Giriş
İletişim olanakları sayesinde insanlarda duyarlılığın arttığını görebiliyoruz. Bu harika bir şey. Kadınlar, eşcinseller, trans bireyler, vejetaryenler, veganlar, etnik kimlikler kendilerini rahatlıkla ifade edebiliyor.
Kendilerine saygı gösterilmesini istiyorlar, haklılar da. Bana “Kendini tanımla” deseler ‘sıradan, heteroseksüel, et yiyen, erkek birey’ olduğumu söyleyebilirim. Yani pek bir özelliğim yok.
Kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın her insanın saygıya hakkı var. Ama sanki, benim gibiler bu saygıdan pek nasiplenemiyor son zamanlarda.
Erkek ve heteroseksüel olmak, ülkedeki her problemde aşağılanmakla karşı karşıya kalmanız anlamına geliyor. Ve ben bundan sıkıldım.
Kadın cinayetlerine sizin gibi ben de ‘dur!’ diyorum. Bir kadın, erkek şiddetiyle karşılaştığında o erkeği sizin gibi ben de lanetliyorum. Ama artık “Erkekler böyle zaten” söyleminden vazgeçseniz?..
Eşcinsel olmamam, eşcinsel ya da trans bireylerin cinsel kimliklerine saygı duymadığım anlamına gelmiyor. Bu benim yaşam biçimim. Bir eşcinsele ya da bir trans bireye saldırı olduğunda bundan tüm heteroseksüel bireyleri sorumlu tutmaktan vazgeçseniz?..
Ben et, süt, yumurta, peynir gibi hayvan ürünlerini yemeyi seviyorum. Siz de sebzelerle, meyvelerle besleniyorsunuz. Kimbilir, belki daha sağlıklıdır. Ama benim tercihime saygı duyup et yiyenleri ‘canavar’ ilan etmekten vazgeçseniz?..
Bir etnik kimliğe aidiyet hissetmiyorum. Ailemde neredeyse dünyanın dört bir tarafından insan var. Bu yüzden “Nerelisin?” diye sorduklarında doğup büyüdüğüm yeri düşünüp “Mersinliyim” diyorum. “Kökenin?” diye sorduklarında cevap vermekten kaçınıyorum. Siz de kendi etnik kökeninizin diğerlerinden üstün olduğunu iddia etmekten vazgeçseniz?..
Muhafazakar değilim. Ama muhafazakar insanlarla sorunum yok. Sizin de benimle sorununuz olmasın, gül gibi yaşayıp gidelim. İnanç kurallarını bana dayatmaktan vazgeçseniz?..
Fenerbahçe kongre üyesiyim. Asla fanatik olmadım. Ben sporu eğlence olarak seviyorum. Takımımla ilgili bir sevinç gösterisinde bulunduğumda küfür etmekten vazgeçseniz?.
Hayvan severim. Sokaktaki hayvanları gördükçe içim parçalanıyor. Ama bir yandan da başı boş hayvanlardan korkuyorum. Bunu söylediğimde beni hayvan düşmanı olarak damgalamaktan vazgeçseniz?..
Kanada başbakanının düşündürdükleri
Yeni Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nın tarzı, tavrı hepimizi özendirdi. Dövmeleriyle, feminist olduğunu açıklamasıyla, çektirdiği fotoğraflarıyla “Keşke bizde de olsa” dedirtti. Şöyle bir geçmiş başbakanlarımızı, cumhurbaşkanlarımızı düşündüm.
Tarzı en farklı olan Turgut Özal’dı kuşkusuz. Yerleşik birçok kuralı yıkmasıyla tanınırdı. Bu yönüyle eleştirilse de tavrından taviz vermezdi. Bu sözlerden ‘Özalcı’ olduğum anlamı çıkmasın, politikalarından nefret ederdim.
Elbette Atatürk’ün tarzını unutmamalıyız. Her haliyle, her ortamda tarz sahibiydi Büyük Önder. Bizde bir başbakanın en fazla yapacağı şey, denize girerken görüntülenmek. Artık onu bile göremiyoruz tabii.
