Tamer Heper Masumiyet karinesi
HABERİ PAYLAŞ

Masumiyet karinesi

Haberin Devamı

İzmir de oturuyorum. Sahibi bulunduğum dairede sürekli kalmıyorum ama aidatımı ödüyorum. Son ay gittiğimde yöneticinin kapısını çaldım, son ayın aidatını ödedim. Geçmiş iki ayın aidatını bankaya yatırmıştım. Kendisinden geçmiş iki aya ait makbuzuları istedim. Önce bana küfür etti sonra bıçakla saldırdı, elinden zor kurtuldum. Araya komşular girdi, kendisinden şikayetçiyim. Bu konuda bana ne tavsiye edersiniz? İ.P.

Okuyucumun uzun mektubunu hayretler içinde okudum. Toplum, bir makbuz istemekle birbirini öldürecek hale geliyor ise vay halimize. Acaba bunda toplumu birbirine düşürme gayretinin izleri var mı? Ne dersiniz? Şimdi olaya bir bakalım sonra hukuki değerlendirme yaparım. Bir daire var, her zaman oturulmuyor, bu mümkün akla yatkın. Aidatlar da bankaya ödeniyor, bu da tabii. Bu olayda tabii olmayan iki şey var. Birincisi, bankaya yatan paranın makbuzu neden yöneticiden isteniyor?

[[HAFTAYA]]

İkincisi bu kadar tabii bir istek karşısında yani banka dekontunun talebi değil de ödenen aidatın makbuzunu isteme karşısında bir insana bıçakla saldırılması akla mantığa sığar şeyler değil. Birincisinin yanıtını siz verebilirsiniz. Madem ki aidat bankaya yattı neden makbuzu bankadan istemiyorsunuz da yöneticiden istiyorsunuz? Anlaşılan bu noktada bir uyuşmazlık var. Yine tahminim bu makbuz alıp verme noktasından bir tartışma yaşanmış. Ancak tartışma her ne olursa olsun bir insanı ekmek bıçağı ile kovalamayı gerektirmez. Size öncelikle tavsiyem itidalli olmanız. Yangına körükle gitmemeniz, bıçakla kovalamanın rövanşını aynı şekilde almaya kalkmamanız. Gerekeni, şikayetle yapmışsınız. Komşunuzun yaptığı elbette suçtur. Bıçakla kovalama olayın gelişmesine göre öldürmeye teşebbüse kadar gidebilir. Bunu delillere göre hakim takdir edecek. Şimdi sizin şikayetinizi savcı değerlendirecek, iddianame düzenleyip dava açacak, siz de davaya müdahil olacaksınız. Davada, olaya tanık olanları da dinleteceksiniz. Önerim tanıklarınızı belirleyin mahkemeye isim ve adreslerini verin, aksi halde iddianızı ispatlayamamış duruma düşersiniz. Eskiden biz derdik ki, iddianızı ispatlayamazsanız, şüpheden sanık yararlanır, ona ceza verilmez. Her ne kadar artık uygulamada sanıkların suçsuzluğunu ispatlaması gibi bir duruma gelindi ise de hukuki ve doğru olanı şudur: Suçluluğu ispatlanmadıkça hiç kimseye ceza verielmez, sanık suçsuzluğunu ispatlamak zorunda değildir. İtham eden suçu ispatlamak zorundadır. Buna masumiyet karinesi denilir. Demokrasinin önemli birkaç kuralı vardır (tek kuralı sandık değildir) bu da onlardan biridir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder