Korunacak hali mi var?

Bankacılığın halktan aldıkları haksız paralarla ayakta durduğunu yazmıştınız. Eski bir dostunuz olarak hatırlatayım ki bankalar yüksek kâr eden kurumlar. Ancak tespitindeki doğruluk şurada ki kâra doymuyorlar. Senin ifaden sanki bankaları korur gibi. Oysa yaptıkları kârlarına kâr katmak, buna da doymuyorlar. Bilmem bu görüşümü yayınlar mısın? Ancak benim fikrim budur. H.G.

Eski dostlardan böyle mesajlar alınca insan daha da bir hoş oluyor. Önce tüm okuyucularıma şunları hatırlatmak isterim. Birincisi benim fikrime katılmayanlar benim düşmanım değildir. Fikirlerini neden yayınlamamayım. Elbette çeşitli görüşler olacaktır ki bu son derece tabiidir. İkincisi yazdıklarımda harhangi bir kesimi hasım alıp bir başka kesimi korumak gibi bir gayretim de yok. Ben gerçekleri yazmaya çalışan biriyim.

[[HAFTAYA]]

Dolayısı ile bankalar konusunda da yazdıklarım bana göre gerçeklerdir. Zira paraların vatandaşın cebinden haksız alındığı artık tüm ülkece kabul edilirken ve bunun 33 kalem mi, 66 kalem mi olduğu tartışılırken bu hususu savunmak mümkün mü? Üstelik 40 senelik hukukçu, yani adaleti savunan birinin bunu mazur görmesi düşünülebilir mi? Deyin ki bankalar gerçekte kâr ediyor, bu yapılanı mazur gösterir mi? Kaba bir hesapla belirlenen haksız elde edilen 19 milyar liranın hacmini düşünebiliyor musunuz? Bu para sektörden çekilirse bu sektör sarsılır. İyi ama vatandaş ne yapar? Kira ödemesini banka yolu ile yapar. Peşin para verip ihtiyacını alma imkanı yok, çünkü fukara, o halde banka kartı ile taksitli alır. OGS’yi veya HGS’yi bankalardan temin eder, elektrik-su parasını bankalara yatırır yani bankadan çıkmaz. Dolayısı ile ‘cebindekini bankaya aktar’ diyen bir sistem akla başka ne getirir ki? Ben yaştakilerin hatırlayacağı bir uygulamayı gençlere anlatayım. Bizim gençliğimizde eve bir görevli gelir elektrik sayacını okur ve borcu gösteren bir makbuz bırakırdı (bugünkü gibi) sonra belli bir süre sonra yine kapıya gelir parayı kapıda tahsil ederdi. Birincide ödeyemezseniz gider sonra tekrar gelir o zaman parayı alırdı. Bunun için de ilave bir tek kuruş alınmazdı. Hizmet budur, bankaya git cebinde kalan birkaç kuruşu da oraya bırak demek değildir. Haa şu sorulabilir: O tarihte nüfus kaçtı? Tamam bu kadar değildi ama şehirleri bu hale de ben getirmedim, yanlış politikalar getirdi. Köşemi okuyup bizi hatırlayan eski dostlara da selam olsun.