Şöyle eski fotoğraflara göz attım, birkaçını sizinle paylaşmak istedim. Olduğu gibi davranabilen, politika uğruna kendinden taviz vermeyen başbakanlar görmek istediğimi de belirteyim, dedim.
BASİT SORULARA BASİT CEVAPLAR
Soru: Acaba aşık mıyım?
Yanıt: Bu soruyu soruyorsan zaten aşık değilsin demektir.
***
Soru: Peki o bana aşık mı?
Yanıt: Bu onun sorunu. Sen kendi duygularına bak. Üstelik sana hâlâ bunu kanıtlayamamışsa ‘elveda sevgilim...’
***
Soru: İki kişiye birden aşık olabilir miyim?
Yanıt: Olamazsın. Hadi itiraf et, aslında ikisine de aşık değilsin. Sadece senin için hangisi en uygun, onu bilmek istiyorsun.
***
Soru: ‘İşlerim var o yüzden arayamıyorum’ diyor. Doğru mu?
Yanıt: Yalan... Hem de ilişki tarihinin en eski yalanlarından biri. İnanma...
***
Soru: Beni üzmekten korktuğu için benden kaçıyormuş. Öyle mi?
Yanıt: Ha ha ha... diyesim geldi birden. ‘Issız adam’ rolündeki ‘arsız adam’ bu. ‘Güle güle’ de.
***
Soru: Çok iyi iki dosttuk ama duygularımız değişti. İyi sevgili olabilir miyiz?
Yanıt: Çok iyi anlaşan iki sevgili olabilirsiniz ama asla tutkulu aşıklar olamazsınız.
***
Soru: Sadece evde buluşuyoruz ve sevişiyoruz. Niye benimle dışarı çıkmıyor?
Yanıt: İki olasılık var: Ya dünyanın libidosu en yüksek erkeğini buldun ya da bu adam seni sevgili olarak değil, sadece seks partneri olarak görüyor.
***
Soru: Neden benim sevdiklerim beni sevmiyor?
Yanıt: Seni sevenleri de sen sevmiyorsun değil mi? Hayat böyle...
***
Soru: Evli ama karısıyla arası bozukmuş. Ayrılırlar mı?
Yanıt: Ayrılmazlar, boşuna bekleme...
4 günlük tatil için 4 yıllık geleceği heba etmeyin
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı perşembeye denk geliyor. Hükümet cumayı da tatil ilan etti. Yani perşembe, cuma, cumartesi, pazardan oluşan 4 günlük bir tatil var önümüzde.
Tabii pazar günü önemli, 1 Kasım genel seçimleri yapılacak. Bu 4 günü fırsat bilip kentlerinden uzaklara tatile gidecekler oy kullanamayacak.
Oysa 1 Kasım seçimleri önemli. Önümüzdeki 4 yılın kaderini belirleyecek bir seçimden söz ediyoruz. Çok sayıda araştırma şirketi, katılımın bu seçimde önem arzedeceğini söylüyor.
Gezici Araştırma’nın bir anketi var: Sandığa gitmeyen yüzde 17-18 oranındaki seçmenin oy dağılımını gösteriyor. Oy kullanmayanların yüzde 52’si CHP, yüzde 17’si MHP, yüzde 16’sı HDP, yüzde 15’i AKP seçmeni.
Gördüğünüz gibi ‘aslan sosyal demokratlar’ oy vermeyi pek de gerekli görmüyor ama sonra da “Vay, sosyal demokratlar niye iktidara gelemiyor?” diye hayıflanıyor.
E sen sandığa gitmezsen bunu söyleme hakkın olur mu?
Tatiller iyidir, güzeldir. Ama bu yıl bol bol tatil yaptık zaten. Şurada 9 günlük Kurban Bayramı tatili geçeli ne kadar oldu ki?
Hadi bakalım, bu 4 günün 3 gününde kendi şehrimizde, kendimizi eğlendirecek aktiviteler bulalım, son günü de sandığa gidip oyumuzu atalım.
