Giriş
Ben üç ayrı bloktan ve 26 daireden oluşan bir sitede oturuyorum ama kat mülkiyet tapumuz yok. Buna rağmen yöneticiler tarafından yönetiliyoruz. Kat mülkiyeti tapusu olmadan yönetici olması doğru mu? Ö.K.
Kat mülkiyeti kurulmasının mecburi olmadığını sık sık hatırlatıyorum. Toplumumuz bunun mecburi olduğu kanaatini edinmiş. Hatta kat mülkiyetini o kadar benimsemiş ki, henüz kat mülkiyeti mevzuatı içine girmemiş binalarda dahi yönetici, kat malikleri toplantısı gibi kat mülkiyeti mevzuatı kurumlarını işletir olmuş.
[[HAFTAYA]]
Oysa, yönetici, ortak gider, işletme projesi, denetçi gibi kurumlar sadece ve sadece kat mülkiyeti mevzuatının uygulanması gereken binalarda söz konusu olur. Ancak kat mülkiyeti mevzuatı derken şunu hatırlatmak mecburiyetindeyim. Kat mülkiyetine geçişin bir kademesi vardır. İnşaata başlarken veya inşaat sürerken kat irtifakı dediğimiz bir geçiş sürecine girilir. Bu süreç inşaatın tamamlanması için gerekli hazırlıkları yapmak ve kat mülkiyetine ulaşmak için gereklidir. Dolayısı ile binada kat irtifakı kurulmuş ve dairelerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanılmışsa bu binada veya sitede kat mülkiyeti mevzuatı uygulanabilir ve yönetici seçilir, kat malikleri toplantısı yapılır, avans toplanır. Üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanılmamışsa bu sistem işlemeye başlamaz. Yani sistemin işlemesi için mutlaka kat mülkiyeti tapularının alınması gerekmiyor. Ancak ideali, inşaatın tamamlanıp iskan izninin ve ardından kat mülkiyet tapularının alınmasıdır. Binada kat irtifakı hiç kurulmamışsa bu bina veya sitede kat mülkiyeti kurumları olmaz.
Artık pahalı
Okuyucum ısrarla soruyor: Eşimden ayrıldım, çocuğumuz eşimde kalıyor. Bana 200 TL nafakaya hükmedildi ama ben işsizim. Buna bir çözüm diyor. M.K.
İyi ama ben bu okuyucuma yanıt verdim. Ayrıca benzer konular aynı sonucu doğurur, yani benzer durumda olanlar için de yanıtım bu. Yani üç gün içinde yanıtım değişmeyeceğine göre ısrarla ve tekrar tekrar sormanın bir yararı yok. Çok ısrarla sorduğu için yanıtımı tekrar edeyim. Okuyucuma pek yararı olmayacak ama benzer durumda olan sair okuyucularım istifade edebilir. Çocuk için ödenen nafaka iştirak nafakasıdır. Dolayısı ile bakımına katılmak mecburidir.
Bu nafakaya hükmedilirken de çocuğun menfaatleri göz önüne alınır. İşsiz nafaka borçlusunun ise sanki asgari ücret geliri varmış gibi düşünülür. Sizinkinde de öyle olmuş ve 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş. Bunu aynen yazmıştım ve bunun dışında da önerecek bir husus yoktur. Takdir edilen nafaka yakın tarihlerde karar altına alındı ise dava açıp indirim talep etmenin de pek yararı olmaz. Uzun süre geçti ise şartların değiştiği gerekçe gösterilerek indirim talebi ile yeni bir dava açılabilir. Ancak şunu da hatırlatayım ki yeni hukuk usulü hükümlerine göre de dava açmak için neredeyse zengin olmak lazım. Artık her önüne gelen dava açamayacak dava açmak artık pahalı iş. Bunu da hatırlatayım.
