Giriş
Bir özel lisan kursuna yazıldım, paramı peşin ödedim. Ancak ilk kur döneminden sonra sözleşme hükümlerinin tamamen dışına çıkıldı, yanlış bilgiler verildi, kur süreleri kısaltıldı. Verdiğim paranın makbuzu elimde yok. Ancak bir mercie şikayet ettim, kursun yanıtı, kursun ticari itibarını zedelemek, şantaj tehditten dava açılacağı şeklinde oldu. Ben hakkımı arayamayacak mıyım? U.G.
Değerli okuyucumun köşemi takip ettiğini anlıyorum, zira bana yazma ihtiyacını duymuş. Köşemi takip eden biri herkesin hakkını arayacağı mercilerin bulunduğunu, bunun mahkemeler olduğunu artık biliyor. Okuyucumun anlattığı ‘kusurlu hizmet’. Dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevine giriyor. Ancak bir dava açılmadan önce hakime sunulacak belgelerin hazır olması lazım.
[[HAFTAYA]]
Örneğin okuyucum para ödemiş ama elinde makbuz yok. Dolayısı ile ödediği paranın ispatında zorluk çekecek. Karşı tarafın defterlerinin incelenmesi ile bu konu araştırılabilir ancak acaba defterler ne alemde? Bunun dışında sair kanuni delilleri de hazır etmesi lazım. Aksi halde davayı kaybeder, bir de üstüne masraf ve vekalet ücreti öder. Ancak kendisini rahatlatacak bir noktayı da söyleyeyim. Haksızlığa uğradığı bir konuyu ilgili mercilere şikayet etmek doğal hakkıdır, tehdit ve şantaj değildir.
Teknik ayrıntı var
Eşim boşanma davası açtı, tek celsede boşandık. Ancak eşim kararı temyiz etti ve kendisinin ailemin tehdidi ile bu davayı açtığını, boşanma talebinin olmadığını ileri sürdü. Şimdi dosya Yargıtay’da. Bu karar bozulur mu? F.B.
Doğrusu olay çok karşılaşılan bir olay değil. Ancak bakılmakta olan bir dava için sonucun ne olacağını söylemiyorum. Ancak bir kimse talep ettiği kararı alırsa bu kararı temyiz etmez. Ancak ortada ilginç bir durum var. Tehdit edildiğini söylüyor. Tehdit sürüyorken korkudan bu hususu ileri süremediğini anlatmak istiyor ise bu halde yapacağı şey şudur: Tehdit ortadan kalktıktan sonra konuyu ceza mahkemesine götürmek. Çünkü tehdit suçtur. Bunu ispatlarsa bu takdirde de kesinleşen boşanma kararı için iade-i muhakeme talebinde bulunmalı. Ancak duruşmalara da katılıp boşanma iradesini ifade etmişse, hakim karşısında serbest iradesi ile boşanma talep edip tehditten söz etmemişse bu konuyu ispat da biraz zora girer gibi geliyor bana. Ancak anlattıklarım kesin sonuç değil, olayların akışı içinde hakimin takdirine kalmış bir husus. Teknik ayrıntı ile dolu.
Askerlik haklı fesih nedeni
Askerlik nedeni ile işten ayrıldım sekiz aydır tazminatımı almadım. Dava açsam geriye dönük alabilir miyim? S.Y.
Kıdem tazminatı alabilmenin şartları var. Örneğin bu işyerinde en az bir yıl çalışmış olmak. Bunun dışında ya işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilmiş olması veya işveren tarafından iş akdinin haksız olarak feshedilmiş olması lazım. İşçi için haklı fesih nedenleri arasında askere gitmek var. Dolayısı ile bir yılı aşkın çalışmanız varsa ve askere gitmek için işten ayrıldıysanız kıdem tazminatı isteyebileceksiniz. Kıdem tazminatı için geçmişe yönelik diye bir tarif konulamaz, zaten kıdem tazminatı geçmiş çalışmalar için alınır, geleceğe matuf kıdem tazminatı yoktur. Dolayısı ile her çalışma yılı için bir aylık brüt ücretiniz kadar tazminat hesaplanır. Tazminatınızı sulhen alamazsanız iş mahkemesinde dava açacaksınız. Sekiz aydır alamadığınız tazminatınız için henüz talep edebilme müddeti içindesiniz.
