Kesin bilgi sahibi olun

Oğlumu bir trafik kazasında kaybettim. Sürücü 150 promil alkollü. Dava açması için bir meslektaşınızla anlaştım ama gördüm ki dördüncü yıldayız ve bugüne kadar bir duruşmaya girmiş. Bu defa ben girmeye çalıştım. Sebebini sordum, bana hakaret etti. “Baroya şikayet edeceğim” dedim. Ben de sana tazminat davası açarım dedi. Bu işler nasıl oluyor? Böyle takip edilmeme durumunda ne olur? L.S.

Avukatların meslek kuralları vardır. Bir işi üstendikleri takdirde doğruluk ve dürüstlük içinde takip etmek zorundadırlar. Davayı alıp yarıda bırakamazlar. Ancak haklı nedenler varsa istifa ederler ama istifadan itibaren görevleri on beş gün daha devam eder. Bu şartları yerine getirmeyen meslektaşlar için ilgili baroya şikayet mümkündür.

[[HAFTAYA]]

Ancak bir şikayet olduğu için bunun karşılığı tazminat değildir. Bu meslektaşımın hiç duruşmalara girmediğini söylüyorsunuz. Benim tavsiyem olayı ciddi biçimde incelemeniz. Bazı hallerde bizler davaya zarar vermeden mazeret bildirmek mecburiyetinde kalırız. Sizin olayınızda da böyle olaylar olmuş olabilir. Zira bir davanın dört sene sürmesi görülmemiş bir şey değildir. Burada incelenecek husus avukatınızın ihmali sonucu davanın uzayıp uzamadığı, davanın riske girip girmediği, kastı veya ihmalinin bulunup bulunmadığı. Dosyayı bir bilene incelettirmenizi tavsiye ederim. Şikayeti ondan sonra düşünün. Yaşadığınız olay tarifi kabil olmayan bir acıdır, en kısa zamanda sonuç almayı istemeniz de son derece tabiidir.

Meskeniyet iddiası

Ben emekli bir kişiyim. Emekli maaşı ile geçinemediğim için ticaret yapayım dedim iflas ettim. Bu arada kredi kartı borcumu ödeyemedim. Evime haciz geldi ve şimdi satılma tehdidi altındayım. Oysa bir kimsenin evi satılamazmış, bu doğru mu? F.F.

Evet buna meskeniyet iddiası denilir. Bir kimsenin halinin icabına göre kendisine yetecek evi varsa satılamaz. Şayet haciz konulan evi kendi ihtiyacından fazla ise satışından elde edilecek paradan kendisine yetecek ev bedeli kadarı bırakılır, gerisi borca sayılır. Dolayısı ile böyle bir iddiada bulunursanız bu iddia dinlenir. Size söylenen doğrudur. Ancak bunun istisnası vardır. Şayet borç bu gayrimenkulün bedeli ihtilafından kaynaklanıyor ise bu takdirde meskeniyet iddiasında bulunulamaz. Sizinki kredi kartı borcu olduğuna göre siz meskeniyet iddiasında bulunabilirsiniz.

Bir uyarı

Bu uyarı benden. Biliyorsunuz İstanbul’da yeni adliye binaları yapılıyor. Bunlardan biri de Çağlayan’da. Ancak İstanbul gibi nüfusu 15 milyonu bulan, 26 bin avukatın bulunduğu dev bir şehirde gecikmiş bir çalışma. Bunu çok önemli bir olay gibi sunmak biraz mübalağa. Zira bugüne kadar yaklaşık 50 adliye binası içinde koşuşturmamız bir yüzkarası idi. Şimdi olsa olsa bu yüzkarası ortadan kalkıyor. Peki ne demek istiyorum? Çağlayan’daki binanın eski E-5 diye bilinen caddeye bakan yüzüne uzun uzun buraya büyük bir adliye yapıldığı, yakında açılacağı anlamına gelen bir yazı asılmış. Bu caddede hızla seyreden araç sürücüleri bu yazıyı ister istemez okuyor ve dikkatleri caddeden başka bir yere uzunca bir süre kayıyor. Yani süratle gidilen bir caddede kazaya çanak tutuluyor. Bir yönetimin adliye hizmeti vermesi onun en önde gelen görevlerinden biri iken lüzumsuz bir övünme önemli kayıplara neden olabilir. Bu yazı kaldırılmalıdır. Benden söylemesi.