Giriş
Bir bankadan kredi istedik. Bu bankada annemle babamın yüklü miktarda parası vardı. Banka annemle babamın kefil olmasını şart koştu ve krediyi verdi. Ancak onlardan habersiz sözleşmenin içine bankadaki yüklü paranın teminat olarak kredi ödemelerinin sonuna kadar kalması şartını koymuş. Dolayısı ile biz kredi ödemelerinin sonuna kadar bu parayı çekemedik. Bir ipotek verdik ancak ondan sonra küçük bir kısmını serbest bıraktılar. Neticede şimdi kredi borcu bitti ama nasıl. Mevduattaki parayı da kredinin taksitlerine mahsup ettiler. Bu bankaya maddi manevi tazminat davası açabilir miyiz? F.G.
[[HAFTAYA]]
Ben çok sık olarak şunu hatırlatırım. Bankalarla ve sigorta şirketleri ile iş yaparken çok ama çok dikkatli olun. Sebebi de şudur. Bu kuruluşlar para kazanmak için kurulmuştur. Sanmayın ki size cepten para vermek için, sizin refahınız için kurulmuştur. Hayır bunlar ticari şirkettir. Neticede para kazanacaktır. O kuruma para kazandırmayan müdür bir gün orada kalamaz. Dolayısı ile yapılan her şey o şirkete para kazandırmak için yapılır. Sonra bunların geniş bir kadrosu vardır. Her işlemde o şirkete en güvenli muameleyi yaptırmak için çalışırlar. Yaptıkları sözleşme metinleri senelerin uğraşısı sonucu ortaya çıkar. Onun için bir kredi sözleşmesi adeta bir kitaptır. Vatandaş ise hukukçu değildir, hukuk danışmanı yoktur, yazılanlardan çoğunlukla bir şey anlamaz, eli mahkum sözleşme denen kitapçığı imzalar. İçinde ne vardır bilmez, bilme imkanı ve anlama imkanı da yoktur. Şimdi bir tüketici hakları konusu var. Burada öyle vatandaşın katılımı olmadan hazırlanmış kalıp halindeki sözleşmelere itibar edilmiyor. Yani tüketici korunuyor. Bundan istifade ederek doğmuş zararınızı tazmin talebi ile dava açarsanız sonuç alma ihtimaliniz var. Ancak bu maddi tazminat için söz konusu olabilir. Burada manevi tazminatlık bir husus göremiyorum.
Yanıtım kısa
Babam bir nedenle malvarlığı içindeki evini akrabalık ilişkisi olmayan birine satış göstererek devretmiş. Zamanı gelince de geri istemiş, onlar da vekalet vermişler, babam da vekaleten onlardan kardeşim adına geri almış. Şimdi biz bu evde hak sahibi değil miyiz? Kardeşim varlıklı ama bize herhangi bir şey vermiyor. E.Y.
Okuyucum olayı çok ama çok detaylı anlatmış. Ben bu kadar özetleyebildim. Ancak bu kadar detayın içinde asıl unsur, babanın malvarlığını bir oğluna devretmiş olması. Burada bilinmesi gereken önemli husus baba hayatta. Dolayısı ile gerekçesi ne olursa olsun, babanın kardeşe devretmiş bulunduğu bu gayrimenkulle ilgili bir dava açılabilmesi için ya babanın bu işlemleri yaparken akıl sağlığının bulunmadığının iddia edilmesi lazım veya babanın ölmüş olması lazım. Olayda babanın akıl sağlığı konusunda bir şüphe yok, akıl sağlığı yerinde. O halde yapılabilecek müdahaleler ancak babanın ölümünden sonra olabilir.
