Gri propagandayla sinir savaşı

Uyanık olmak ve dik durmaktan başka çaremiz yok. Biz sıradan insanlar olarak nasıl mı uyanık olacağız? Her duyduğumuza inanmayacağız! Bir gri propaganda bombardımanı var ki II. Dünya Savaşı dönemininkiler halt etsin! Monaco’da yaşayan Hülya Biren’in adı kullanılıyor, kadıncağız sonunda bunalıp suç duyurusunda bulunmuş.

Fransız Konsolosluğu, ABD Konsolosluğu’nun adı kullanılıyor, yok böyle bir şey diye açıklama yayınlayıp duruyorlar. Ne mi var uyarı yalanında? İstanbul’da kalabalık olabilecek tam 19 yer sayılıyor: Meydanlar, metro giriş çıkışları, otobüs durakları. Bomba ihbarı yapılıyor. Daha da acıklısı, şu avm, bu avm boşaltılıyor deniliyor. Adamlar zaten krizde, bir de böyle vuruluyor.

Ve ne ilginçtir ki küçük bir kasabada yöneticiye kızıp sallayan gencin bilgisayar şifresi bulunuyor da bu propagandayı yapanlarınki bulunmuyor? Gaza gelmeyin. Her duyduğunuza inanmayın, panik yapmayın. Sinir uçlarımızla oynuyorlar demedim mi ben size? 3. Dünya savaşı değil, sinir savaşı. Dayanın, başkanlık çıkacak, geçecek!

Anayasanın 18maddeside geçer mi?

Anayasa görüşmeleri tam gaz sürerken maddelerin oylaması ilginç ipuçları verdi. İlk oylama, teklifin görüşülmesinin oylanmasıydı ki beklenenden daha az oyla da olsa sorunsuz kabul edildi. Muhalefet ve iktidar eksi artı 9 oyun peşine düştü.

Sonrasında bire bir markaj sıklaşınca AKP ve MHP’nin oylarıyla maddeler kabul edilmeye başladı. İlk kabul edilen maddelerde hayati değişiklikler yok. Milletvekili sayısının artması, vb. kimseyi fazla rahatsız etmez. Asıl önemli olan iki madde var: Cumhurbaşkanının kanun hükmünde kararname çıkarma ve meclisi feshetme yetkisi.

Bu iki yetkiyi de verirlerse ört ki ölem, biz bu 600 kişiye niye maaş veriyoruz diye sorun bence. Ve o iki maddede bazı fireler bekleniyor. Öyle fireler ki “tasarı 18 madde olarak değil de 16 madde olarak kabul edilebilir” deniyor. Olur mu? Bu milletvekillerinin vicdanına kalmış.

Başbakan Yıldırım, kendi varlığını gereksiz kılacak tasarı geçsin diye var gücüyle çalışırken “itaat et, rahat et” yorumunu yaptı. Aynısını herkese de tavsiye etti.

Biz yurttaşların da başlarına bir şey gelmemesi, yani “rahat etmesi” için “itaat etmesi” gerekiyor. İyi de “itaat et, rahat et” kuralı, demokrasiyle yönetilen bir ülkeden çok “zorunlu askerlik görevi”ni yaparken erlerin uyması gereken bir kural değil midir, biz özgür yurttaşlar mıyız, silah altında erat mı? İtaat etmezsek, başımıza ne gelecek?

Tarkan, 2017’de sahneye eğitim için çıkacak!

Türkiye’nin en ünlü starı Tarkan, 2017’nin ilk konserini hayır için verecek. Çevre duyarlılığı bilinen sanatçı bu kez 17 Şubat’ta Wolsvagen Arena’da sahne alarak Darüşşafaka Eğitim Kurumları Kampüsü’nde sanat merkezi oluşturulması için şarkı söyleyecek.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, bilindiği gibi, annesi ya da babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ama yetenekli çocukların burslu okudukları bir eğitim kurumu. Bine yakın öğrencinin iyi koşullarda okuduğu kurumda, yapılacak Sanat Merkezi’nde çocuklar yeteneklerine göre müzik, resim, drama gibi sanatın her dalında eğitim alacak.

Tarkan’ın gelirini hibe ettiği konserin biletleri satışa çıktı ve Tarkan tükenmek tükenmek tükenmek üzere, haberiniz haberiniz haberiniz olsun!

Kar yağdı,herkes heykeltraş oldu

İyi ki de lapa lapa kar yağdı. İyi ki de kar kalınlığı 120 cm’i buldu. İş yok güç yok. Kapının önünde bekleyen esnaftan çocuğuyla oynamaya çıkan babaya kadar herkes kardan adam yapmaya başladı.

Bir yaratıcılık, bir yaratıcılık. Plajda bikinisiyle yatan kardan kız mı istersiniz, 20 m’lik yılan mı, namaz kılan mı, çaycı mı, araba mı, gelinle damat mı? Bu değişik kardan adamların görüntülerini paylaştığım Kanadalı arkadaşım Helene de yaratıcılığımıza pek bayıldı. Yarın yine kar var, hadi devam!