Yeni rota Karadeniz! Akdeniz cazibesini yitirecek, tarih verildi

Tüm dünyada iklim değişikliği ve küresel ısınma tartışmaları sürerken, etkilerini de neredeyse her alanda hissetmeye başladık. Bu konu, enerjiden kozmetiğe kadar birçok sektörün geleceğine de yön veriyor. Turizm ise küresel iklim değişikliğinden etkilenen alanların başında geliyor. Çünkü iklim değişikliği, turizmin mevsimselliğini, turizme olan talebi ve seyahat modellerini etkiliyor. Bu durum, ortalama sıcaklıklar, güneşlenme süresi, yağış, nem ve rüzgar hızı gibi iklim özelliklerinin iklim değişikliğine bağlı değişmesinden kaynaklanıyor.

AKDENİZ CAZİBESİNİ KAYBEDECEK

Bugüne kadar yapılan birçok çalışma, turistlerin karar verme süreçlerinde iklimin önemli bir faktör olduğunu kanıtlıyor. Bu da hem bugün hem de gelecekte, iklim değişikliğinin turizm talebi üzerinde etkili olacağını ortaya koyuyor. İklim öngörülerine göre ise yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarının artması ve insan vücudu için gerekli olan termal konforun azalması, önümüzdeki çeyrek asırda Akdeniz kıyılarının daha az çekici hale gelmesine neden olabilecek. Yani Akdeniz’i popüler bir yaz turizmi destinasyonu haline getiren iklim şartları değişecek.

TERMAL KONFOR VE UYGUN KOŞULLAR

Yapılan araştırmalara göre, nem ve sıcaklık değerlerinden faydalanılarak hesaplanan termal konforun yanı sıra, bulut örtüsü, yağış miktarı, rüzgar hızı gibi parametreler dikkate alındığında uygun yaz koşulları, kuzeye doğru kayıyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (iklimBU) kurucularından Dr. Nazan An ve Dr. Tufan Turp da “Karadeniz’in bazı bölgeleri, plaj turizmi için ideal koşullara ulaşabilir” diyerek turizm sektörünün yönünün değişebileceğine vurgu yapıyor.

2026 VE 2050 YILLARI ARASINDA

İklim değişikliğinin turizm sektörü üzerindeki mevcut etkilerinin yakın gelecekte daha da belirginleşeceğini belirten uzmanlar, hesaplamalara göre, 2026-2050 yılları arasında Karadeniz’de hem plajların hem de kentlerin insan konforu için ne derece uygun olduğuna vurgu yapıyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, iklim değişikliğiyle yeterli seviyede mücadele edilmeyen bir yakın gelecekte Karadeniz kıyıları, bugünkü popüler destinasyonlara kıyasla daha iyi bir termal konfor sunabilir. Böyle bir durumda Karadeniz Bölgesi, turistler için cazip bir kıyı lokasyonu haline gelebilir.

SICAKLIK ARTIŞI ETKİLİ OLACAK

Ülke gelirine doğrudan katkı sunan yaz turizmi destinasyonlarının değişeceğini söyleyen Nazan An, “İklim projeksiyonları, Akdeniz’deki popüler kıyı destinasyonlarının çekiciliğinin, yüzyıl ortasına kadar azalabileceğini gösteriyor. Bu durum, yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarında öngörülen artış ve buna bağlı olarak termal konfordaki azalmayla ilgili. Karadeniz ise plaj turizmi için gerekli konforu sağlayabilir. Özellikle Sakarya, Ordu, Samsun, Trabzon’da ve Rize’de bazı bölgelerin, Tatil İklim Endeksi (Holiday Climate Index, HCI) sınıflandırmasındaki en ideal koşullara ulaşabileceği öngörülüyor” dedi.

YÜKSEK ENLEM VE RAKIM ETKİSİ

‘Uygun yaz koşulları’ olarak tarif edilen bölgenin, bugün yer aldığı Akdeniz Bölgesi’nden, daha yüksek enlem ve rakımlara doğru hareket edeceğini ifade eden Tufan Turp da “Mevcutta Türkiye’nin güney-güneybatı bölgelerini popüler destinasyonlar haline getiren uygun yaz koşullarının zamanla ülkenin kuzey bölgelerine ulaşması mümkün. Çok sıcak yazların gözlemlendiği ılıman yazı kurak Akdeniz ikliminin hakim olduğu Akdeniz ve Ege bölgelerinin iklim değişikliğinden çok daha fazla olumsuz etkilenecek olması, ılıman nemli Karadeniz bölgesinin kıyı ve iç kesimlerini avantajlı duruma getiriyor” diye konuştu.

UYUM SÜRECİNİ DOĞRU YÖNETMEK GEREKİYOR

Turizm sektörü, ülkelerin gelirlerine doğrudan katkı sunan bir sektör. Dolayısıyla, Türkiye gibi, turizm gelirlerinin ekonomik açıdan fark yarattığı ülkelerin, iklim değişikliğinin etkilerini incelemeleri gerekiyor. İklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesi beklenen popüler kıyı destinasyonları, uyum sürecini doğru yürütemezse finansal kayıplarla karşı karşıya kalırlar. Bu noktada, bir uyum stratejisi olarak, alternatif turizm destinasyonlarını öne çıkarmak gerekebilir.