Mehmet Coşkundeniz İyi günde kötü günde
HABERİ PAYLAŞ

İyi günde kötü günde

https://twitter.com/askdoktoru

Ünlülerle magazincilerin çekişmesi dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de var. Bazen bizim magazinci arkadaşların abarttığı oluyor elbet ama kötü örnek, örnek olamaz. Sertab Erener, Beyoğlu’nda kamuya açık yerde, yani sokakta, yeni sevgilisiyle görüntülenince isyan ediyor.

İşini yapan arkadaşlarımıza “Kameralarla ensemde dolaşıyorsunuz, hepiniz korkunçsunuz, beni röntgenliyorsunuz” diyor. Muhabir arkadaşlar saygılı, “Ama kamusal alandayız efendim” diye cevap veriyorlar.

Haberin Devamı

Sertab Erener ısrarlı, “Olabilir, beni bırakın” diyor. Şimdi şu işin sınırlarını Sertab Hanım’a hatırlatmak isterim. Öncelikle sokaktasınız, herhangi bir mekanda ya da evinizde değilsiniz. Kamunun tanıdığı biriyseniz ve kamusal bir alandaysanız gazeteciler sizi haber yapar.

Bunu engelleyen bir mahkeme kararı yoktur. Üstelik siz, klip tanıtımınızda, albüm promosyonunuzda gazetecilerin ensenizde kamerayla dolaşmasını arzu etmiyor musunuz? O kameraları getirmesi için basın danışmanlarınıza, PR şirketlerine kucak dolusu para ödemiyor musunuz?

Yani gazeteci sizin hep iyi haberlerinizi yapacak, ama örneğin bir kaçamağınızı, kaçamağı da geçtim, sokakta eğlenmenizi haber yapamayacak, öyle mi? Sizin magazincilere, magazincilerin de size ihtiyacı var Sertab Hanım.

Tepkinizin o anki gerginliğinizle ilgili olduğunu düşünmek istiyorum. Gerçi Sertab Erener tepkisinin son bölümünde haklıydı. “Kimse çalakalem istediğini yazamaz, böyle bir özgürlüğü yok basının” diyor.

Evet, kimse olmayan bir haberi olmuş gibi yazamaz. Ama sizi kamuya açık bir alanda, sevgilinizle eğlenirken görmüşse haberini yapar.

MERSİN MÜZİK FESTİVALİ

28 Nisan-24 Mayıs arasında Mersin’de bir müzik festivali düzenleniyor. Fazıl Say’dan Dünya Bale Yıldızları’na, LE DİV4AS’tan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na, orkestralar eşliğinde Hakan Aysev’den Kubat’a kadar ruhunuzu müziğe doyuracak her şey var.

Mersin’in en güzel yerlerinde. Tam da mevsiminde harika konserler verilecek. Gitmeyi çok istedim ama takvimimi uyduramadım. Bu aralar bir ‘bahar tatili’ yapmayı planlıyorsanız, rotanıza Mersin’i de ekleyin. Hem palmiyelerin gölgesinde, Akdeniz’in kıyısında tatilin tadını çıkarın, hem de kaliteli müziğe doyun.

Haberin Devamı

BAŞKANLARIN İŞİ SADECE ZİYARET Mİ?

Twitter’da takip ettiğim birkaç belediye başkanı var. Etkin olarak sosyal medyayı kullanıyorlar, doğrusu da bu zaten. Ama kardeşim, o tweetlere bakınca bu başkanların ziyaretçi karşılamak ve ziyarette bulunmaktan başka iş yapmadığını sanırsınız. “Bilmem ne derneğinin değerli yöneticileri bizi ziyaret etti, çok teşekkürler...”

“Bilmem ne okulunu bugün ziyaret ettik, çok mutlu ayrıldık...” “Bilmem ne şehri yardımlaşma ve dayanışma derneği ile buluştuk...” “Bilmem hangi sanatçı belediyemizi ziyarete geldi...”

Bu liste uzar gider. Elbette başka işler yapıyorlar. Ama bu kadar çok ziyaret tweeti koymak, halkla ilişkiler için sakıncalı. Halk üzerinde negatif etki yapar. Merak ediyorum, yanlarındaki uzmanlar bu başkanları uyarmıyor mu? “Aman başkanım, her gün bir ziyaret tweeti atıyoruz, bunları azaltalım da icraatlarımızdan söz edelim” demiyor mu?

Haberin Devamı

Gerçi biliyorum, başkanlar seçim zamanı alanlarında bir numara olan basın ve halkla ilişkiler uzmanları ile çalışıyorlar, seçilince hepsini işten çıkarıyorlar. Çünkü başkan olduktan sonra kimsenin onlara akıl vermesini istemiyorlar.

Ama uyarayım; bir sonraki seçimde size oyları o ziyaretçiler vermeyecek, hizmet götürdüğünüz ya da götüremediğiniz seçmenleriniz verecek.

SPOR PROGRAMLARI

Ligde son haftalara Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş nefes nefese giriyor. Herkes tuttuğu takımın şampiyon olmasını istiyor elbette. 3 takımın şansını eşit gören de var. Ama ligin düğümü önünde sonunda finali bir hafta kala oynanacak Galatasaray-Beşiktaş maçında çözülecekmiş gibi görünüyor.

O zamana kadar bir takım üst üste kayıplar yaşamazsa, sadece tek maç bütün sezonun kaderini belirleyecek. Bu maçı kazanan şampiyon olur. Berabere kalırlarsa da Fenerbahçe sıyrılıp ipi göğüsler. Bunu böyle yazınca insan heyecanlanıyor.

Sonuçta bu bir spor ve keyifle takip etmek gerekir. Ama bir de ‘akbabalar’ var. Her maçtan önce ve sonra komplo teorilerini ortaya atan... Federasyonu, hakemleri suçlayan, taraflı olmakla itham eden...Kulüp başkanlarını olmadık iftiralarla zan altına sokan...

Uzun süredir spor programlarını takip etmiyorum. Bence siz de etmeyin. Böylece bir maçı keyifle izler, sporun ruhunu bünyenize sindirebilirsiniz. Aksi takdirde her maçta bir bit yeniği arıyor insan.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder