşabilirler miydi? Mümkündü. Aralarındaki aşkı sevgiye, hoşgörüye, bağlılığa ve hayat arkadaşlığına çevirebilselerdi...

Birbirlerinden sıkılmasalardı... Neyse, boşanmalar zordur, bunu en iyi bilenlerdenim. Her ikisi için de hayırlı olur umarım.

Hangi durumlarda BOŞANMALI?

Madem boşanmadan gidiyoruz, öyleyse hangi durumlarda boşanmak gerektiğini sıralayalım: Önce hangi durumların boşanmayı haklı kıldığını bir sıralayalım.

Eşimize karşı duygularımız bitmiş ve ona yabancılaşmışsak, varlığı dahi rahatsız etmeye başlamışsa.

Eşimizde ciddi alkolmadde, kumar, internet, pornografi gibi bağımlılık düzeyinde alışkanlık var ve tedavi olmuyorsa.

Zihnimiz ve hayalimiz başka insanlara kaymaya başladıysa ve bundan suçluluk duymuyorsak.

Eşimizi aldatıp bunu devam ettirmek istiyor ve değişik insanlarla sürdürmekten heyecan duyuyorsak.

Eşimize karşı cinsel hiçbir istek duymuyorsak ve eşimizle seks yapmak işkence gibi geliyorsa.

Evin ihtiyaçları karşılanmıyorsa, aç-açık bırakılıyorsa, fakat kendisine rahatlıkla harcama yapıyorsa.

Eşimiz devamlı ailesiyle arkadaşlarıyla vakit geçirip çoluk-çocuğunu ihmal ediyor ve bunun doğru olduğunu savunuyorsa.

Aile baskısıyla evlendirilip bir türlü eşimizi sevemedik ve evimizi benimseyemediysek.

Aile yaşamı ve sorumluluğunu yürütmek zor geliyor ve bu yüzden agresifleşiyorsak.

Eşimizin hakaret, aşağılama, sürekli küçümseme tavırları varsa, fiziksel şiddet uyguluyorsa.

İstemediğimiz halde değişik cinsel fantezilere zorluyorsa.

Eşimiz sürekli işiyle meşgulse ve evde de işiyle ilgili çalışmalara devam edip hafta sonlarını da işle geçiriyorsa.

Eşimiz sürekli olarak hep onun dediklerini ve onun değerlerini benimsememiz konusunda baskı yapıyor, kişiliğimizi yok sayıyorsa.

Eşimizde ciddi fiziksel-ruhsal hastalık varsa ve tedavi olmak istemiyorsa.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder